Translate.vc / Français → Turc / Sheridan
Sheridan traduction Turc
782 traduction parallèle
Librement adapté du roman
J. Sheridan Le Fanu romanı ; "In a Glass Darkly" den uyarlanmıştır.
Oui, quand je le voyais avec Charlie Post et Sheridan au pavillon de Raintown.
Evet onu Charlie Post ve Sheridan'la birlikte Raintown'da gördüğüm zamanlarda...
Quand j'ai eu l'honneur de servir l'Union sous les ordres de notre grand président Lincoln et du général Sheridan, eh bien... je me suis battu sous la mitraille et le feu des canons...
Son savaşta, büyük başkan Abraham Lincoln ve General Phil Sheridan önderliğinde Birlik'e hizmet etme şerefine nail olduğumda her tür tehlikenin ve top ateşinin arasında savaştım.
Pas très loin d'ici.
Sheridan Square yakınlarında.
Place Sheridan.
Neden?
Place Sheridan, Au coin nord-ouest.
Sheridan Square, kuzeybatı köşesi.
Emmenez-le chez le Colonel.
- Albay Sheridan'a çıkarın.
Je le dirai à mon père!
Babama söyleyeceğim. Albay Sheridan'a da!
La maison du CI Sheridan est par ici.
Albay Sheridan'ın evini arıyorsanız, bu tarafta.
Si je fais attendre le CI Sheridan...
Albayı bekletirsem...
Oncle Phil?
- Albay Sheridan.
Un Cadet se doit d'être un gentleman!
Bir subay ve centilmen olmalıydı. Sheridan'a söyleyeceğim.
J'en parlerai au CI Sheridan!
- Küstah şey.
Oh c'est vous.
General Sheridan.
M. Custer n'a pas dit le but de sa visite.
Babanıza General Sheridan'dan mektup getirdim.
J'ai une lettre d'introduction du Général Sheridan.
- Babam birazdan gelir. - Size de özür.
Il a une lettre d'Oncle Phil.
- General Sheridan. Önemli olmalı.
Surtout pour les oreilles d'une innocente!
-... General Sheridan'dan.
Le Général Sheridan sera mon garçon d'honneur.
- Evleneceğiz.
Bien entendu, Général!
General Sheridan sağdıcım.
Phil Sheridan... William Tecumseh Sherman... et Ulysse Simpson Grant, président des États-Unis d'Amérique!
Phil Sheridan, William Tecumseh Sherman ve Ulysses Simpson Grant,
De Fort-Reno à Fort-Apache, ils étaient tous les mêmes vêtus de bleu sale.
Fort Reno'dan Fort Apache'a, Sheridan'dan Stock'a hepsi aynı.
J'ai un passe signé par le général Sheridan.
General Sheridan'ın imzaladığı giriş iznim var.
Tous les soldats sous les ordres du général Sheridan à la fin de la guerre.
Savaşta General Sheridan'ın kumandası altındaki tüm askerler.
La vallée de Shenandoah, un endroit appelé Bridesdale, et Philip H. Sheridan.
Shenandoah Vadisi, Bridesdale adında bir yer, ve Philip H Sheridan.
Sheridan.
Sheridan.
Sheridan.
Adım Sheridan.
Jette un coup d'œil alentour, Sheridan.
Sheridan, sen komşuları kontrol et.
Toi et Sheridan, vous êtes proches, n'est-ce pas?
Sen ve Sheridan sonuca epey yaklaştınız, değil mi
- Sheridan.
Sheridan.
Sheridan?
Sheridan?
- Où est Sheridan?
Sheridan nerede?
Sheridan, la blonde, la fille qui a appelé : disparus.
Sheridan, Sarışın kız ve ihbarı yapan kız, hepsi birlikte kayıp!
Peut-être Paul Sheridan.
Belki Paul Sheridan'ı.
Arrête, Sheridan!
Olduğun yerde kal, Sheridan!
Le Général Sheridan a décoré les chasseurs, non?
Sheriff'lerin buffalo avcılarına neden madalya vermediğini merak ediyorum? Buna bir anlam veremiyorum.
- Il y a un restaurant, le Paon, près de Sheridan Square.
- The Peacock adında bir yer var. 4.
C'est dans l'annuaire.
Cadde'de. Sheridan Meydanı'na yakın. Rehberde kayıtlı.
Je tiens mes ordres du général Sheridan.
General Sheridan'dan emir aldım, efendim.
Nous allons vers le nord car la moitié de l'armée de Sheridan est au sud.
Evet. Kuzeye gidiyoruz. Sheridan'ın ordusunun yarısı güneyde...
Copper Springs.
Şimdi orası Copper Spring, Sheridan Kalesi.
Savez-vous ce que le général Sheridan a dit sur cet état, Lieutenant?
General Sheridan'ın bu ülke hakkında söylediklerini biliyor musunuz teğmen
Suivez cette allée, tournez à Sheridan Hall, tournez à droite, puis à gauche devant le bâtiment.
Sheridan Hall'e gelinceye kadar bu yolu takip edin. Sağa dönün, sonra nakliye bürosunun önünde sola dönün, yemek salonu tam onun arkasında.
Je cherche la maison du CI Sheridan.
Sheridan'ın evini arıyorum.
Et au CI Sheridan!
Korktunuz mu?
Voici le Lt Custer...
- Phil Sheridan'dan mektup getirmiş.
Le Gal Sheridan aurait dû me prévenir!
Bayan Custer, efendim.
Je pensais qu'Oncle Phil vous avait...
General Sheridan beni uyarmalıydı.
Si j'en cause assez, je donne une chance à Terry le temps que Sheridan arrive de Bismarck.
Büyük zarar verebilirim.
J'me demande si j'irai un jour en Californie.
Yeterince verebilirsem Sheridan Bismarck'tan gelene kadar Terry dayanabilir.
Il y a un autre prix, Général, que l'administration doit payer :
Bir bedel daha var General Sheridan.