Translate.vc / Français → Turc / Scooby
Scooby traduction Turc
578 traduction parallèle
Il y avait la même histoire dans Scoubidou, samedi matin.
Cumartesi sabahı Scooby Doo'da da aynı hikaye vardı.
- Comme Samy et Scooby.
- Tom ve Jerry.
Scooby, au pied!
Buraya gel, Scooby.
Scooby? Vous n'avez pas vu mon chien?
Scooby, neredesin?
Scooby Doo, par exemple.
Örnek olarak Scooby Doo'yu alalım, yani.
Il te regarde, genre...
Scooby Doo, sana bakıyor. Şey gibi...
Shaggy et Scooby Doo. ils disent :
Shaggy ve Scooby Doo var ve diyorlar ki...
"et on te donnera un Scooby Snack."
Ve "Bunu yaparsan sana Scooby Atıştırmalığı veririz."
Alors, ils disent : "2 Scooby Snacks."
Ve onlar da "O zaman iki Scooby Atıştırmalığı veririz."
On dirait que tu veux me proposer des Scooby Snacks.
Scooby Atıştırmalığını yapıyorsun gibi geliyor.
- Faisons une fin à la "Scoubidou"!
- Scooby-Doo sona gidelim!
- Excellente fin à la Scoubidou.
- Mükemmel bir Scooby-Doo evlat.
C'est vous qui vendez des Scoubidous!
Evet, şu Scooby-Doo'ları satan adam.
Ben pour moi, Zorro, c'est zéro. Par contre, Superman, c'est super bien.
Pekala, Scooby-Doo dolaşır durur ama Jimmy Carter koşar.
Allez! Pour faire partie du Scoubi Gang tu dois parfois te faire violence.
Hadi Cordelia, Scooby Çetesine katılmak istiyorsan, arada bir sıkıntı çekeceksin.
Les 2 nigauds, on a de la visite.
Shaggy, Scooby, bir misafirimiz var.
" Saint-Esprit, ce n'est pas un épisode de Scooby-Doo...
"Kutsal Ruh, bu Scooby-Doo'nun bir bölümü değil."
Sammy et Scooby sont des personnages intéressants, deux personnages majeurs de la littérature américaine.
Shaggy ve Scooby ilginç karakterler, Amerikan Edebiyatı'nın en büyük iki karakteri.
Vas-y Scooby! "
Yürü be Scooby! "
Sammy et Scooby sont à fond tout le temps.
Ama Shaggy ve Scooby her zaman canlı.
Il y a un peu de nous dans Sammy et Scooby à chaque épreuve.
Yolun her adımında içimizde bir Shaggy ve Scooby vardır.
"Sammy et Scooby."
"Shaggy ve Scooby" demektir.
Ils répondent : "Sammy et Scooby...?"
Size "Shaggy ve Scooby mi?" derler.
Degage, Scooby, c'est moi.
Geri dur, Scooby. Benim.
Tu as l'Observateur, maman, ta bande.
Gözetmenin var. Annen var. Küçük Scooby grubun da var.
On doit réunir le Club des Cinq?
Scooby çetesini toplayalım mı?
Vous pensez que c'est marrant, ça donne la chair de poule. Mais ne v ous laissez pas prendre par v otre petite aventure
Bunu korku eğlencesi ve değersiz olarak gördüğünüzü biliyorum ama kendinizi Scooby-Doo macerasına fazla kaptırıp...
Je me demande ce que font Scoubi et sa bande.
Scooby ve ekibi şu an ne yapıyor acaba?
- tu jouais à Scooby Doo?
- Scooby Doo'culuk mu oynuyordun?
Cours, Scoubidou, cours!
Aman Tanrım, Kaç Scooby. Şimdi, kaç.
Maintenant, pose le couteau... ou je colle une balle à Scoubidou en plein dans la tronche.
Bıçağı indir. Yoksa Scooby Doo'yu suratının ortasından vururum.
Puis toi et moi, on va regarder Scoubidou niquer Dorothy.
Sonra da Scooby-Doo Dorothy'i becerirken seyredeceğiz.
Giles nous a convoqués pour parler d'un tout nouveau danger.
Scooby çetesi iş başında. Giles bizi yeni iblisle ilgili bir toplantıya çağırdı.
Ta mère, ta peste de petite soeur, le Scooby gang.
Annen, kız kardeşin, Scoobie grubun.
Le professeur Foldingue n'est pas ravie que le Scooby gang soit au courant de ses manigances.
Kaçık bilim adamının, Scooby çetesinin organizasyon konusundaki fikirlerini de beğenmediğini tahmin ediyorum.
Vivement la réunion du Scooby gang!
Scooby toplantısı için heyecanlıyım.
Willow m'amène parfois aux réunions du Scooby gang.
Willow bazen beni de Scooby toplantılarına götürüyor.
Je dois d'abord régler un petit Scooby-centrique.
Önce Scooby çetesi olarak halletmemiz gereken bir mesele var.
Il vaut mieux que toi et moi on reste à l'écart.
Benim gibi Scooby çetesinden olmayanlar için en iyisi, ayak altından uzaklaşmak.
J'en parlerai aux autres et on pourrait faire un truc, une sorte d'initiation au cercle.
Grupla konuşabilirim. Bir şeyler yaparız. Scooby grubuna kabul töreni gibi bir şey!
A vivre la vie du Scooby gang.
Scooby hayatı yaşayarak.
Juste le Scooby gang.
Yalnızca Scooby çetesi.
On fera les réunions du Scooby gang ici.
Salonda Scooby toplantılarını yaparız.
Vous n'arrivez donc pas à vous mettre dans le crâne que je vous déteste tous?
Acaba şu kahrolası Scooby kulübündekilerden hiçbiri, hepinizden nefret ettiğimi hatırlamıyor mu?
Le Scooby gang est au complet!
Scooby çetesi burada.
Est-ce qu'on pourrait discuter sans Scoubidou?
Ve bizim- - Bu konuyu Scooby Doo olmadan konuşabilir miyiz acaba?
J'adore "Scoubidou"!
Scooby-Doo'ya bayılıyorum.
Voilà qui plairait à Scoubidou et à sa bande d'ados.
Tam da Scooby-Doo ve çetesine uygun bir olay.
Déjà de retour, Rantanplouf?
Macerandan çok çabuk döndün Scooby-Doofus?
D'accord, Scooby, arrêtons de tourner autour du pot.
Pekala, Scooby, sadede gelelim.
La suite de Scoubidou.
Tekrar'Scooby Doo Cinayet Dosyaları'na'dönüyoruz.