Slalom traduction Turc

Le ski, le christiana, le slalom!

Kayakla feyk atmak, ani duruşlar, süratle kaymak.

Toi, tu faisais du slalom sur un champ de luzerne.

Biz seni son gördüğümüzde yerlerde debeleniyordun.

- Je slalome dans le canyon!

- Kanyonda slalom yapmakla meşgulüm.

Slalom, descente, ski acrobatique.

Slalom, iniş ve serbest stil.

La première épreuve sera le slalom.

İlk etap slalom olacak.

Sur le versant sud, c'est la deuxième journée des épreuves de qualifications en slalom.

Yarışın ikinci günü slalom elemesinin ikinci raundu için güney pistinde devam ediyor.

Les dix skieurs qualifiés prendront part au slalom, au slalom géant, au ski acrobatique et à la descente.

İlk on sıradaki kayakçı slalom büyük slalom, serbest stil ve iniş kayağında yarışacak.

Ils confient ça à un capitaine alcoolo qui aime faire du slalom entre les icebergs.

Hatta belki sarhoş bir kaptanla bile anlaşabilirler. Martini içip buzdağları arasında slalom yapmayı seven biri.

Si, malgré ce que vous avez vu, vous souhaitez toujours suivre la course de slalom du Royaume, passer plus de temps avec notre petite troupe, réécouter les remarques désinvoltes de ce gentleman, alors, que diable, préparez-vous à prendre le Bien avec le Mal.

Gördüklerinize rağmen hala Kingdom'ın slalomunu izlemeye ve yorumlarımı dinlemeye devam etmek istiyorsanız Şeytan aşkına kötülüğe iyilikle karşı koymaya hazır olun.

Au coeur du Colorado, les stars ont brillé de tout leur éclat dans le Super-slalom au profit de la Bosnie.

Magazin günlüğü. Colorado'nun güzel insanları, bu hafta Bosna için yıllık ünlüler slalomunda yeteneklerini gösterdiler. *

On achète des bébés, on les aligne et on tente le slalom.

Bir koca bebek al, atış yap. Bak bakalım, ne durumdaymışsın.

Un petit coup de slalom!

Slalom, bebek!

En train de slalomer entre des bouteilles de soda en plein milieu de la rue

Sokağın ortasında şişelerin üzerinde slalom yapıyorlar.

C'est pas drôle Avec à l'intérieur, des experts pour apprendre le slalom dans les rues

- Ayrıca uzmanlarımız sokakta slalom yapmayı öğretecek.

- J'entends pas ce que tu dis!

Slalom! Slalom!

Classement du slalom masculin, 3e place, Ty Page, 2e, pour les planches Zephyr, Jay Adams, un garçon promettéur,

Şimdi de erkekler slalom ödülleri. Üçüncü sırada, Ty Page. İkinci sırada Zephyr Kay kay Takımından gelecek vaat eden...

Elle a du faire un sacré slalom le long de sa chute.

Görünüşe göre, aşağıya kadar zorlu bir iniş olmuş.

- Oui, ou je peux en prêter. Tu descendras des pistes noires en slalom en moins de deux, Raj.

Kısa zamanda black diamond'da mogul üzerinden uçarsın Raj.

Elle a combattu la malaria, fui des éléphants a travers des marais infestés de mouches tsé-tsé, été prise au milieu d'une guerre civile, passé la nuit dans un aéroport bombardé avec des rebelles armés, avant d'etre secourue par des pilotes russes ivres sur une piste trouée.

Çeçe sinekleri ile dolu bataklıklarda kızgın fil sürüsünden kaçarken sıtma hastalığı ile cebelleşmiş. Bir sivil savaşa tanık olmuş, meyhane münakaşasında isyancıların silahlı kavgası arasında bombalanan hava alanında bir gece geçirmiş. Sonunda kaçış esnasında krater ağızlarında slalom yapan sarhoş Rus pilotlar tarafından kurtarılmış.

C'était du slalom géant, ducon. Et j'ai gagné que le bronze.

Büyük slalom dalındaydı ve bronz almıştım, göt herif.

- C'est un Slalom Géant, tu peux essayer.

Büyük Slalom var, deneyebilirsin.

- Là, tu vois, G.S. Giant Slalom.

Bak, şurada. B.S. Büyük Slalom.

- Le Slalom Géant est parti à combien?

Büyük Slalom'dan ne kadar kaldı?

Tu te laisses conduire par ton amie saoule, qui accélère et zig zag dans la circulation, et tu ne portes pas ta ceinture de sécurité?

Yani sarhoş arkadaşın trafikte hız ve slalom yapıyorken kemer takmayarak hayatınla oynar mısın?

Slalom, slalom, slalom...

Kıvrıl.

Attendez. En changeant quoi?

- Radyal G geçişiyle slalom yap.

Le gosse slalomait dans les collines avec un copain.

Arkadaşıyla tepelerde slalom yapıyormuş.

Essayer de marcher là-bas, ça revient à faire du slalom.

Orada yürümeye çalışmak, zik zak yapmak gibi.

Une de slalom.

Slalom için olanlardan.

Slalom géant.

- Büyük slalom.

Le slalom géant était mon domaine.

Zikzaklı yollar bana göreydi.

Et next up est le cerveau-Freeze Slalom, dans lequel ces mathletes finement réglé teuf 44 onces Coldee Freezees et tenter de résoudre le théorème binomial viennois, quelle qu'elle soit.

Sırada Beyin-Donduran Slalom var bu iyi eğitim almış matletler 1.2 kiloluk soğuk içeceği kafalarına dikip Viyana binominal teorisini çözmeye çalışacaklar artık her neyse o.

Ça, pour les courses de barils, et ça, pour le slalom.

Şunlar varil yarışlarından. Şu da atlı slalomdan.

... - C'est marqué où, que c'est un Slalom?

Slalom olduğu nerede yazıyor?

Slalom, slalom.

Kıvrıl.