Translate.vc / Français → Turc / Sexby
Sexby traduction Turc
49 traduction parallèle
Sexby ; Soldat de l'Armée de Cromwell ; 1647.
Sexby, Cromwell'in Yeni Ordu Modelinden bir Asker, 1647.
Mais il n'y aura pas d'affrontement ici.
Ama İngiltere'de savaş çıkmayacak Sexby.
Pourquoi êtes-vous ici?
Burada ne işin var Sexby?
Où est votre honneur?
İtibarın nerede Sexby?
Vous êtes sous mes ordres.
Benim emrim altındasın Sexby.
Une folie en vous se nourrit du présent.
İçinde senden beslenen bir çılgınlık var Sexby.
Vous ne nagez pas?
Sen yüzmeyecek misin Sexby?
C'est Thomas Rainsborough, pas Edward Sexby.
Bu adam Thomas Rainsborough, Edward Sexby değil.
Mais, colonel, Edward Sexby n'a rien à perdre sur cette Terre.
Fakat albayım, Edward Sexby'nin yeryüzünde kaybedeceği hiçbir şey yok.
Pourquoi dormez-vous encore sur la paille?
Niçin hâlâ samanların üzerinde yatıyorsun Sexby?
Il vous arrive de repenser à Wytham Woods?
Sexby, Wytham Ormanı'ndaki anlar hiç aklına geliyor mu?
- Sexby, rompez.
- Sexby, geri çekil.
Demandez à Elizabeth de m'apporter ma robe de mariée puis vous pourrez rentrer, Sexby.
Elizabeth'e söyle düğün elbisemi getirsin. Sonra evine gidebilirsin Sexby.
Serez-vous le colonel Sexby?
Buyurun bayım. Albay Sexby olmaya hazır mısınız?
Faites luire votre épée, colonel Sexby.
Kılıcını parlat Albay Sexby.
Non, Sexby...
Olmaz Sexby.
Sexby.
Sexby.
Madame Sexby.
Bayan Sexby.
Suivez-moi, madame Sexby.
Benimle gelin Bayan Sexby.
Madame Sexby souhaiterait vivre parmi nous.
Bayan Sexby aramıza katılmak istiyor.
Bienvenue, madame Sexby.
Aramıza hoş geldiniz Bayan Sexby.
Prions, madame Sexby.
Dua edelim mi Bayan Sexby?
Je ne vous ai jamais trompé, Sexby.
Seni hiç yanıltmadım Sexby.
À quoi bon destituer les rois ou partager la terre, si ce n'est pour partager ça?
Sexby, içimizdekileri paylaşmayacaksak, kralı devirmenin veya ülkeyi parsel parsel bölmenin ne değeri olur ki?
Madame Sexby.
Öyleyse Bayan Sexby olsun.
Maître Sexby n'a peut-être pas à feindre d'être un dissident.
Üstad Sexby'nin size muhalifmiş gibi numara yapmasına gerek olmayabilir.
Laisse-le.
Ona bulaşma Sexby.
Demande du charbon.
- Sexby... - Kömür de iste.
Sexby...
Sexby...
Sexby, attends.
Sexby, dur.
Sexby, non.
Sexby, yapma!
Sexby, si tu reviens, je te ferai prendre.
Sexby, şayet dönmeye kalkarsan seni astırırım.
Ne parlez pas de Sexby, je vous prie.
Sakın Edward Sexby'den bahsetme, Rica ediyorum.
Sexby, pourquoi es-tu revenu?
Sexby, niçin geri döndün?
Tous les écoliers connaîtront le nom d'Edward Sexby.
Her öğrenci Edward Sexby'nin adını öğrenecek.
Le jour de la mort de Sexby, la nouvelle vie qu'il avait laissée grandissait déjà en moi.
Sexby öldüğü gün bana bıraktığı yeni hayat çoktan içime yerleşmişti.
Souvenez-vous : au final, il y a de l'amour. Votre mari affectueux, Edward Sexby.
Sevgili kocan Edward Sexby.
Mon père s'est battu avec Sexby aux côtés d'Oliver Cromwell, il aurait aussi bien pu être roi.
- Bu da Cromwell'i neredeyse kral yaptı. - Ama Sexby'e ne oldu?
- Je te croyais mort depuis le temps.
Sexby şimdiye kadar ölmüşsündür sanıyordum.
Laissez passer le colonel Sexby!
Albay Sexby'e yol açın!
Je ne pourrai jamais vous aimer.
Sexby sana asla âşık olamam.
Edward Sexby n'aurait pas refusé de nourrir les affamés.
Edward Sexby aç olanları yiyecekten mahrum bırakmazdı.
Qui est Edward Sexby?
Edward Sexby kim?
Dites-moi tout ce que vous savez sur Edward Sexby.
Bana Edward Sexby hakkında bildiğin her şeyi anlat.
Edward Sexby aurait fait de l'Angleterre une vraie république s'il avait vécu.
Yaşasaydı Edward Sexby, İngiltere'yi gerçek bir cumhuriyet yapardı. Peki başına ne geldi? Eve gidip bu soruları annene sormalısın.
Ma mère a eu tout le temps pour me dire la vérité.
Babam Sexby ile birlikte Oliver Cromwell'in yanında savaştı.
Mais qu'est-il arrivé à Sexby?
Beyin humması geçirdi.
Il est mort en essayant de tuer Oliver Cromwell. Edward Sexby était mon père.
Edward Sexby benim babamdı.
C'est un héros, comme Edward Sexby.
O bir kahraman, Edward Sexby gibi.