Translate.vc / Français → Turc / Send
Send traduction Turc
50 traduction parallèle
La Réserve de Red Sand Creek...
Red Send Creek kızılderili bölgesinde.
Quand je suis revenu à Red Sand, l'armée avait déjà été alertée du "soulèvement" indien.
Red Send'e döndüğümde ordu, küçük isyanımızı duyduğunu öğrendim.
Si je n'ai pas de nouvelle du général Stuart ce soir, je lui enverrai un message.
If I don't hear from General Stuart by this evening, l'm gonna send word out to him.
Please send a train
...
J'appelle au sujet de votre article... sur les points faibles du Send-Mail...
Teşekkür ederim. Aslında geçenlerde hücresel sistemlerdeki açıklar hakkında yaptığınız açıklama için arıyorum
Je connais technique Send-Mail!
Ben bu dövüşün tekniklerini biliyorum
Ma petite sœur... elle mérite beaucoup mieux que toi.
Küçük kardeşim send en ço k d a hna iVyisini hna k ed iVy o Vr.
"Send in the Clowns" et "Tears of a Clown", en une nuit!
"Send in the Clowns" ve "Tears of a Clown" bir gecede iki tane.
Envoyez l'ambulance.
Send paramedics. I think-
Je lui sors : "Appelle ta mère que je te refasse!"
So I told her, "Take the old lady and send your mama back."
Écris-moi vite et appuie sur "Entrée".
Bana mail yolla. Hızlı ol, "send" tuşuna tıkla.
Pas toi aussi.
Send e değil.
Je vais à Barney's avec Rosario ce week-end, si tu venais avec nous?
Bu hafta sonu Rosario'yla Barney'nin yerine gideceğiz. Neden send e bizimle gelmiyorsun?
C'est comme ça que je lui ai fait éloigner Aurora. ll me l'a promis.
That's how I got him to send Aurora away. He made it real clear.
Et... send in what s-his-name.
Ve... ismi her ne ise gönder onu içeri.
Si vous aviez vu ce que j'ai vu, vous auriez fait pareil.
Benim gördüklerimi görsen send e aynı şeyi yapardın!
Cette fois-là, pour la scène finale de "Send in the Clowns", j'entre sur cette scène immense, si nerveux que j'ai vomi deux fois.
Bir keresinde Send in the Clowns'da büyük finali ben yapacaktım. Büyük bir sahneye çıktım ve o kadar gergindim ki iki kez kustum.
- Viens faire un câlin, Ben.
- Hadi. Send e sarıl, Ben.
Le véhicule send l'essence dont elle se sert pour sa moto.
Araba, motorlu bisikletinde kullandığı benzin gibi kokuyor.
" Heaven did a recompense as largely send ( le paradis l'a largement récompensée )
" Cennet ona karşılığını verdi hem de fazlasıyla
World-Send.
World-Send.
On a jamais retrouvé de colis de World-Send, mais on n'a analysé la maison que quatre jours après les faits.
Bir World-Send paketi bulamadık, ama evi olaydan dört gün sonra inceledik.
25 ans à lever de lourdes boîtes pour World-Send.
25 yıl boyunca kargo şirketinde en ağır kolileri indirip kaldırdım.
Ce paquet de chez World Send a été retrouvé lors d'un meurtre avec effraction pour de la drogue, dans le Bronx.
Bu, Bronx'taki uyuşturucu baskınında bulunan bir "World Send" paketi.
Toutes ces scènes de crime sont dans un rayon de 20 km et ces paquets ont été livrés par la même employée de World Send.
Tüm olay yerlerinin arasında 12 millik mesafe var, ve bu paketlerin hepsi aynı World Send çalışanı tarafından teslim edilmiş.
Lindsay les a reliées par la cocaïne des emballages World Send récupérés sur les lieux.
Bunların ilişkisi, Lindsay'nin her olay yerinde bulunan ve World Send firmasından gönderilen paketlerin içindeki kokain kalıntısı.
Elle a 25 ans, vit dans le Bronx nord et travaille chez World Send depuis six mois.
Şu an 25 yaşında ve Bronx'un kuzeyinde yaşıyor. Altı aydır World Send firmasında çalışmakta.
Haylen a comparé les déplacements de Marcia aux résultats du CODIS.
Haylen, Marcia'nın World Send'deki hareketlerini karşılaştırdı.
Si je sors pas d'ici dans 10 min, Cole enverra tous les agents.
If I don't get you out, Cole's gonna send in every agent.
- Ne m'envoyez pas de fleurs.
- "Send Me No Flowers." * - Hayır.
♪ And so we send our love ♪
# Ve böylece geceye #
That you won t let it bend And I wrote 200 letters I will never send
* Çünkü izin vermiyorsun değişikliğe * * 200 mektup yazdım, hiç yollamayacağım *
Yeah, l'll send out a wish
* Evet, yolluyorum bir dilek *
Yeah, l'll send up a prayer
* Evet, yolluyorum bir yakarış *
♪ Let them send out alarms
♪ Let them send out alarms ♪
Qu'ils envoient de la lumière, à l'arrière!
Them send the light, in the back!
Envoie!
Send!
Sondheim a écrit Send in the clowns en un jour.
- Sondheim, Send In The Clowns'u bir günde yazdı.
♪ You send my soul sky high when your lovin'starts ♪
* Ruhumu havaya uçurdun sevginle *
Send the bottle to that gentleman there.
Bu şişeyi oradaki beyefendiye gönder.
♪ without the slightest fuss ♪ ♪ Now, send us off to sleep, dear mother ♪
# Hem de ortalığı hiç dökmeden Şimdi bizi uyumaya yolla anneciğimiz #
♪ send us to our dreams ♪
# Rüyalarımıza yolla #
I just can t remember who to send it to
# Sadece hatırlayamıyorum kime göndereceğimi #
Send me away with the words of a love song
# Veda edin bir aşk şarkısının sözleriyle #
Send me away with the words of a love song...
# Veda edin bir aşk şarkısının sözleriyle #
J'ai vérifié avec "World-Send".
Ben Dünya Gönder ile kontrol.
Ce fut une bonne send-off.
Çok güzel bir törendi.
Send me Tu vas bien.
Çok rahat görünüyorsun.
- J'ai pesé sur "Send".
Gönder'e bastım.
Fait que j'ai pesé sur "Send", tu sais.
Ben de Gönder'e bastım.