Translate.vc / Français → Turc / Saigon
Saigon traduction Turc
293 traduction parallèle
- Alors?
- Saigon'da neden bindiysem aynı sebepten indim tekneden. - Sonra?
Elles sont assez pénibles à supporter à Saigon. Chez soi, c'est pire.
Evinde bir tane olması şöyle dursun Saigon'da bile onlarla oyalanmak yeterince kötü.
Et si tu allais un peu à Saigon, histoire de te détendre?
Neden Saigon'a gidip sinirlerini boşaltmıyorsun?
Vu comment ça marche ici, comment veux-tu que je parte pour Saigon?
Ekibim bu şekilde firar ederken Saigon'a nasıl giderim?
En fait, ce qui nous est arrivé de Saigon n'est pas trop vilain.
Aslına bakarsan, Saigon'dan gelen o kadar da çirkin değil.
C'est pas assez mais je complèterai quand je viendrai à Saigon.
Bu yeterli değil. Saigon'a geldiğimde telâfi edeceğim.
Le plus proche est à Saigon.
En yakın doktor Saigon'da.
Il faut que des gars partent chercher de l'aide à Saigon, et d'ici à ce que j'ai un nouvel arbre et une hélice il faudra, voyons...
Yardım getirmek için Saigon'a yürüyerek gidecek bir kaç genç bulmam lazım. Bu arada yeni bir şaft bulup pervaneyi takmalıyım, bu da, dur bakayım...
J'avais pris le bateau pour aller faire des courses à Saigon.
Biraz alışveriş yapmak için Saigon'a giden bir tekneye binmiştim.
- Je te renvoie à Saigon.
- Saigon'a döneceksin.
Il y n'a pas longtemps tu voulais me renvoyer à Saigon, en hamac à travers la jungle.
Birkaç gün önce, beni hamağa koyup çalıların içinden Saigon'a göndermekten bahsediyordun.
Nous devons nous rendre à Saïgon.
Saigon'a gitmemiz gerek.
Je ne vois aucune raison pour que vous et votre apprenti ne puissiez vous considérer les invités du gouvernement des U.S. A... jusqu'à ce que nous vous menions à Saïgon.
Sizi Saigon kıyılarına indirene kadar kendinizi Birleşik Devletler hükümetinin misafirleri olarak görmemeniz için hiçbir neden göremiyorum.
Vous pourrez débarquer à Saïgon.
Sizi Saigon'da indireceğiz.
Vous oublierez la pêche en voyant les filles de Saïgon.
Saigon'daki martıları gördüğünüzde, bütün bu avcılık işini unutacaksınız.
Dis-moi, Tomioka! Tu ne l'avais pas vue à hôtel de Saigon?
Saigon Otelinde mi tanışmıştınız?
31 Américains et 196 ennemis ont été tués au terme d'une bataille de trois heures dans une clairière dans la jungle à 80 km au nord de Saigon.
Güney Saygon'un 50 metre kuzeyinde arazi taraması sırasında 3 saatlik çatışmada 31 Amerikalı ve 196 düşman askeri öldü.
Non, c'est la réalité. "C'est vous, vous avez tué Pierre."
"Saigon Limanı'nda çok güzel bir gün batımı vardı." Ne mutluluk, ne mutluluk.
Des B-52s ont bombardé les routes d'infiltration le long de la frontière du Cambodge au nord de Saigon...
Saigonun kuzeyindeki Kamboçya sınırı boyunca devam eden gerilla birliklerinin yolları B-52 uçaklarıyla bombalandı
Patches quittera Saigon et sera exposé au musée de l'aviation militaire de la base de Wright-Patterson, Ohio.
Patches Saigon'dan ayrılacak ve Ohio Wright - Patterson Üssü'ndeki... Hava Kuvvetleri Müzesi'nde sergilenecek.
"Ll n'était qu'à 100 km de Saigon, se dit-il,"
Saigon'a 60 mil uzaklıktaydı, diye düşündü.
"mais pourrait-il jamais oublier Saigon?"
Fakat Saigon'u ne kadar gerisinde bırakabilirdi?
"Saigon et les combats semblaient lointains."
Saigon ve savaş çok uzaktaydı.
- "Saigon et..." - C'est Alan Mallory.
Evet, o Allen Mallory.
Mais ce matin, quand j'ai entendu la cassette d'Alan, il mentionnait Saigon et la guerre.
Şu var ki, bu sabah, Allen'in sesini teypten dinlerken Saigon'dan ve bir savaştan söz etmiyor muydu?
A 100 KM DE SAIGON de EDDIE KANE
SAIGON'A ALTMIŞ MİL Yazan : Eddie Kane
Oui. "A 100 km de Saigon".
Evet, "SAIGON'A 60 MİL".
Après l'évasion, après leur arrivée à Saigon,
Kaçıştan sonra, Saigon'a döndüklerinde,
"A 100 km de Saigon"?
"60 MILES TO SAIGON" ( SAIGON'A 60 MİL ).
Au sujet d'un roman intitulé "A 100 km de Saigon".
SAIGON'A 60 MİL adlı romanıyla ilgili.
Il s'est fait exploser au milieu de la rue, en plein Saigon.
Saigon'da caddenin tam ortasında vurdular adamı.
Saïgon.
Saigon.
Pas plus que je n'étais revenu à Saïgon par hasard.
En azından Saigon'a geri dönmemden daha çok değildi.
"Saïgon l'a déclaré disparu au combat. " On le supposait mort,
"Saigon onu ailesinin hatırına MIA'de taşıyordu ama öldüğünü sandılar."
Dans un bar de Saigon, un môme s'amène avec une boîte de cireur
Kaldığımız samanlığa bir çocuk geldi. Elinde de bir boya sandığı vardı.
À Saigon.
Saygon.
Quand est-il parti pour Saigon?
Saygon'a ne zaman gitti?
- Pourquoi veux-tu aller à Saigon?
- Sen neden Saygon'a gitmek istiyorsun?
Saigon!
Saygon, ha?
Je suis content que tu ailles à Saigon, tête de con.
Saygon'a gitmene seviniyorum bokkafalı.
- Curtis a eu Saigon.
- Curtis Saygon'a gidiyor.
Curtis a eu Saigon.
Curtis Saygon'a gidiyor.
La belle de Saigon
KIZIL TOPRAK Çeviri : REDO1
Le 23 février 1946, je devais être rapatrié de Saïgon...
Bugün bunlardan bahsetmeyelim.
Mais c'est naturel qu'elle s'en aille.
Kuzey Kore'ye, Filipinler'e, Saigon'a giderdim- - - Kes sesini! Delirmişsin sen!
Merde. Encore Saïgon.
Lanet.
Seulement Saïgon.
Hala Saigon'dayım.
Il fait 28 degrés, ici, à Saïgon, et très humide.
Saygon şehir merkezi şu anda 45 dereceye çıktı ve çok nemli.
Et voici un message du maire de Saïgon à tous les G.I.'s logés en ville.
Saygon'daki üsten ayrılan tüm piyadeler için önemli bir mesajımız var.
Respectons la beauté de Saïgon.
Belediye Başkanı Saygon'u güzel tutmanızı istiyor.
À Saïgon, j'ai parlé avec un de vos hommes politiques.
Saygon'dayken Amerikalı bir politikacıyla konuştum.