Translate.vc / Français → Turc / Rough
Rough traduction Turc
44 traduction parallèle
Pardon d'avoir été si dur.
I'm sorry I was so rough.
ÉCURIES DE LOUAGE. - B.G. ROUGH.
KİRALIK AT AHIRLARI
Mais il y a une difficulté, M. Rough...
Maalesef bazı zorlukları da yok değil Bay Rough. Nedir onlar?
Drôle de profession que la mienne...
Bizimkisi tuhaf bir meslektir Bay Rough.
- La nature humaine est fascinante.
İnsan doğası çok ilginç bir çalışma sahası Bay Rough.
- M. Rough?
- Bay Rough?
- M. Rough!
- Bay Rough.
- Qu'y a-t-il?
Bay Rough! - Ne var?
Ils doivent être allés vers le nord vers Rough River.
Bence kuzeye Rough River bölgesine geri dönmüşlerdir.
J'ai travaillé au Wild West Show and Conaress of Rouah Riders... sauvé des conducteurs de diligence de bandits et d'lndiens soûls... en un rien de temps.
Ben Buffalo Bill Show and the Congress of Rough Riders'da çalışmıştım. At arabası yolcularını, haydutlardan ve sarhoş Kızılderililerden son anda kurtarırdım.
Académie militaire de Virginie... Cuba avec les Rough Riders de Roosevelt.
Virjinya Askeri Akademisi, Roosevelt'in çetin binicileri ile Küba'ya Filipin seferi.
Ne soyez pas si pressant!
Not so rough!
- "Ca-ouah"?
Rough :
Le poil rêche.
Rough Coats cinsi
Je vais aller frapper ma balle depuis le rough.
- Tamam. Gidip, zor yerden topa vururum.
Il est en train de réparer mon frigo.
O içeride buz dolabını tamir ediyor. So I gather you and Donna are going through a rough patch.
C'est rough sur le portefeuilles.
Cüzdanlarıda dolu.
Ta balle est dans le rough, mais c'est une bonne sensation.
- Topun kötü yere gitti, ama güzel bir his, değil mi? - Evet.
Tu es dans le rough, Huck!
Ayvalardasın, Huckster!
ATTENTION ROUTE ACCIDENTÉE SUR 120 KM
CAUTION ROUGH Yolu 75 SONRA
Ce soir, l'université de Hearst honore Josef Kostan, dont la donation a rendu possible la construction du stade Sara Whitley, le nouveau domicile de l'équipe de basket des Rough Riders!
Bugece Hearst Üniversitesi onur konuğu cömert bağışlarıyla Hearst Üniversitesi Rough Riders basketbol takımının yeni yuvası olan Sara Whitley Spor Salonu'nun yapımını mümkün kılan Josef Kostan.
And, baby, when it s love If it ain t rough, it isn t fun
* Ve güzelim, aşk eğlenceli değildir, sert olmadığında *
Ouais, salut, mon rough and tough!
Görüşürüz dostum!
- Bien sûr, Rough Cut.
- Elbette, Çetin Ceviz.
Maintenant, pourquoi Rough Cut serait derrière toi?
Bizim huysuz, adi Çetin Ceviz neden senin peşine düşsün ki?
Rough Cut revient.
Çetin Ceviz geri dönmüş.
Ce contrebandier a plus que des diamants, non, Rough Cut?
Elmaslardan fazlasını kaçırıyorsun, değil mi, Roughcut?
Contrôle Reagan, de chasseur 4-0-4.
Reagan kontrol, burası Rough Rider 4-0-4...
4-0-4, répondez.
Rough Rider 4-0-4, cevap ver.
♪ Even if the skies get rough ♪
* Gökyüzü kararsa bile *
♪ My voice too rough with cigarettes ♪
# My voice too rough with cigarettes #
De la patrouille motorisée, vétéran des Teddy's Rough Riders, décédé à San Juan Hill.
Motorlu devriye, Teddy'nin sürücüleri, için gönüllü oldu ve San Juan Hill de öldü.
- ♪ And it feels so rough ♪
- # Ve bu çok kötü hissettiriyor #
Vous pensez peut-être elle était dans la merde bizarre, comme, je ne sais pas, rough sex?
Sence garip şeylere mi ilgi duyuyordu? Yani ne bileyim sert seks gibi?
Non. Comme dur à cuire.
Hayır. "Rough" gibi "sert-kaba" anlamında.
Rough Riders.
Rough Riders mı?
Une arme appelée Diamant Brut.
'Diamond in the Rough'diye bilinen bir silah
Donc ce Diamant Brut, c'est un joyau, une arme?
Bu Diamond in the Rough silah mı mücevher mi?
Je vous présente le Diamant...
Diamond in the Rough'ı size takdim et...
Ce n'était pas le Diamant Brut.
Diamond in the Rough değil
- Tu as vu M. Rough, John?
- Bay Rough'u gördün mü John?
MON ONCLE CHARLIE
- Rough Night in Hump Junction
Donne donc un Pepsi à mon rough and tough.
Bu bıçkın dostuma bir Pepsi ver.
Allez, les Rough Riders.
[Gülüşmeler] Bastır Riders.