Translate.vc / Français → Turc / Rêvés
Rêvés traduction Turc
12,094 traduction parallèle
Tous nos rêves... à portée de nous.
Bütün hayallerimiz gerçekleşmeyi bekliyordu.
Pour laquelle ça prend autant de temps mais on poursuit encore nos rêves.
Üzerinden bu kadar süre geçmesine rağmen hâlâ hayallerimizin peşinden gitmemizin.
Rêves un peu.
Hayal et biraz.
Des rêves.
Rüyalar.
Dites-moi ce ne sont pas les rêves du Mexique qui traversent votre tête.
Meksika'ya yerleşme hayalleri kurmuyordun herhâlde?
Si je suis la fille de tes rêves, le moins que tu puisses faire est de m'embrasser.
Hayallerindeki kızsam en azından beni öpebilirsin.
Un avenir où les rêves impossibles pouvaient devenir réalité.
İmkânsız hayallerin olduğu bir gelecek gerçekleşebilir.
S'il vous plaît, prenez cet argent et réalisez vos rêves. Danke.
Bayım bu parayı alın ve onu hayallerinizi gerçekleştirmek için kullanın.
Merci, Brian des rêves.
Teşekkürler Hayalî Brian.
Merci, Stewie des rêves.
Teşekkürler Hayalî Stewie.
Ces chilaquiles sont ce qui fait les rêves.
Bu "chilaquiles" var ya rüyaların yapıldığı malzemeden.
J'ai dépassé les stade des rêves.
Rüyalardan geçeli çok oldu.
Tu rêves.
O iş olmaz.
J'espère qu'ils sont juste partis suivre leur rêves.
Umarım hayallerinin peşinden gitmişlerdir.
Je ferai en sorte que vous soyez là pour atteindre vos rêves, peu importe ce qu'ils sont.
Artık her neyseler rüyalarına ulaşmalarını sağlayacağım.
- Les rêves ont la vie dure.
- Hayaller zor ölür.
Tu ne vas pas te marier, OK? ! Tu as trop de rêves ringards à réaliser!
Ancak o zaman prenses Greywhackle Rozeti'ni Larkin'in Kutsal Anahtarı ile takas edecek.
J'ai des rêves et des choses que je veux faire.
Profesör Faxon'ın robotu gibi giyinen adamı gördün mü?
Tes rêves visent haut.
Hayallerin çok uçuk.
Je peux presque sentir les rêves brisés des Dounganes rebels.
- Dungan isyancılarının mahvolmuş rüyalarını tadıyorum.
Je fais ces rêves. A propos de Beth.
Beth hakkında birkaç rüya gördüm.
Je ne veux pas briser vos rêves, mais vendre des manuels scolaires n'est pas efficace pour être rapidement riche.
Konfeti yağmuruna çomak sokmaktan nefret ediyorum ama tıbbî kitaplar satmak öyle bir anda zengin etmez.
Paul avait tant de rêves.
Paul'un çok hayali vardı.
Et Paul, je veux dire, c'est un bon professeur, un coach correct, un bon mari, mais pas un seul de ces rêves ne s'est réalisé.
Paul iyi bir öğretmen, iyi bir koç ve hoş bir koca. Fakat bu hayallerinin hiçbiri gerçekleşmedi.
Ces rêves veulent dire...
Tekrarlanan rüyaların anlamı...
Il semble que je n'ai plus de rêves pour moi-même.
Kendim için hayallerin sonuna geliyorum gibi hissediyorum.
Ces rêves n'ont plus de but maintenant.
O hayallerin pek bir amacı kalmadı.
Je n'ai jamais eu de rêves... ni endormi ni éveillé.
Hiç hayal etmemiştim. Ne uyurken ne de uyanıkken.
Tes rêves valent-ils beaucoup d'argent?
Hayallerin çok para ediyor mu?
Pour devenir guerrier, l'homme Cohiuano doit tout abandonner et s'enfoncer seul dans la jungle, guidé par ses rêves.
Savaşçı olmak için, her Cohiuano erkeğinin herşeyi arkasında bırakıp sadece rüyalarının rehberliğinde, ormana girmesi gerek.
Il doit se transformer en un vagabond de rêves.
Rüyalarının berduşu olması gerek.
Tu es en train de me rendre fou, avec tes rêves, tes interdictions et tes conneries.
Rüyalarınla ve yasaklarınla kafamı karıştırıyorsun.
Je ne veux pas me laisser guider par des rêves que je n'ai pas.
Sahip olmadığım rüyalar bana yol gösteremez.
C'est clair dans nos rêves, c'est réel, bien plus réel que ta réalité.
Bunu rüyalarımızda öğreniriz, ama gerçek doğru budur. Senin gerçeklik dediğinden daha gerçektir.
Elle m'est loyale et elle a de grands rêves à réaliser.
Bana karşı sadık ve kendine ait hayalleri var.
Vos rêves. J'y figure?
Rüyalarına giriyor muyum?
Grand dans les rêves, lâche dans le réel.
- Hayalperest, icraata gelince berbat.
Les rêves meurent.
Hayaller ölür.
Quand tout n'est que possibilités et rêves.
Tüm olanaklara ve rüyalara daldığın an.
Faites de beaux rêves, M. Richter.
Tatlı rüyalar, Bay Richter.
Bonne nuit, mon lapin. Fais de beaux rêves.
İyi geceler, Tavşanım.
Je suis désolé que tu aies fait ce rêve, mais laisse-moi te dire une chose sur les rêves.
Dinle, gördüğün rüya için üzgünüm, gerçekten üzgünüm ama sana rüyalar hakkında bir şeyler söyleyeceğim. Ben her gece lanet bir rüya görüyorum ve biliyor musun?
Les rêves d'un foyer.
Yuva hayalini kuruyor.
J'ai rencontré une fille de 3 ans qui avait un talent pour parler à ses parents dans leurs rêves, dans trois langues.
Ailesiyle rüyasında üç dilde konuşabilen üç yaşında bir kızla tanıştım.
Si tu rêves, tu cauchemarderas les 48 jours où tu suffoqueras.
Eğer görürsen, 48 günlük bir boğulma kabusu olur.
Randall, vous avez dépassé mes rêves les plus fous et mes espérances. Les temps changent, peut-être.
Randall, sen benim en vahşi hayallerimi ve beklentilerimi bile aştın.
Comme une monnaie d'échange, un pion dans vos rêves de grandeur.
Bir pazarlık payı, hedeflerine ulaşmak çin bir alet.
Lorsque j'ai décidé de vouloir poursuivre mes rêves d'être devant le micro au lieu d'être dans la régie, elle a détruit mes chances avec toutes les autres radios de la Côte Ouest.
Ben mikrofonun arkasında olmak yerine önünde olmaya karar verdiğimde Batı yakasındaki her istasyon müdürleriyle hayallerimi mahvetti.
J'étais sa plus grande fan, et elle a réduit mes rêves à néant.
Onun en büyük hayranı bendim ve hayallerimi yerle bir etti.
Je veut dire, bien sûre, elle n'est pas la femme de mes rêves pour tes rêves, mais... Je ne suis pas une experte en amour.
Yani, benim hayalimdeki, senin hayallerinin kadını olmayabilir ama ben de aşk uzmanı değilim.
"Demain est déjà présent dans nos rêves."
"Yarın, bir hayal uzağımızda."