Translate.vc / Français → Turc / Rod
Rod traduction Turc
914 traduction parallèle
Ce sont maria singleton et rod ackroyd.
Onlar, Maria Singleton ve Rod Ackroyd.
Rod, je te présente m. Lane. C'est un colporteur.
Rod, bu Mr.Lane.Kendisi bir seyyar satıcı.
Il est mon voisin au sud et rod est mon voisin au nord.
O benim güney komşum ve Rod'da kuzey komşum olurlar.
M. Lane se fiche de nos affaires personnelles, rod.
Mr. Lane bizim özel işlerimizle ilgilenmiyor, Rod.
Rod.
- Rod
Il faut excuser rod, m. Lane.
Rod'u bağışlayın, Mr. Lane.
Façon originale d'éliminer quelqu'un.
Bir adamdan kurtulmanın birden fazla yolu var, ne dersin, Rod?
Eh bien, george a insisté pour vous inviter personnellement avec rod à une petite réunion chez lui ce soir.
George seni ve Rod'u evindeki küçük toplantıya... davet etmek için gelmemize ısrar etti.
Je ne sais pas pour rod, mais je ne suis pas d'humeur à m'amuser.
Rod adına konuşamam, ama ben sosyal etkinliğe katılacak durumda değilim.
Ne sois pas imprudent juste parce que tu es rod ackroyd.
İsmin Rod Ackroyd diye, bu kadar pervasız olmamalısın.
Sois prudent, rod.
Dikkatli ol, Rod.
Rod, des cavaliers!
Rod, atlılar geliyor.
Où sont rod et les autres?
Rod ve diğerleri nerede?
Rod a été tué quand lane a détourné le troupeau.
Lane ve adamları sığırları geri döndürdüklerinde, Rod öldü.
Comme ceux de Vilma Banky et Rod La Rocque.
Vilma Banky ve Rod La Rocque.
- Rod, appelez les rédactions.
Bunu yanına bırakmayacağım.
Je m'appelle Rod Riley.
# Adım, Rod Riley.
Une autre page des aventures de Riley était tournée.
# Rod Riley'in dava dosyasındaki bir sayfa daha kapanmıştı.
Rodney aimera?
- Sence Rod beğenir mi?
Tu l'as dit.
- Ağzına sağlık, Rod.
Rod!
Rod!
Bob Donlin est le commandant.
Komuta yetkisi Rod Donlin'de.
Que l'on soit dans notre monde ou dans La Quatrième dimension. LA QUATRIEME DIMENSION CREE PAR ROD SERLING
ALACAKARANLIK KUŞAĞI'nın paralel dünyasında sıkıca kapalı kapıların korumalığına atandı.
Je le reconnus aussitôt. Le nabab Rod Anderson, séduisant milliardaire.
Onu hemen tanımıştım kafası saç dolu, yakışıklı Rod Anderson, Jr...
Mais Rod Anderson était arrogant et froid, vivant exemple de ce que l'argent peut faire d'un être humain.
Ama kibirli, soğuk, kendinden emin, etrafındakilere emirler yağdıran para ve iktidarın insanı ne hale getirebileceği konusunda yeni bir ibret dersiydi.
Rod avait connu la richesse et le succès avant de me connaître.
Rod benimle tanışmadan önce istediği bütün servet ve başarıya sahipti zaten.
Quant à Mélissa, je décidai de ne jamais en parler à Rod.
Şu gizemli Melissa'ya gelince... Ona bu konuyu hiç sormamaya karar verdim.
Personne, sauf moi, n'a le droit de tripler ma fortune!
Olamaz! Anderson İşletmelerini, Rod Anderson'dan başka hiç kimse üç kat büyütemez.
Dormir était impossible.
Ertesi sabah, Rod hayatımdan sonsuza dek çıkıp gidecek ve bir yerlerde ecelini bulacaktı. Uyumak imkânsızdı.
ROD ANDERSON, JUNIOR LIQUIDE SON PORTEFEUILLE ET SE RETIRE DANS UNE FERME.
Rod Anderson Jr., hisselerini nakde çevirerek bir çiftliğe yerleşiyor :
Rod avait tout vendu si vite que sa fortune s'était réduite à 150 millions de dollars!
Rod her şeyi öyle çabuk satıp savmıştı ki serveti acınacak kadar küçülmüştü. Hepi topu 150 milyon dolar.
L'heure est venue pour McGrew.
- Saat 12, ben Rod McGrew!
Oui, merci, JB. C'est ton frère Rod McGrew. N'oubliez pas.
Sağol, J. B., ben Rod McGrew, bizden ayrılmayın, çünkü
Vous vous amusez avec votre frère Rod McGrew sur la grande station KGYS... qui joue les chansons qui vous plaisent sur la Station de Soutien Soul... dans le bassin de Los Angeles.
Güneş ve KG YS'deki kardeşiniz Rod McGrew ile mutlusunuz. Los Angeles'in uzak çevresinin Soul kanalı olan biz, istediğiniz şarkıları çalıyoruz size.
Au fait, Rod... Le médecin a dit que Ia prochaine fois, ce sera Ie double.
Bu arada Rod doktor arkadaşımız ücretini iki katına çıkardığını söyledi.
Regarde. Regarde Ie tatouage bizarre qu'elle a sur Ie pubis.
Şuna baksana Rod, ne kadar tuhaf bir dövme değil mi?
oublie ton projet, Rod.
- İyice düşünsen senin için iyi olur Rod.
Si c'était ma "street rod" eh bien, j'installerais un jeu de lamelles de traction, c'est certain.
Eğer bununla sokakları arşınlayacak olan ben olsaydım kesinlikle çelik çekiş milleri taktırırdım.
- Rod, c'est ça? - Oui, Rod Tucker.
- Sen, Rod'dun değil mi?
Comment ça se fait que ces connards soient logés là-dedans?
- Rod Tucker Bu aşağılık herifleri neden böyle güzel hotellere yerleştidiler ki?
Rod.
Sopa.
Ce que l'on redoutait est arrivé.
Her zaman korktuğumuz şey başımıza geldi. Bir rod...
Je parie que vous êtes un fan de Rod McKuen.
- Bahse varım Rod McKuen hayranısınız.
- Oui, M. Rod.
Evet Bay Rod..
Y a quatre lettres dans Tina!
Benim adımda dört harf var, Rod.
Rod m'a fait une bande de bruitage.
Rod'dan da bu ses efekti kasetlerini aldım.
Il est plaqué au sol à seulement quelques mètres du but!
Rod Lane kale çizgisine iki buçuk metre kala Lantz'i yere seriyor.
Salut, Rod.
Monroe?
Bonsoir, Esther.
Merhaba Rod.
Cernunnos!
Aaron's rod! Cernunnos!
Arawn!
Aaron's rod!