Translate.vc / Français → Turc / Shannon
Shannon traduction Turc
1,028 traduction parallèle
Nous ne sommes ici que par nécessité.
Şu manzaraya bakın. Tercih ettiğimiz için değil, zorunluluktan buradayız Shannon.
Eh bien, moi aussi, j'aurai ma revanche, Shannon!
İki adım Aztek Öyle mi? Ben kendi intikamımı almak niyetindeyim Doktor Shannon.
Qu'est-ce que tu vas faire?
- Tamam Shannon. - Ne yapacaksın?
Elles tremblent depuis le départ.
Ne zamandır onlarlasın Shannon? Yolculuk başladığından beri kafalarında tasarlıyorlardı.
L'appartement de luxe?
Şu odayı alsınlar. Dur bakalım Shannon, orası lüks oda.
Vous êtes démasqué, Shannon!
Nedir bu? - Deşifre oldun Shannon.
Faire annuler mon appel par votre âme-sœur n'a servi à rien!
Oynaşının aramamı iptal etmesiyle beni atlatacağını zannettin değil mi Shannon.
J'ai eu envie de lui, mais il n'a pas marché, par amitié pour Fred.
Ona yaklaşmaya çalışmışım. Fakat Shannon, Fred ile olan dostluğundan dolayı hiç yanaşmadı.
C'est l'Enfer et la Damnation.
Nedir bu Bay Shannon? Cehennem azabı.
Vous avez un faible pour le mot "fantastique".
Bu "harika" kelimesi favori kelimeniz olmuş gibi görünüyor Bay Shannon.
Les deux, je crois, M. Shannon.
İkisi de derdim Bay Shannon.
Comptez-vous célébrer un office, ce soir?
Bu gece burada bir ayin yapmayı mı planlıyorsunuz Bay Shannon?
Il faut renoncer, M. Shannon.
Korkarım yararı yok Bay Shannon.
Et nous voici, M. Shannon.
İşte buradayız Bay Shannon.
Impitoyablement exact, M. Shannon.
Merhametsizce doğru Bay Shannon.
C'est une bien petite chose, M. Shannon.
Bence küçük bir meseleden büyük anlam çıkarıyorsunuz.
Depuis quand êtes-vous inactif en tant que pasteur?
Ne kadar süredir kilisede aktif görev yapmıyorsunuz Bay Shannon?
Un long congé, n'est-ce pas?
Bir hayli uzun süreli ücretli izin Bay Shannon.
Mais tout ce temps, je rassemblais des preuves.
Fakat ayrıca Shannon kanıt topluyordu.
M. Shannon, que ferez-vous, si... si Mlle Fellowes...
Bay Shannon? Ne yaparsınız eğer... Eğer ne?
Gardez-le pour votre cher Shannon.
Onu arkadaşınız Bay Shannon'a saklayın.
Ce n'est qu'un portrait-minute, et je ne suis pas très douée.
Ben sadece hızlı eskiz sanatçısıyım Bay Shannon. Çok yetenekli değilim.
Un seul Shannon me suffit!
Ben almayayım tatlım, bir tanesi bile yeterli.
C'est à cause de Shannon.
Sorun Shannon.
C'est à Shannon que j'en voulais.
Sana kızgın değilim, Shannon'a kızıyordum.
Non, pas de charité.
Sadaka kabul edemeyiz Bay Shannon.
Shannon, c'est pour toi!
Shannon. Telefona isteniyorsun. El paso.
Ici le pasteur Lawrence Shannon.
Ben Peder T. Lawrence Shannon.
Et mon autocar navigue bien, contre vents et marées!
Şu konuda seni temin ederim ki Shannon sinirleri gergin bir otobüs idare ediyor.
Je peux me passer de vous, pas vous de moi!
Shannon Blake's Tours'u kovabilir ama Blake's Tours Shannon'u kovamaz.
Ce voyage s'achèvera dans la paix!
- Bu tur huzur ve birlik içinde sona erecek. - Kovuldun Shannon!
Shannon en sortira couvert de gloire!
Shannon galip gelecek.
Pensez-vous que M. Shannon s'en tirera?
Bay Shannon iyi olacak mı, ne dersiniz? İyi mi?
Ne regardez pas mais je vous jure que c'est du pur Shannon!
- Tatlım, bakmamanı tavsiye ederim. Sözümü dinle. Yaşlı Shannon, Shannon'luğunu yapıyor.
Sacré Shannon! Sur la valise de Mme Fellowes!
Bütün hırsını Bayan Fellowes'in bavulundan aldın.
Vos dames s'en vont, M. Shannon.
Sizin bayanlar gidiyor Bay Shannon.
Il n'y a pas de place pour moi, dans le monde de la réalité.
Gerçek dünyada Shannon'a yer olmadığını ispatladı.
Vous allez vous couper!
Bay Shannon durun. Böyle yaparak boynunuzu kesiyorsunuz. İşte.
J'ai bien connu quelqu'un dans l'état de M. Shannon.
Bay Shannon'un durumunda olan birinde denemiştim.
Pas quand on s'en délecte autant que vous!
Sizin kadar hoşlanıyorsa öldürmez Bay Shannon.
N'est-ce pas une crucifixion confortable, presque voluptueuse? N'est-ce pas racheter les péchés du monde à vil prix?
Dünya günahlarından acı çekmek için böyle bir çarmıha geriliş, oldukça konforlu değil mi Bay Shannon?
Buvez ceci, M. Shannon.
- Şunu için Bay Shannon.
Le pasteur T. Lawrence Shannon t'en donne sa parole.
Yarın bu vakitlerde, avucumdan yiyor olacaklar. Peder T.Lawrence Shannon bu konuda seni temin eder.
Alors, pourquoi les prends-tu?
Neden onlarla oluyorsun Shannon?
S'il pleut, je saurai rester au sec!
- Shannon, Peder T. Lawrence. Bay Shannon, yağmur yağarsa kuru bir yer bulurum.
Le pasteur Shannon!
Ama kariyerin artık sona erdi.
Un défroqué!
Peder Shannon, papazlıktan atılmış.
Non, mon désir de vous aider vient du fait... que j'ai remarqué une certaine... animosité envers M. Shannon, particulièrement évidente dans le cas
Hayır, benim istediğim mutfakta yardımcı olmak. Bıçağı alabilir miyim lütfen? Pala.
de Mlle Fellowes, et je pense qu'un bon repas tempérerait ses fureurs.
Grubundaki hanımlar ile Bay Shannon arasında kesin olarak bir husumet olduğunu fark ettim özellikle Bayan Fellowes'in durumunda ve sanırım sakinleştirici bir yemek ruhunu yatıştırabilir.
C'est pour ça que Shannon venait ici quand ça n'allait plus.
Her hangi bir psikiyatristen daha iyiydi seni neyin rahatsız ettiğini daha ona söylemeden bilirdi çünkü. Bu yüzden Shannon ne zaman zıvanadan çıksa Mismaloya'ya gelir.
Shannon!
Shannon, seni canavar.