Translate.vc / Français → Turc / Sagan
Sagan traduction Turc
95 traduction parallèle
Le premier est George Sagan, qui nous a invités ici.
Birincisi George Stark, hepimizi buraya davet eden adam.
Le deuxième... est Jack Terryson, l'associé de George Sagan qui a organise cette réunion.
İki numara Jack Davidson az önce bahsettiğim George Stark'ın iş ortağı.
Et pour l'amour de Sagan, ne me tire pas dessus.
- Ve Tanrı aşkına, beni vurma.
Nous dérivons dans un vaste océan temporel et spatial.
SAGAN : Büyük bir uzay ve zaman okyanusunda sürükleniyoruz.
Le ciel nous appelle.
SAGAN : gökyüzü bize sesleniyor.
Larry Soderblom, responsable imagerie.
SAGAN : Larry Soderblom, Voyager görüntüleme takımından.
Lonnie Lane, l'un des scientifiques du projet.
SAGAN : Lonnie Lane, proje yöneticisi.
Il n'y en a pratiquement pas.
SAGAN : Krater yok gibi.
Le traitement des images montre... des signes de cratères d'impact sur Europe.
SAGAN : bilgisayarda işlenen görüntüler Europa'da meteor krateri olduğunu gösterdi.
De quoi s'agissait-il?
SAGAN : Neydi o?
Voyager avait découvert un volcan en activité ailleurs que sur Terre.
SAGAN : Voyager Dünya dışındaki ilk aktif volkanı keşfetti.
Il y a une expérience que nous partageons tous... quelle que soit notre culture :
SAGAN : Her dilden ve kültürden insanın paylaştığı bir şey vardır :
Un grand télescope ne couvre qu'une petite portion de ciel.
SAGAN : Büyük teleskop gökyüzünün sadece küçük bir parçasını gösteriyordu.
C'était un travail difficile, pénible et ennuyeux... mais, sans le savoir... Hubble et Humason étaient en train de prouver... l'existence du big-bang.
SAGAN : işleri zor ve sıkıcıydı ancak Hubble ve Humason başarılı bir şekilde Büyük Patlama'nın delillerini topladıklarının farkında değillerdi.
C'est un grutier.
Sagan adlı bir vinç işçisi.
En 11 mois, aucun problème. Il s'appelle Sagan.
11 aydır hiç sorun yaratmamış.
Sagan, vous m'entendez?
Sagan, duyuyor musun?
Ici Carl Sagan.
Ben Carl Sagan.
C'est Carl Sagan.
Carl Sagan'mış.
Qui est Carl Sagan?
Carl Sagan da kim?
Non, je ne connais pas le Dr Sagan.
Hayır, Carl Sagan'ı şahsen tanımıyorum.
N'oubliez pas de dire au Dr Sagan que je vous ai aidé.
Dr. Sagan'a sana çok yardımcı olduğumu söylemeyi unutma.
Carl Sagan?
Carl Sagan'a mı?
Henry Sagan.
Henry Sagan.
Henry Sagan?
Henry Sagan?
Ce soir, j'invite le Dr Carl Sagan et Joan Embrey du Zoo de San Diego.
Çünkü bu gece Dr. Carl Sagan ve San Diego hayvanat bahçesinden Joan Embry misafirlerim olacak.
C'est l'élément radioactif que nous avons laissé dans la boîte sur Cimmeria.
Cimmeria'da bıraktığımız Sagan Enstitüsünün kutusu gibi mi?
Alors Carl Sagan dit : "C'est pas un cosinus. Tu confondrais une asymptote et un trou dans le sol."
.. Sonra Carl Sagan "Bu kosinüs değil, yerdeki bir delikten asimtotunu anlayamazsın" dedi.
Mais... Tu vas nous jouer ton petit Carl Sagan jusqu'au noyau?
Çekirdeğe varana kadar bu Carl Sagan tarzına devam edecek misin?
"Par Françoise Sagan".
"Yazan ; Francoise Sagan" Sagan...
Tu connais Sagan?
Sagan'ı bilir misin?
Sagan...
Sagan. Sagan.
Sagan...
Sagan...
L'heure de vérité.
Carl Sagan zamanı.
C'est amusant de croire à ces choses, mais comme le dit Carl Sagan, ce n'est pas pour autant une raison suffisante d'y croire.
Şerefe. Bir şeylere inanmak eğlencelidir... Carl Sagan kitabında diyor ki "Sırf bir şeylere inanmanın eğlenceli olması... onlara inanmamız gerektiği anlamına gelmez".
Mon ami Carl Sagan disait :
Rahmetli arkadaşım Carl Sagan derdi ki ;
Un engin spatial a poursuivi sa course dans l'univers. À quatre milliards de kilomètres d'ici, Carl Sagan a dit :
Uzaydaki yolculuğuna devam eden o araçlardan biri 6,5 milyar km katettikten sonra Carl Sagan ne demişti?
Carl Sagan, qui était un bon ami à moi, m'avait dit : " Si pessimiste?
Çok iyi bir arkadaşım olan Carl Sagan baskı metnini okudu ve şöyle dedi ; " Lester, çok karamsarsın.
Vous viviez quasiment avec Françoise Sagan.
Neredeyse Sylvia Plath ile yaşadın.
Une nouvelle conscience se développe qui voit la Terre comme un organisme unique, et qui reconnaît qu'un organisme en guerre contre lui-même est condamné.
Dünyayı tek bir organizma olarak gören yeni bir bilinç gelişti, ve bu bilinç fark etti ki, savaş içindeki bir organizma kendini yok eder. " Carl Sagan - 1934-1996
De retour avec Carl Sagan et le Cosmos, édité pour les bouseux.
Şidmi Redneckler için hazırlanmış olan, Carl Sagan'ın Kainat'ına geçiyoruz.
Je suis Carl Sagan.
Ben Carl Sagan.
Il fallait que je traie une vache.
Ve ineği sağan hep ben oluyordum.
Une odyssée personnelle
Carl Sagan ile özel bir yolculuk
Il ne l'emportera pas, Eric, coupes les oignons et mixes-les avec la viande.
Bunun bedelini ödeyecek. Eric, biraz sağan doğra ve onları etle karıştır.
Nous n'avons pas une cuillère en or dans la bouche comme ta femme.
Biz nakit ineği olan karından süt sağan senin gibi değiliz.
- Je sais faire la trayeuse.
- Evet, inek sağan şeker kız taklidi bile yapabilirim.
Elle m'a acheté 4 robes de cocktail, 2 tenues de soirée et si je ne me trompe pas, une tourniquette pour faire la vinaigrette
- Ucunu kaçırdım. Bana dört kokteyl elbisesi, iki gece elbisesi ve yanılmıyorsam sekiz süt sağan bakire aldı.
Cela va te choquer, mais le Talon n'est pas vraiment rentable.
Lana, bu sana şok gibi gelebilir, ama Talon para sağan bir yer değil.
Huit laitières et trois poules françaises.
Sekiz... Sekiz... Sekiz süt sağan hizmetçi ve... ve üç Fransız tavuğu.
Aeronautes saxatalis, le martinet à gorge blanche.
Aeronautes saxatalis, ak boyunlu sağan.