Translate.vc / Français → Turc / Salam
Salam traduction Turc
618 traduction parallèle
Je voudrais un salami-fromage et une bière.
Bana salam ve peynirli sandviç ve bir bardak bira gönderin.
Soupe à la crème de maïs, pommes de terre et salami.
Akşam yemeğimiz. Mısır çorbası, patates salatası, salam ve sucuk.
- Moi, charcutier.
- Tabii, ben de salam satarım.
Des œufs au bacon?
Omlet ve yanında sosis mi? Salam ve haşlanmış yumurta mı?
Tu avais oublié l'inauguration de la salameria?
Salam dükkanının açılışı olduğunu bilmiyor muydunuz?
Eh, les enfants, allez acheter un kilo de salami, 500 grammes de fromage, et deux bouteilles de vin.
Hey, çocuklar, bir kilo salam, yarım kilo peynir ve iki şişe şarap alın.
J'en ai marre du salami.
Artık salam yiyemiyorum.
Un sandwich au salami?
Salam? Pastırma?
Une livre de jambon.
Yarım kilo salam, lütfen.
J'ai du salami très fort.
- Pakette acılı salam olacaktı.
Cinzia achète des melons et du jambon.
Cinzia kavun ve prosciutto alıyor - salam demek.
Une fois, à cause du salami frit.
- Bir kez. Kızarmış salam yüzünden.
Du salami frit et des hot-dogs...
Kızarmış salam ve sosisli sandviç.
- Du salami?
- Salam isteyen?
Du saucisson, encore du saucisson!
Yine salam.
Des affaires personnelles, de la nourriture. Des saucissons.
Kıyafet, yiyecek, pek çok salam.
À force d'en manger, ça m'a donné de l'urticaire!
O kadar çok salam yedim ki isilik oldum. Bakın!
Un homme va chez le psychiatre... une escalope sur chaque oreille... un serpent noué en cravate... et une antenne de télé... attachée sur sa tête.
Adamın biri psikiyatriste gitmiş. Kulaklarında birer parça domuz salamı, boynunda da kravat yerine, iki metrelik bir yılan bağlıymış. Kafasında da büyük bir televizyon anteni takılıymış.
Prends-toi du pain et du fromage et pour Luigi, du saucisson.
Eve giderken, kendine yemek hazırla ve Luigino için de biraz salam kes.
De la mortadelle, 20 sacs au minimum.
Salam dolu, 20.000 Lira eder. Hadi, Cartagine.
Je ne veux pas voir les gens de votre espèce... qui m'avez volé mes salami!
Seninle işim olmaz. - Benden salam çaldınız.
Voici du jambon... Tiens, Vampire, du salami.
Jambon ve salam verdi.
- Salam Alekum, Jackson Deux-ours.
- Shalom Aleichem, Jackson İki-Ayı.
- Salam Alekum?
- Neden Shalom Aleichem diyorsunuz?
Tu ne sais rien quand je dis Salam, mais là tu sais tout!
Shalom dediğimde bilmezsin ama şimdi her şeyi bilir kesildin!
Salam!
Shalom!
Elle gardait ce saucisson depuis trois mois.
O salamı üç aydır saklıyor.
30 œufs, 2 jambons tranchés, 4 livres de fromage 40 miches de pain au bas mot, et 30 bouteilles de bière.
30 yumurtadan bir omlet, 2 dilimlenmiş salam, 4 kilo peynir en az 40 tane ekmek, ve 30 şişe bira. Bira önemli.
Je viens de remarquer que vous manquez de salami.
Farkettim de salam bitmiş.
Au salami ça irait aussi.
Salam da olur.
- Pardon? - Pâté de foie?
Ciğer salamı mı, efendim?
Oui, je veux des oeufs brouillés, du bacon grillé et des toasts à la cannelle.
Evet, yağda pişmiş yumurta, salam ve tarçınlı ekmek.
Du bacon et des œufs. Ça te dit?
Yumurta ile biraz salam hazırlıyorum.
Nous mangeons bien, ici à Camelot Nous aimons ce qui est bon
" Camelot'ta yemekler iyi Götürürüz salam, sucuk ve biftekleri
Kopulapko!
Salam!
Olmo, arrête de faire le porc.
Bu salamı kıçına sokmamı istiyor!
- Huit "bananes à gnôle" double crème, trois Spitfire, deux donuts et un Salami Spécial. 4 dollars 80.
- Sekiz muzlu kup iki çift porsiyon dondurma kremalı iki Arizona çöreği ve bir porsiyon özel salam, 4 dolar 80 sent.
le salami, le jambon et la plus fameuse :
Salam, jambon ve en meşhuru parmesan peyniri.
Sans moi, tu ne serais pas plus médium qu'un saucisson.
Benim araştırmam olmadan sen anca kuru bir salam kadar medyum olabilirsin. Kötü.
Je peux avoir la mortadelle?
Şu salamı verir misin?
Kenickie, tu veux du salami?
Kenickie, salam ister misin?
Jambon... fromage...
Salam... kaşar...
Un vrai salami hongrois...
Gerçek Macar salamı. Harika!
Voici votre saucisse, 48 cents.
- Buyurun salamınız, 48 sent.
Allez, Michel, partage une pepperoni avec moi.
Benimle salamı bölüş.
Un saucisson?
Salam?
Jambon, dinde et salade de chou.
Salam, hindi ve...
Il préfère le poulet.
Salam, hindi ve lahana salatası sevmez.
- C'est du salami hongrois.
- O Macar salamının kokusu.
Et la mortadelle! A qui appartiennent-ils? Ecoute.
Bu pastırma, salam sürüsü herkese faydalı biri mi?
Ah oui?
Artık salam için ne dediklerini biliyorsun, değil mi?