Translate.vc / Français → Turc / Script
Script traduction Turc
1,294 traduction parallèle
Non, le script est super.
Hayır, senaryo çok iyi.
Bob a raison, le script est nul.
Çocuk haklı. Senaryo çok feci.
Je crois qu'on devrait laisser Bob réécrire le script.
Bob'a senaryoyu yazma fırsatını neden vermiyoruz?
- de relever le niveau du script?
-... senaryoyu adam etsin?
"Le script a été réécrit pour l'occasion."
"Senaryo tekrardan yazıldı."
Script par TAIRA Minako
Senaryo : TAIRA Minako
Quand aurons-nous le prochain script?
Çok komik olmuş, yeni senaryo ne zaman geliyor peki?
Au script, on a Randy, ici et notre génie du son, c'est Tommy qui est aidé par Big T, qui s'occupe aussi de la sécurité.
Senaryo ile ilgili olarak Randy burada. Ve dahi sesçimiz Tommy ve yardımcısı Koca T. T ayrıca güvenlikten de sorumlu.
Le script, il dit que vous n'avez qu'un film de 65 minutes.
Senaryocu çocuk elinde sadece 65 dakikalık bir film olduğunu söylüyor.
Le superviseur du script dit qu'il faut tourner dans l'ordre inverse.
Senaryo danışmanı tersini çekmemiz gerektiğini söylüyor.
Toi, le script, viens ici.
Sen senarist buraya gel!
Je m'occupe du script, maintenant, d'accord?
Artık senaryo benden sorulur tamam mı?
! Il y a un hurlement dans le script?
Senaryoda çığlık var mı?
! Il y a un hurlement dans le script?
Senaryoda çığlık var mıydı?
Script : Shimizu Takashi
Senaryo Shimizu Takashi
- puisqu'on suit tous un script. - Je t'en prie, ne me tue pas.
- Lütfen öldürme beni.
Comment ça se passe avec ton script? Génial.
Senaryon nasıl gidiyor?
Natasha, voilà le script.
Kendimi tanıtmama izin verin. Adım Dawson Leery. Bu filmin yönetmeniyim.
Pour l'anecdote, dans le script, je devais dire "oui".
Komik hikaye. Senaryoda "Evet!" demem gerektiği yazıyordu.
J'ai lu le script.
Senaryoyu okudum.
Anne-Marie Sakowitz, 25 ans, script girl.
Anne-Marie Sakowitz, 25 yaşında, senaryo görevlisi.
La script en a besoin pour être raccord.
Senaristler devamlılık için gerektiğini söyledi.
Si jamais tu sors du script, ton rôle disparaît.
Ama rolünü büyütmeye çalışırsan orada keser atarım.
Avez-vous lu le script du dernier épisode?
Son bölümün senaryosunu okudun mu
Je souhaiterais n'avoir jamais lu ce script!
Keşke senaryoyu hiç okumasaydım!
Je l'ai revêtu... et j'ai demandé à la script de prendre une photo Polaroid... et de la tenir devant mes yeux.
Fox'taki yöneticileri ikna edebilmek için Lucas, dramatik bir şeye ihtiyaç duydu. Boeing firmasına tasarımlar yapan ressam Ralph McQuarrie'ı kiraladı. Bazı çizimlerini görmüş ve çok yetenekli olduğunu düşünmüştüm.
Quand j'ai remis le script, j'avais cinq ou six dessins pour dire...
3 hafta içinde Fox'un hisseleri iki kat değer kazanıp rekor kırdı.
Et le script disait seulement... que R2 faisait un son ou peut-être que R2 bipait.
Babam gibi ben de bir Jedi'yim. Ve motor!
- Il me faut le script.
- Metni alayım.
Lis juste le script.
Sadece metni oku.
Bon, avant que tout le monde ne parte, nous avons, ici, des nouvelles copies du script
Şimdi herkes gitmeden önce. Burada senaryonun yeni kopyaları var.
Ok, maintenant que je vais faire une bonne partie du boulot je crois avoir le droit de discuter des changements apportés au script
Pekala, artık ağır bir yük üstlendiğime göre, sanırım senaryoda yapılan değişiklikler hakkında konuşma hakkım var.
Je suis désolée, mais j'ai été un peu surmenée cette semaine avec tous ces changements sur le script que vous avez demandés
Üzgünüm. Ama bu hafta o kadar çok çalıştım ki. Özellikle de talep ettiğin senaryo değişiklikleri yüzünden.
Tu as 1 000 %. Voici un petit script indépendant de 60 000 $.
İşte sana bağımsız bir senaryo.
Ari dit que tu pensais retoucher le script.
Ari, senaryoda değişiklik yapmak isteyebileceğini söyledi.
Écoute, on veut te parler au sujet du script.
Dinle, seninle senaryo hakkında konuşmak istiyoruz.
Je veux juste qu'on parle du script.
Senaryoyu konuşmak istiyordum.
Je préférais le script d'avant, c'est tout.
Senaryonun eski halini daha çok beğenmiştim. Hepsi bu.
J'ai reçu un script, l'ai lu, il m'a effrayé d'une façon insensée, comme d'habitude, et j'ai dit à Garth, les yeux dans les yeux, je n'ai jamais eu peur de fixer quelqu'un du regard, c'est naturel.
Senaryoya sahiptim. Onu okudum, ve beni korkuttu. Her zamanki gibi, ve Garth'a dedim ki, onun yüzüne doğru baktım.
Vous n'avez qu'à lire le script avec Jen.
Ne dersin Frank? - Ben mi?
Il est la raison pour laquelle tu as été à une audition où tu as balancé ton script et commencé à aboyer?
Yoksa bu yüzden mi Gittiğin bir seçmede, Elindeki metni atıp havlamaya başladın?
On va devoir changer le script maintenant, je vais devoir passer la nuit dessus avec les scénaristes pour trouver un nouveau rebondissement.
Şimdi senaryonun tamamını atmamız gerekecek, ve ben bütün gece yazarlarla birlikte yeni bir sürpriz son yazmak için uyanık olacağım.
Joey, ils t'ont envoyé le nouveau script.
Joey, sanırım sana yeni senaryoyu yollamışlar.
J'ai lu le script, je suis désolée.
Senaryoyu okudum.
Ecoute... J'ai lu le script et je voudrais te dire :
Senaryoyu okudum ve şunu söylemek istiyorum ki ;
Rappelle-toi... je l'avais rencontré lors d'un procès contre la Warner pour un script que je développais.
Uh-huh. Hatırladın mı? Onunla Warner benim geliştirdiğim metinden dolayı dava açtığında tanışmıştım.
Traduction par Tyno Kevin, Synchronisation par Dingo Tyno, Script original par Amigo22.
Çeviri : blackjob
Elle me tenait compagnie quand j'écrivais le script.
San Francisco'da Northpoint Sinemasında bir ön gösterim organize ettik.
J'apprends ce satané script. - Besoin d'aide?
Katılmayacak mısın, bebeğim?
Et nous avons juste le premier script et il est incroyable.
İlk senaryo elimizde ve harika. Beklenmedik birkaç olay var ve aklını başından alacak.
Oui, j'ai reçu le script.
Senaryoyu aldım.