English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Sain

Sain traduction Turc

3,038 traduction parallèle
Je voulais juste que tu saches que je suis arrivée sain...
- Sağ geldiğimi haber vereyim dedim.
Si je vous déclare sain, vous irez sûrement à la chaise électrique. Mais si je vous juge inapte à être jugé... vous aurez le droit de passer le reste de vos jours ici.
Eğer deli olmadığını söylersem, elektrikli sandalyeye gideceğin kesin gibi bir şey, ama yargılanamaz dersem de yaşamana izin verilecek ama kalan günlerini burada geçireceksin.
Tu dis que si j'étais fou... je ne croirais pas le Dr Thredson. Mais si je suis sain d'esprit, mes histoires dingues sont donc vraies?
Diyorsun ki, deli olsaydım Doktor Thredson'un dediklerine inanmazdım, ama eğer akıllıysam delice hikâyelerim gerçek mi yani?
Fou ou sain d'esprit?
Akıllı mıyım, deli mi?
Ce n'est pas sain.
Sağlıklı bir şey değil.
Gary, c'est - - C'est quelque chose de sain de t'exprimer.
Gary, kendini ifade etmek sağlıklı bir şeydir.
Et à cheval cette corde raide cela peut faire que le plus sain d'entre nous se sente un peu fou, mais il n'y a pas de honte à demander de l'aide.
Bu ince ipte yürümek en aklı başında olanlarımızın bile biraz çıldırmasını sağlayabilir. Ama yardıma ihtiyaç duymak utanç verici bir şey değildir.
J'ai déjà une femme qui me dit de manger sain.
Sağlıklı beslenmemi söyleyen bir eşim var zaten.
Donc, laisser cela tel quel, ce n'est vraiment pas un jeu sain.
Akışına bırakmak hiç sağlıklı bir plan değil.
Ou... Bien plus sain qu'un soda.
Koladan daha sağlıklı bir şey.
Tout d'abord, je voudrais dénoncer la rumeur selon laquelle j'aime être trait comme une vache parce que ma poitrine est remplie de lait sain et délicieux.
İlki ve en önemlisi inek gibi sağılmaktan hoşlandığım çünkü göğüslerimin besleyici ve leziz sütle dolu olduğu dedikodusuna değinmek istiyorum.
Mais, alors, 94 % des psychotiques pense qu'ils sont parfaitement sain d'esprit, donc je suppose que nous aurions à demander nous-mêmes, "ce qui est sain d'esprit?"
Yine de akıl hastalarının % 94'ü akıllarının yerinde olduğunu söyler. Sanırım kendimize sormamız gereken aklımızın yerinde olması ne demek?
Juste un mariage sain et moderne basé sur le respect mutuel entre deux égaux.
Eşit iki insan arasında karşılıklı saygıya dayalı sağlıklı ve modern bir evlilik istiyorum.
C'est sain.
Çok sağlıklı.
Mr. et Mrs. Ericksen, Je promets de créer un environnement sécurisé et sain complété par un apprentissage certain, des rires et de l'amour.
Bay ve Bayan Eriksen bilgiyle, neşeyle ve sevgiyle harmanlanmış güvenli ve anaç bir ortam sağlayacağıma söz veriyorum.
et beaucoup de livres sur les maux de la technologie, mode de vie sain, ce genre de chose.
Ve teknolojinin kötü olduğu hakkında birçok materyal doğal yaşamın sağlıklı olması hakkında kitaplar.
Oui, mais le mien est un trio traditionnel, sain.
Evet, ama benimki geleneksel, faziletli bir üçlü.
Les MM's ne sont pas un goûter sain.
Ayrıca fıstıklı MM sağlıklı bir yiyecek sayılmaz.
Tu es sain et sauf.
Güvendesin.
J'ai entendu dire que le petit Larsen est rentré à la maison sain et sauf.
Larsen'ın oğlan sağ salim eve dönmüş diye duydum.
Et un transfert termino-latéral, c'est super pointu, mais en prenant mon nerf sain, je ne récupérerai pas tout.
Uç-yan sinir nakline gelince evet, çok gelişmiş bir yöntem ama sağlıklı sinirimi aldığın zaman işlev öncesine oranla azalacak.
Ça sera menotté et mis à l'isolement. Jusqu'à ce que vous soyez remis sain et sauf à une autorité américaine.
Amerikan yetkililerine sağ salim teslim edilene dek kelepçe takılacak ve hücrede tutulacaksın.
L'intoxication à la cocaïne peut être potentiellement mortelle, et peut aussi causer de sévères changements comportementaux comme on l'a vu avec le Bosco, ce qui prouve ma théorie selon laquelle manger sain n'est pas seulement ennuyeux,
Kokain toksin öldürücü olabilir, Bu sebeple Baş şefte gördüğümüz gibi davranış değişiklikleri,
Et attendre jusqu'à ce que ce soit le bon moment et y aller doucement vous savez, c'est... c'est sain.
Doğru zamanı bekleyip yavaştan almak oldukça sağlıklı bir davranış.
Accélères juste dans ce hall et rentres à la maison sain.
Sadece koridordan hızlıca geç git.
Je dis juste que tu devrais manger quelque chose, car ce n'est pas très sain.
Benden söylemesi bir şeyler ye çünkü şu durumun hiç sağıklı değil.
Je suis content que tu sois sain et sauf!
Güvende olduğun için çok mutluyum.
Promets-moi... Que tu les garderas sain et sauf.
Onları koruyacağına dair bana söz vermeni istiyorum.
Hum, et se garder mutuellement sain d'esprit, je pense, grâce à cela.
Ve akıl sağlığımızı koruduk, bütün bunlar boyunca.
Il n'a laissé aucune trace, comme un homme sain d'esprit.
İzlerini iyi kamuflaj etti, her normal insanın yapacağı gibi.
Il est sain et sauf.
O, güvende.
Non, non, c'est un régime sain.
Hayır, hayır, bu sağlık için.
Il est sain et sauf.
- Turp gibi hem de.
- Arrête de penser, ce n'est pas sain.
Düşünmeyi bırak çünkü sağlıklı değil.
Nous voulons récupérer le capitaine sain et sauf. Et pacifiquement.
Kaptan Phillips'i zarar görmemiş bir şekilde alıp meseleyi olaysız halletmek istiyoruz.
Otage sain et sauf.
Rehine kurtarıldı.
Phillips sain et sauf et en route pour Bainbridge.
Kaptan Phillips güvende ve Bainbridge'e getiriliyor. Tamam. Aferin millet.
Il était sain d'esprit quand il a écrit ça?
Bunu yazdığında kanunen ehil durumda mıydı ki?
Mais en obéissant aux ordres de père, le troupeau reste sain et sauf.
Ama biz babamın kurallarını takip etmeliyiz. Sürüyü güvende tutuyor.
Je sais que tu penses que ta place est avec le troupeau, mais je me disais que maintenant, il est sain et sauf.
Yerinin burası, sürünün yanı olduğunu söylediğini biliyorum. Ama sürü artık güvende.
Nous savons tous que Chouchou est en fait sain et sauf.
Hepimiz biliyoruz ki aslında Pofuduk hayatta ve gayet iyi.
Content que tu sois sain et sauf.
Sağ salim vardığına sevindim.
Vous troquez un plat sain contre du fast-food, vous buvez pas mal de vin et maintenant vous fumez.
Yani bu akşam fast food için sağlıklı bir yemeği geri çevirdiniz. Epey bir şarap içtiniz ve şimdi sigara içiyorsunuz.
Il faudrait même qu'un bébé sain naisse pendant cette année de confinement.
Tercihen, sağlıklı bir bebeği bir yıllık karantina sürecinde dünyaya getirmek.
Peut-être que grâce à vous, Mr S et son épouse ont un enfant sain et bien portant.
Belki de senin sayende Bay S ve karısı sağlıklı bir çocuk sahibi olmuştur şimdi.
Écoute, mec, ce que je veux dire... personne sain d'esprit ne penserait à un plan comme le tien.
Bak, dostum, tüm söylediğim... Aklı başında hiç kimse, böyle bir şeyi denemez.
Je veux le gamin sain et sauf.
Öncelikle çocuğun güvende olmasını istiyorum.
Le FBI a compromis une ferme à Dutchess County, mais vos personnes en sont sortis sain et sauf... incluant votre fils.
FBI, Dutchess İlçesinde bir çiftlik evini kuşattı ama oğlun dahil olmak üzere adamların sağ salim kaçtı.
C'est pas sain.
Hiç de sağlıklı değil.
C'est bien plus sain.
Çok daha sağlıklı.
La drogue, ça peut être sain.
İlaçlar adama iyi gelir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]