English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Scenario

Scenario traduction Turc

2,962 traduction parallèle
Tu as dû poser une sorte de, hum, conditions pour que le scenario se déroule.
Senaryonun yürümesi için..... bazı koşulları sisteme girmiş olmalısın
Votre scénario.
Senaryon.
Et le scénario?
Senaryoya ne oldu?
Quel scénario?
Ne senaryosu?
Quand vous avez trouvé le corps de Lavinia, y avait-il un scénario?
Lavinia'yı bulduğunuzda, yanında senaryo var mıydı? - Senaryo mu?
Un scénario!
- Senaryo.Kitap.
SHARI RIGBY ACTRICE CINDY HASTINGS Jon m'a envoyé le scénario... et j'étais excitée bien sûr, je me suis assise le soir même.
John, senaryoyu gönderdi ve o kadar heycanlanmıştım ki bütün gece uyuyamayacağımı düşündüm.
Ouai, c'est le meilleur scénario.
Evet, en iyi durumda.
Le scénario sans victoire du colonel Young.
Albay Young'in kazananın olmadığı senaryossu.
Ce n'est pas... toutes les simulations requièrent des paramètres, des conditions sans les quelles le scénario ne peut continuer.
Yolu bu değil. Bütün simulasyonlar parametrelere dayanır,... programlanmış senaryo bu koşulların ötesinde var olamaz.
Vision intéressante d'un scénario banal.
Evet, evet. Bilindik bir hikâyenin ilginç bir yansıması.
"Vision intéressante d'un scénario banal"?
Bilindik bir hikâyenin ilginç bir yansıması?
Si t'as un bon scénario, un bon réalisateur, enfin, c'est toi qui réalises.
İyi bir senaryo ve iyi bir yönetmen ile...
Mais maintenant que ça se produit, je repense à ce scénario improbable et... j'ai envie de me secouer et de me dire : " Écoute ce type.
Ama şimdi şu olanlara bi bak İnanamıyorum yani dinle bu adamı diyesi var
Dans un scénario similaire aux USA, des centaines de SDF ont récemment été expulsés des tunnels.
Amerika'daki aynı senaryoda, yüzlerce evsiz yakın dönemde yeraltı tünellerinden tahliye edilmişti.
Neel travaille à un scénario-catastrophe. NEEL KASHKARI - SEC.
Neel takımı bir afet senaryosuna çalışıyor.
On va au Congrès, on déclare publiquement ne plus avoir de quoi contrôler tout ça, et ils disent non. Alors là, c'est le scénario catastrophe.
- Biz kongreye gidip, halka açık bir şekilde bunu artık kontrol edemediğmizi söyler, ve onlar kabul etmezler ise... işte bu gerçekten kabus senaryosu.
Le scénario catastrophe est déjà là, mon ami.
Kabus senaryosu şimdi den burada, arkadaşım.
Scénario de porno classique.
Klasik porno hikayesi.
C'est pas écrit dans le scénario.
Tekstte öpüşmekle ilgili bir kısım yok.
Il y a un premier scénario.
İlk senaryo şu :
Il y a un deuxième scénario.
İkinci senaryo şu :
Tu as dit qu'il y avait un troisième scénario.
Üçüncü bir senaryo daha var demiştin.
Nous avons un scénario pour déplacer les tiges en secret?
- Çubukları gizlice nakil edebiliriz, değil mi?
Dans ce scénario, qui sera le premier à se faire lyncher?
Bu senaryoda sence önce kim kurban edilir?
C'est le meilleur scénario.
Bu konuda tahminler yürütebilirsiniz.
- Un scénario.
Senaryo.
Paroles, musique et interprétation : Anri Kumaki Œuvre originale - scénario :
Selam sana ve şimdi gidiyorum!
C'est le scénario qui m'importe!
İçerik konusunda değil kurguda yardımın lâzım.
On a quitté le western pour un scénario à la Star Wars.
Diğer bir deyişle western konseptini bırakıp Star Wars misali bir senaryoya geçiyoruz.
Elle ne fera pas de film vulgaire. Changez le scénario!
Karımın çıplak görünmesine izin vermem.
Que quoi qu'il en soit, vous ne pouvez pas changer le scénario.
Diyor ki... Filmin yapımcısı da olsanız, Senaryoyu değiştiremezsiniz.
Il crée son propre scénario.
Kendi senaryosunu yazıyor.
Un scénario, Warwick.
Tamam.
Votre scénario de reddition n'est plus une option.
Senin şu barışçıl çözüm önerin artık ihtimal dahilinde değil.
J'ai écrit mon premier scénario.
Hatta, ilk senaryomu yazmayı henüz bitirdim.
On pensait à ce scénario depuis un certain temps. Une bombe à la place de la rate.
- Dalak alınarak boşluğa yerleştirilmiş.
Si Stonebridge a réussi à engager les Janjaweed, alors ce serait le bon scénario.
Eğer Stonebridge, Jamjaweed'le karşılaşmışsa bu izler senaryoya uyar.
C'est un scénario suicide?
Sence, bu bir intihar senaryosu mu?
Chaque scénario vient d'un cas.
Elbette.
Changeons de scénario.
Başka bir senaryo söyleyeyim.
T'achètes pas le scénario?
O zaman bunu almayacak misin?
Il y a deux incidents réels qui ont servi de scénario.
Hikaye aralarında geçen sahnelerden iki gerçek olaya daha rastladım.
J'ai monté ce scénario où on était mariés.
Evli gibi gözükeceğimiz bir oyun bile yaptım.
Au moins, dans ton scénario, il s'est rien passé.
Senin olayında, neyse ki hiçbir şey olmadı.
Il y a un scénario?
Senaryo hazır mı?
Je veux un scénario dans une heure.
Senden senaryo yazmanı ve 1 saat içinde bana getirmeni istiyorum.
On a répété le même scénario.
Ve ikimizde her zamanki halimize büründük.
le scénario était désigné pour empirer.
Ekip ne yaparsa yapsın, senaryo gittikçe kötüleşecekti.
Une main de fer sur le scénario.
Ama M'Gann senaryoyu içinden çıkılmaz bir hale getirdi.
Le scénario le plus probable est que quelqu'un l'a tué pour le ticket, les autres l'ont compris et ont vendu leur silence pour toucher l'argent.
En olası senaryo bir kişi Oliveri öldürdü diğer bir kişi bunu öğrendi ve kazançtaki payı alma karşılığında susmaya karar verdi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]