English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Serene

Serene traduction Turc

62 traduction parallèle
Il a gagné dix combats d'affilée jusqu'à ce que Fitzsimmons le batte.
1 0 maçı aldı. Fitzsimmons yere serene kadar kimse onu yenemedi.
Abe et les autres poussaient des cris d'Indiens. Ils tiraient dans le tas, jusqu'à ce qu'il ne reste rien à tuer.
Abe ve diğerleri etrafımda Apache'ler gibi çığlık atarak, kanyonda hepsini yere serene kadar ateş ettiler.
Mais c'est un Serena Vox.
Oh, bu bir Serene Voice!
Tu viens maintenant, ou je l'envoie pendre à la grand vergue.
Hemen görelim, yoksa onu serene asarım.
- On pend encore à la grand vergue?
- Hala serene adam asılıyor mu?
Elle dit avoir été adoptée trois mois après l'enlèvement de Serene Andrews.
Bizim kız, Serena Andrews kaçırıldıktan üç ay sonra evlat edinildiğini söylüyor.
Pour Serene, ils pourraient très bien être ses kidnappeurs.
Serene'in bildiklerine göre onu kaçırmış olabilirler.
Serene Andrews a été enlevée dans une maison d'accueil à Camden le 18 mars 1991.
Serene Andrews, Camden'da bir koruyucu aileyle yaşarken kaçırılmış... 18 Mart 1991'de.
Serene, cet endroit que tu te rappelais.
Serene, hatırladığın şu yer.
Comme je l'ai dit, Serene Andrews est peut-être une tout autre fille que celle que vous avez adoptée, dans quel cas tout sera vite réglé.
Dediğim gibi, Serene Andrews adlı kişi sizin evlat edindiğiniz kızdan tamamen farklı bir kız olabilir bu durumda konuşmamız çabucak bitecektir.
Serene a dit que vous lui racontez des histoires.
Serene'in dediğine göre, ailesi hakkında ona hikayeler anlatırmışsınız.
On veut voir Serene.
Serene'i görmek istiyoruz.
Vous pensez qu'on a kidnappé Serene?
Serene'i bizim kaçırdığımızı mı düşünüyorsunuz?
Serene a toujours eu du mal à faire confiance aux gens.
Serene'in, her zaman insanlara güvenme konusunda sorunlar oldu.
D'après les services sociaux, 14 enfants vivaient dans cette maison quand Serene Andrews a été enlevée.
Sosyal Hizmetler'e göre Serene Andrews kaçırıldığı zaman o evde 14 tane evlatlık çocuk bulunuyormuş.
Si c'est la même fille, elle est sûrement mieux en Serene Barnes sur Madison Avenue.
Eğer bu aynı kızsa, Madison Avenue'da Serene Barnes olarak yaşaması muhtemelen daha iyi olur.
On est là concernant Serene Andrews.
Serene Andrews hakkında konuşmak için buradayız.
On a vraiment essayé, mais Serene...
Gerçekten çabaladık, ama Serene...
Allez, Serene.
Haydi, Serene.
Serene n'est jamais rentrée.
Serene hiç içeri gelmedi.
Serene Barnes.
Serene Barnes.
Serene Caldwell, née à Bradford, en Pennsylvanie, de mère Theresa Caldwell.
Serene Caldwell, annesi Theresa Caldwell tarafından Bradford, Pennsylvania'da dünyaya getirilmiş.
Serene devrait être soulagée, vu que tout est vérifié.
Bunların doğruluğunu varsayarsak, bizim kız Serene rahatlamış olur.
Si c'est le cas, il y a une Serene Andrews quelque part.
Bunlar doğru çıkarsa, hâlâ dışarıda bir Serene Andrews var demektir.
Abandonner Serene a été...
Serene'den vazgeçmek...
Parlez-moi de votre décision de donner Serene en adoption.
Bana Serene'i evlatlık verme kararınızdan bahsedin.
Serene Caldwell.
Serene Caldwell.
Serene.
Serene.
Prends un cheveu de Serene.
Serene'in saçından bir örnek al.
Quand ils sont venus me dire au centre de réhabilitation que Serene avait été enlevée,
Rehabilitasyon merkezine gelip birisinin Serene'i alıp götürdüğünü söylediklerinde...
Mais je ne lui ai jamais parlé de Serene.
Ama ona Serene'den hiç bahsetmedim.
Il n'y a rien sur la naissance de Serene Caldwell à l'hôpital du comté de Bradford en 1988.
1988 yılında, Bradford County Hastanesi'nde Serene Caldwell'in doğumuna ait kayıt yok.
Je viens de parler avec une femme qui prétend être la mère biologique de Serene.
Serene'in biyolojik annesi olduğunu iddia eden bir kadınla konuştum.
Elle dit que Serene a une marque de naissance juste sous l'épaule droite, en forme de dé à coudre.
Serene'in sağ omzunun altında, yüksük şeklinde bir doğum izi olduğunu söylüyor.
Elle aimerait voir Serene.
Serene ile görüşmek istiyor.
Serene va bientôt arriver.
Serene birazdan burada olur.
Jusque-là, vous avez la garde temporaire de Serene.
O zamana kadar, Serene'in geçici vesayetine sahipsiniz.
Le jour de l'enlèvement de Serene Andrews.
Serene Andrews'un kaçırıldığı gün.
La même coïncidence qui fait que les voisins ont vu la même voiture garée dans la ruelle derrière la maison d'accueil de Serene le même jour?
Aynı gün, komşuların, Serene'in koruyucu ailesinin evinin arkasındaki sokağa aynı arabadan park edilmiş olmasını görmüş olmalarıyla aynı tesadüf mü bu?
Salut, Serene.
Merhaba, Serene.
- Pourquoi tenait-il tant à Serene?
- Peki neden Serene ile ilgileniyordu?
Serene est sa fille.
Serene, onun kızı.
C'est lui et sa sœur qui ont enlevé Serene.
O ve kız kardeşi, Serene'i kaçırmış.
Quand Serene est née?
Serene doğduğu zaman mı?
Il a atterri en prison six mois après sa naissance.
Serene doğduktan altı ay sonra hapse girdi.
Quand je suis sorti en 91, j'ai tout de suite cherché Lauren et Serene.
1991'de dışarı çıktığımda, ilk yaptığım şey, Lauren ve Serene'i aramaktı oldu.
C'était tout fermé, le concierge a dit qu'on l'avait amenée en désintox et que Serene était en maison d'accueil.
Daire, kapatılmıştı kapıcı, Lauren'in rehabilitasyon merkezine götürüldüğünü ve Serene'in, bir koruyucu ailenin yanına verildiğini söyledi.
Il a trouvé Serene et il m'a dit où elle était.
Her neyse, Serene'i buldu ve bana nerede olduğunu söyledi.
Alors on l'a enlevée.
Böylece Serene'i kaçırdık.
Puis il m'a dit qu'il me donnerait 5 000 $ pour Serene.
Daha sonra bana Serene için 5000 dolar vereceğini söyledi.
Il se fiche de vous.
Hatta seni canlı biri olarak düşünmediğinden yere serene kadar senin canını yakar. Onun umrunda değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]