English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Ring

Ring traduction Turc

1,610 traduction parallèle
l'm your angel Only a ring away
Meleğinim ben Bir halem eksik
Un habitué du ring au stade Hollywood Legion.
Hollywood Lejyon Stadındaki alışageldiğimiz yoğun ilgi.
Classé dixieme par Ring Magazine.
Ring dergisinde onuncu sıra.
Qui veut venir l'affronter sur le ring?
Gelmek isteyen var mı?
Prenez votre revanche. Qui veut monter sur le ring?
Rövanş için şans bu.
- Quittez le ring.
- Ringden çık.
Vous n'auriez pas dû vous déchaîner sur mon ring, fiston.
O pisliği ringime sokmayı bildiğinden daha iyi biliyorsun evlat.
On se tourne vers le ring.
Gözler ringe.
Parce que sur le ring, tout le monde est égal.
Neden mi? Çünkü boks ringi herkesin eşit olduğu tek yer.
Vous croyez que vous serez seul sur le ring?
O ringde tek başına olacağını mı sanıyorsun?
Quand tu montes sur le ring, tu as trois rounds pour découvrir qui tu es.
O ringe girince, kim olduğunu öğrenmek için.. .. üç raundun var.
Je pars. Donne-moi un'ring'.
Ben gidiyorum.
Donne-moi un'ring'. - Un'ring'?
Beni ara.
Sur le ring, on te tire pas dessus.
Benim girdiğim dövüşlerde, hiç kimse beni vurmaya çalışmıyordu.
Tu veux le combattre sur le ring?
Ramses, bu adamla güreşmek ister misin?
On dit que les catcheurs sont mauvais amants parce qu'ils se réservent pour le ring.
Güreşçilerden sevgili olmazmış. Kendilerini ringe saklarlarmış.
Et je vais gagner, car le Très-Haut sera sur le ring avec moi.
Yüce Babamız... ringde benim yanımda olacağı için kazanacağım.
Si je meurs sur le ring, sachez que je vous aimais comme un frère...
Ringde ölürsem seni hep bir din kardeşi olarak sevdiğimi bilmeni istiyorum.
Marciano, à la retraite, et Ali, interdit de ring pendant 3 ans pour refus d'incorporation et ayant besoin d'argent, acceptèrent ce combat, à l'issue calculée par ordinateur.
Marciano emekli olmuştu, Ali askere gitmeyi reddettiği için 3 yıldır resmi dövüş yapamıyordu ve paraya ihtiyacı vardı, bu sözde rüya maçı kabul etti, sonucu bilgisayar belirleyecekti.
T'as du cran de remonter sur le ring sachant que tu seras battu.
Dayak yiyeceğini bilerek o ringe çıkmak cesaret ister.
Ça ressemble, sauf votre respect, à une mascarade entre un boxeur fini et un homme dont le public commence à douter.
Yüzeyde bu ucuz bir ring tiyatrosu gibi görünüyor, eski biri ile popülaritesi kuşkulu iki kişi arasında.
On se revoit sur le ring.
Maçta görüşürüz.
Une conversation s'engage au pied du ring.
Ring kenarında bir konuşma var.
C'est la guerre dans les cordes, alors qu'approche la fin du 2e round dans un grand tumulte.
İkinci raunt son bulurken ring karıştı.
"Ring Around the Rosy" était à propos de la peste.
"Rosy'nin etrafındaki çember" vebadan ölmekle ilgiliydi.
El Mascarado s'est mis à tuer ses adversaires sur le ring.
El Mascarado ringde rakiplerini öldürmeye başladı.
C'est un ring!
Bu bir ring.
Un ring de lutte!
Bu bir güreş ringi.
Le Krav Maga ne sert pas à crâner sur un ring. Ca sert à sortir vivant de toutes les situations.
Krav Maga'da önemli olan sert çocuk olmak veya ringde dövüşmek değildir.
Merde, vous avez l'air d'avoir encaissé dix rounds sur le ring.
Vay canına. Koca Henry ile 10 tur yapmış gibi görünüyorsun.
Deux lutteuses en train de se battre sur le ring.
İki dövüşçü ringde kozlarını paylaştı.
J'adorerais revenir sur le ring.
Oh harbi mi? Seninle tekrar ringe çıkmayı çok isterim.
... Mais la trilogie du Seigneur des Anneaux, si tu la vois d'un bout à l'autre...
Aslında Lords of the Ring üçlemesi, ard arda izlersen gerçektende iyi,
Je vous le dis. Tous autant qu'on est, on est seuls sur le ring, on se bat pour rester en vie. - Comme ce pauvre type.
Size söyleyim, aynı şu zavallı denyo gibi,... her birimiz ringde tek başımıza hayatımız için dövüşüyoruz.
S'il veut monter sur le ring avec moi,
Benimle ringe çıkmak istiyor
Mais personne ne monte sur le ring sans entraînement.
Ama yeterince antrenman yapmadan hiç kimse o ringe çıkamaz.
Si tu sais pas te déplacer, t'as rien à faire sur ce ring.
Çünkü, biliyorsun.. eğer nasıl hareket edeceğini bilmezsen o ringde işin yok demektir.
Si le mec vient pas, vous pourriez nous laisser le ring, à Michael et moi.
Çocuk gelmiyorsa, Michael'la beni ringe çıkartabilirsin.
On est prêts pour le ring!
Evet, maça hazırız.
Plus étrange que celui où tu avances dans un ring de boxe et tes mains sont subitement des choux à la crème géants?
- Boks ringine girip ellerinin kremalı keke dönüştüğünden daha mı garip?
Celui qui sort l'adversaire du ring l'emporte.
Sadece rakibini ringin dışına at ve oyunu kazan!
Descendez de mon ring.
Arenamdan hemen defolun!
Vous avez cinq minutes pour mettre un boxeur dans ce ring.
- Tamam. Dövüşçünüzün ringe çıkması için beş dakikanız var.
- Vous l'avez mis sur le ring, non?
- Onu çembere aldırdınız, değil mi?
Le Caporal Price était le maillon faible de votre section, donc vous l'avez mis sur le ring pour l'endurcir.
Onbaşı Price, müfrezenizdeki zayıf halkaydı. Siz de onu biraz daha sertleştirmek için çembere aldırdınız.
Monsieur, j'ai mis le Caporal Price sur le ring pour le bien de la section.
Efendim ben, Onbaşı Price'ı tüm müfrezenin iyiliği için çembere aldırdım.
Je ferai mieux d'être à la maison à regarder cette vidéo dans "The Ring."
Evde oturup "Ring" izlemeyi tercih ederdim.
Et s'il y a une course, s'il y a un ring, je suis dedans.
Ve bu bir yarışsa, bir ring varsa, ben varım.
Je n'ai pas besoin d'arme, et j'étais sur le point de te montrer cela sur le ring de boxe.
Silaha ihtiyacım yok ki, ben de kozlarımızı boks ringinde paylaşırız diyordum.
L'homme que j'ai entendu parler du parcours de golf dans ma boutique, il y a deux jours... achetait des gâteaux...
Dükkanımda golf sahasından bahsettiğini duyduğum adam iki gün önce Ring Dings aldı.
[Ring]
- Hayır, benim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]