Translate.vc / Français → Turc / Salty
Salty traduction Turc
31 traduction parallèle
Un "salty dog".
Bir kokteyl.
- Alias ma bite, Oncle Salty.
Benim aletim de aynı zamanda "Tuzlu Amca" olarak bilinir.
- Alias sa bite, Oncle Salty.
Onun aleti de aynı zamanda "Tuzlu Amca" olarak bilinir.
Dents d'acier a tué mon ami Salin qui était deux fois plus marin que toi.
Hançer Ağız arkadaşım Salty'yi öldürdü ve senin iki katın balıkçıydı.
Je suis Salin.
Ben Salty.
Tout le monde dit que le poisson vous a tué.
Salty mi? Herkes seni bir balığın yediğini söylüyor.
Sucrée comme le vin et salée comme la mer.
You're sweet as wine, salty as the sea.
On a été au Salty's et ma carte d'identité est finalement passée!
Salty'e gittik ve kimliğim sonuçta çalıştı.
Le mercredi, les bâtonnets de poisson "Captain Salty".
Çarşambaları, Tuzlu Kaptan'ın Fileto Balığı...
Salty, occupe-toi du gouvernail!
Salty, bize bir yelken yap!
Ol'Salty ( vieux dupé ).
Deniz Kurdu.
Comment ça va, vieux Salty?
Nasılsın Deniz Kurdu?
Enfin, on sait. Il a ses petites lunettes, il est maigrelet, mais c'est un gentil garçon.
Mr. Salty gibi aptalca bir gülümsemesi var ama şeker çocuktur.
Oh, le voilà, l'ours ronchon. "M. Frustré de ne pas avoir un rencard pour la fête."
İşte geldi, huysuz ayı, "Dansa eşle gidemeyen Bay Salty."
Il a quoi, Captain Iglo?
Old Salty'e ne oldu öyle?
Alors c'est l'appart du vieux pète-sec?
Demek ihtiyar Salty'nin dairesi burası.
Le pète-sec Sellers.
Salty Sellers.
Pepper, Salty, bougez-vous le cul!
Pepper, Salty, kıçınızı kaldırın!
Salty et Pepper, messieurs, dames!
Tuzlu ve Biberli, bayanlar ve baylar!
Ce n'est plus Salty.
O artık Salty değil.
Le corps de Salty est sur le point de sentir et elle ne quitte pas le lit.
Salty'nin bedeni yakında kokmaya başlayacak ama o yatağın başından ayrılmayacak yine de.
Salty est mort dans son sommeil, aux côtés de son âme sœur.
Salty uykusunda öldü, ruh eşinin hemen yanı başında.
Il grognait.
Salty sadece hırıldıyordu.
Mais elle lui était entièrement dévouée.
Ama Salty ona kendini adamıştı.
Salty remplissait un grand vide pour elle.
Salty onun içindeki boşluğu dolduruyordu.
Ma Petite, Salty. Puis toi?
Ma Petite, Salty, şimdi de sen?
Maintenant Salty.
Şimdi de Salty.
"Opportunité manquée" était mon nom de strip-teaseuse au Salty Dog.
"Kaçırılmış Fırsat" Salty Dog'daki striptizcimin adıydı.
Il s'appelait Salin.
İsmi Salty'di.