Translate.vc / Français → Turc / Sadie
Sadie traduction Turc
1,069 traduction parallèle
Seulement pour Harry et Sadie Shoebridge.
Sadece Harry J. ve Sadie L. Shoebridge'e dair var.
Un vrai pot de peinture.
Boyalı kadın Sadie.
Et là, c'est Grammy Hall.
- Ve bu da Sadie.
Et Sadie. - Qui est Sadie?
- Sadie de kim?
- Alors, Sadie... Sadie a rencontré Grammy grâce à George, le frêre de Grammy.
Sadie büyükannemle kardeşi George sayesinde tanıştı.
On a des retraités et des gens fatigués de la course au bifteck.
Mel ve Sadie gibi emekli insanlar. Ve şehrin koşuşturmacasından... - sıkılmış olanlar.
- Sadie et Mel Whiteman.
- Sadie ve Mel Whiteman.
Avec tante Sadie, ils veulent qu'avec Wanda, on se rapproche.
O ve Sadie halam, Wanda'yla daha yakın bir yere taşınmamız için yalvarmışlardı.
Tante Sadie, c'est Harry Valentini, ton neveu de Newark.
Sadie hala, benim Harry Valentini, Newark'taki yeğeniniz.
- Tante Sadie, tu as l'air en forme.
- Sadie hala, harika görünüyorsun.
Tante Sadie, on a cherché partout le cadeau idéal pour toi.
Sadie hala, Moe ve ben en uygun hediyeyi bulmak için her yeri gezdik.
- Sadie, rentre à la maison.
- Kapa çeneni, Sadie. Eve gir.
Merci. Comment va Sadie?
Sadie nasıI?
Et "Sexy Sadie"?
- Seksi Sadie, buna ne dersin?
Je te connais, petite Sadie.
- Benim umurumda. - Çünkü seni tanıyorum, Seksi Sadie.
Sadie Reuben cherche des partenaires pourjouer à la canasta.
Saide Ruben, kanasta için oyuncu arıyor.
Amène-nous à boire, Mets un coup à Sadie, pour la faire taire,
İçki getirin. Sadie'ye de verin.
- Comment vous appelez-vous, déjà?
Şakaydı. - Adınız neydi? - Sadie Millstein.
- Quel âge avez-vous?
- Kaç yaşındasın, Sadie?
Venez par ici.
Bu taraftan, Sadie.
C'est un tour de mon invention.
Ama numaramı yapacağım, Sadie. Hadi gir.
- Dites au revoir.
- Tamam. Herkesle vedalaş, Sadie.
Prenez place.
- Otur içine, Sadie.
Attention à la tête.
- Burnuna dikkat et, Sadie.
Sadie, attention au nez.
Evet, Sadie, burnuna dikkat et.
Ça va bien là-dedans, Sadie?
Sen iyi misin, Sadie?
La dernière maintenant. Respirez à fond.
Evet, Sadie, sonuncusu geliyor.
Sadie, tout va s'arranger.
Evet, Sadie, birazdan rahatlayacaksın.
Allez, Sadie, il est temps de sortir.
Dışarı çıkma vakti geldi, Sadie.
La femme, Mme Sadie Millstein, est la mère de Sheldon Mills, un avoué du cabinet new-yorkais Bates, Phillips, Tunnyand Mills.
Sadie Millstein adlı dul bir kadın, New York'lu avukat Shelon Mills'in annesi.
Voilà deux semaines que Mme Sadie Millstein est dans cette situation étrange.
Bayan Sadie Millstein, iki haftadır aynı garip konumda.
- Sadie!
- Sadie!
J'ai aussi trouvé certaines fêtes embarrassantes, en particulier celle où l'on célèbre la danse de la séduction.
Ayrıca sosyal toplantılara da katlanmakta zorlanmışımdır. Bir keresinde bir gelenek vardı, Sadie Hawkins Dansı?
Je suis assis ici et j'essaie de comprendre... à quel genre de plaisanterie cosmique on me fait. Moi qu'on appelle le nazi sexuelle parce que je prèche le sexe sans risque avec une telle fougue qu'on me prend pour Sadie Thompson.
Burada kaskatı oturuyorum, hiçbir şekilde anlayamıyorum bu benim için nasıl kozmik bir şakadır, cinsel nazi olarak adlandırdıkları bir adam tüm enerjisiyle güvenli seks için öğütler veren... ve... cehennem ateşi Sadie Thompson gibi konuşmaya başlıyorum.
Non Sadie Thompson, la prédicatrice.
Sadie Thompson değil, vaiz..
Sadie Thompson était son nom. La pluie, n'est-ce pas?
Sadie Thompson onun adıydı...
Je m'appelle Sadie.
İsmim, Sadie.
Sadie.
Sadie.
Un élève a assassiné sa prof le soir de la soirée Sadie Hawkins.
Bir öğrencinin, Sadie Hawkins balosunun olduğu gece bir öğretmeni öldürdüğünü yazıyor.
le revolver, la soirée.
Silah. Sadie Hawkins balosu.
J'espère que vous allez boycotter cette soirée, comme moi.
Umarım bu akşam Sadie Hawkins balosuna gitmiyorsunuzdur çünkü boykot organize ediyorum.
Il revit constamment la soirée où il a tué Mlle Newman.
Görünüşe göre Sadie Hawkins balosunun olduğu ve Bayan Newman'ı öldürdüğü geceyi tekrar tekrar yaşıyor.
J'aime Sadie comme dans "Sexy Sadie".
Ben Sadie diye düşündüm, kulağa çok hoş geliyor...
Sadie?
- Sadie.
Seigneur, je lui ai pourtant dit, à Sadie.
Tanrım, Sadie'yi bu köpek hakkında uyarmıştım.
Sadie, Ia ferme!
Sadie, kes sesini.
- Sadie Millstein.
- Stein.
- Très simple.
- Çok kolay, Sadie.
Sadie, on lève la tête.
Sadie, kaldır başını.
Qu'est-ce qu'il y a?
Alo, Sadie, ben Patrick.
- La soirée Sadie Hawkins?
- Sadie Hawkins balosuna mı?