Translate.vc / Français → Turc / Slave
Slave traduction Turc
85 traduction parallèle
Il est russe... C'est son côté slave.
Herşeyden önce o bir Rus.
Nous sommes d'origine slave.
Buralı değiliz. Slavız.
Ou alors... s'il est slave ou germanique, au moins?
Peki, öyleyse, Slav kanı mı Alman kanı mı?
Mais seul un conservateur arriéré peut expliquer notre isolement, notre manque de réceptivité aux tendances occidentales par l'énigme de l'âme slave.
Ama sadece en gerici muhafazakarlar, bizim inzivamızı açıklayabilir, batı etkisindeki duygusallığımız, Slav ruhunun gizemidir.
C'était un slave bâti comme un bloc qui se consacrait à l'édition d'art. II était beau à sa manière, avec des yeux très jeunes.
Sanat kitapları yazıyordu. Kendi tarzında bir çekiciliği vardı. Gençlik dolu gözleri vardı.
Le mode de pensée du Slave fonctionne par concentration spirituelle, c'est de ce creuset que jaillit la source naturelle de son âme.
Slavlar akıllarıyla değil, ruhlarıyla düşünürler gücümüzün doğal kaynağı olan öz benlikleriyle düşünürler.
C'est un visage slave.
- Slav yüzü.
- C'est un nom slave?
- Bu Slav adı mı?
Qu'est-ce que c'est, slave?
Slav adı mı?
- Je serai toujours un slave!
- Her zaman bir Slav olacağım!
Des fanfaronnades nationalistes regrettant l'empire, l'unité essentielle du peuple slave.
Genelde milliyetçi zırvalar, imparatorluğun yok olması ve Slav halklarının birliği.
C'est un dialecte slave.
Üzerindeki yazıları çevirdin mi?
La prison à sécurité moyenne... le camp de prison à sécurité minimum... la pancarte qui indique aux prisonniers de sécurité minimum quand ils se sont échappés... et Unicor, le bureau de travailleurs esclaves... où les prisonniers font des meubles pour le gouvernement pour quelques cents par jours.
Orta-seviye güvenlik tesisini... düşük-seviye toplama kampını... the sign that lets minimum-security prisoners know when they've escaped... and Unicor, the slave-labor office... where prisoners make furniture for the government for pennies a day.
Ce qui est potable pour un Slave ne l'est pas forcément pour un être humain.
Bir İslav için içilebilir olan bütün insanlar içebilir demek değil.
Tu dois savoir... qu'entendre ça était moins gai qu'une fête slave.
Sen de şunu bil... ... bunu duymak, Vladnik Karnavalı'na katılmak gibi bir şey değildi.
On s'éclatera à la façon slave.
Bir dahaki sefere Vladnik tarzında parti yaparız.
Je n'ai jamais vu une chose aussi folle, M.Esclave.
Bu hayatımda görmüş olduğum en çılgınca şey, Bay Slave.
Oh regardez ça, M. Esclave.
Şuna bak, Bay Slave.
Alors, Jimbo, ça vous dirait de venir chez moi avec M. Esclave.
Eee... ee Jimbo, Benle... ve Bay Slave le yerimize gitmeye ne dersin? Ee, ne için?
On aurait pu écouter de la musique, regarder une vidéo et péter la rondelle de M. Esclave.
Şey, bilirsin, Sadece düşünmüştüm ki beraber... müzik dinler video izler ve Bay Slave in daracık götüne döşeriz.
Personne ne veut péter la rondelle de M. Esclave?
Neden kimse Bay Slave e döşemek istemiyor? !
Venez, Esclave.
Gel, Slave.
Venez, rentrons à notre flippity floppity floop.
Hadi, Bay Slave! Hadi flippity floppity floop'umuza geri dönelim.
Vous avez raison, M. Esclave.
Oh. Haklısın, Bay Slave.
Pierre le Slave ne peut empêcher ses soldats de se battre entre eux.
Küçük Pedro ise... adamlarının birbirleriyle savaşmasını engelleyemedi!
Et je suis prête à te reprendre.
Ve tekrar beraber olmaya hazırım Bay Slave!
Chéri, c'est la pizza?
Slave, tatlım, pizza mı geldi?
Esclave, est-ce que je dois vous laisser seules?
Slave, sizi yalnız bırakayım mı?
M. Esclave, je suis légalement une femme maintenant!
Bay Slave, ben kanunen bir kadınım artık!
Bonjour, M. Esclave.
Merhaba Bay Slave.
M. Esclave, j'ai quelque chose pour nous aussi.
Bay Slave, Bizim için de birşey aldım.
Allez, M. Esclave. Allons essayer mon nouveau clito.
Hadi Bay Slave, yeni elbisemi denemek isityorum.
Elle me déclara que les Allemands du Reich aiment le sang slave... qu'ils essaient de s'y allier depuis des milliers d'années.
Bana söylediği, Almanların Slavlarla evlenmesinde sakınca olmadığı hatta uzun yıllardır halk arasında böyle bir şeye özlem duyulduğuydu.
Tu as une tête de Slave.
Sen de çok Slav gibi görünüyorsun.
Un démon des Enfers est en train de prendre le pouvoir, un certain Roi des Esclaves.
Yeraltı there hızlı yükselen iblis çıkıyor Slave Kralı olarak bilinen.
Ils parlent une langue slave.
Acele edin...
J'y suis allé, mais je ne suis ni slave ni africain.
Gittim ama ne Slav'ım ne de Afrikalı.
Un "White slave"?
Kadın ister misin?
Oh, je vais prendre cette fille dans mon Slave 1 et mettre le Slave 2 sur sa poitrine d'esclave.
Bu kızı Köle Bir olarak alıyorum ve bütün Köle İkileri, onun köle göğsünden alacağım.
Un nom slave... russe... albanais...
Bir Slav ismi. Rusça mı? Arnavut mu?
Je dirais du slave cyrillique.
Slav Kirili diyorum.
Déplacez le Slave I en périphérie et préparez les otages.
Slave 1'i dış bölgeye götür ve rehineleri hazırla.
Bossk, prépare le Slave I.
Bossk, Slave 1'i getir.
Tous ces beaux noms nous ont été légués par les Méria, une tribu finnoise qui s'est totalement fondue dans le monde slave, il y a environ 400 ans.
Yaklaşık 400 sene önce Finliler ve Slavlar arasında eriyip giden unutulmaması gereken isimler.
Il m'a été apporté par cette déesse slave, et à ce moment-là, j'ai su.
Bu Slav tanrıçanın elleri verdi bana siparişimi, ve o an anladım, biliyordum.
L'homme avec qui il s'est disputé, notre Slave mystérieux, était son grossiste.
Tartıştığı adam, gizli Slavımız da dağıtıcıydı.
- Ça, contrairement aux filles, ça slave pas.
Kızların aksine, kiraz lekesinden kurtulamazlar.
J'espère qu'ils seront excités par mes nénés dans Slave, car ils sont en 3-D et ils sont super.
Umarım "Köleli" şarkıda göğüslerim insanlar üzerinde karşı konulamaz bir etki yaratır. Çünkü 3D çekilecek ve göğüslerim gerçekten güzel.
A vous de jouer, M. Esclave!
Tamam, Bay Slave!
"White slave".
Seni kaltak.
On prononce "Fane-De-Verge".
"Veener-slave" olarak telaffuz ediliyor.