Translate.vc / Français → Turc / Solomon
Solomon traduction Turc
656 traduction parallèle
Il y a deux mille ans, le roi Salomon, Maître des Génies, m'enferma dans cette bouteille.
2,000 yıl önce, Kral Solomon, bütün cinlerin efendisi... beni bu şişeye hapsetti.
Par le roi Salomon, Maître des Génies?
Bütün cinlerin efendisi Kral Solomon adına mı?
Par le roi Salomon, Maître des Génies. Serment que nul ne peut briser.
Bütün cinlerin efendisi Kral Solomon adına... hiç bir ruhun bozamayacağı bir yemin.
Salomon?
Solomon. Solomon?
Il fallait pas monter les escaliers, c'est tres mauvais pour vous.
Merhaba Bayan Solomon. Çıkmanıza hiç gerek yoktu. Sağlığınız bozulacak.
Madame Salomon, vous etes une sainte.
- Bayan Solomon, siz bir meleksiniz!
Avale-le d'un trait, tu sentiras plus de bien-être que Salomon quand il s'amusait avec ses 1000 concubines.
Bir kerede iç ve kendini bin cariyeyle eğlenen Solomon'dan daha fazla keyifli hissedeceksin.
J'ai survécu à des attaques, à des grenades, et à une course de visée dans les îles Salomon.
Su altı bombaları, şarapneller, makineli mermileri. Solomon adalarında, bombalardan zor kurtuldum.
- C " est faux!
- Öyle değil, Kral Solomon.
Tu n'es pas Salomon.
Baba lütfen King Solomon oynama.
Le cantique des cantiques.
Solomon'un İlahisi
M. Spock, accepter de prendre un coup sur la tête, et je suppose que vous vous êtes laissé faire, n'est pas vraiment une méthode que le roi Salomon aurait appréciée.
Mr Spock, kafaya bile bile darbe almak, sanıyorum bu bilerek oldu, Kral solomon'un taktir edeceği bir metod sayılmazdı.
Thomas Jefferson Gardiner, Salomon David Gardiner... Eugène V. Debs Gardiner. "
Thomas Jefferson Gardiner, Solomon David Gardiner ve Eugene V. Debs Gardiner. "
Wilson Langa, lbrahaim Mussa, Solomon Nkomo... Tom Mbindi, Churchill Maneoko, Martin Sadika... - Lambert Ngoto, Simon Gjileto...
Wilson Langa, lbrahaim Mussa, Solomon Nkomo Tom Mbindi, Churchill Maneoko, Martin Sadika Lambert Ngoto, Simon Gjileto...
Mme Fishpaw, j'ai un mandat pour fouiller votre maison. Pourquoi?
Bayan Fishpaw, Savcı Solomon Wise tarafından... imzalanmış bütün evi arama iznim var.
Regarde autour de toi.
Heidi Solomon...
- Heidi Solomon.
- Haydi, sen de!
Maxie, c'est Heidi Solomon, Tu te souviens de moi?
Maxy, ben Heidi Solomon, halen geri aramadın!
Heidi Solomon organise un brunch dimanche.
Pazar günü Heidi Solomon yemek veriyor.
De quoi tu parlais avec Melle Solomon?
Ne oldu? Bayan Solomon ile neler konuştunuz?
Je préférerais m'occuper d'une affaire dans les îles Solomon!
Solomon Adaları'nda iş yapmayı tercih ederdim!
Solomon.
Solomon.
Solomon, fils d'Azriel.
Solomon, Azriel'in oğlu.
Connaissez-vous l'histoire de la maman de Salomon...
Solomon'un annesiyle ilgili hikayeyi hiç duydun mu?
Edward Soloman sera avec nous demain pour répondre et parler de son best-seller " Vivre seule :
Edward Solomon bu soruya cevap vermek ve en çok satan kitabı "Family of One : Today's Career Woman" hakkında konuşmak için "Live Wire" a katılacak.
René Peterson nous a parlé du travail que vous avez fait.
Solomon değil mi? Rene Peterson bize orada yaptığın işlerden bahsetmişti.
Je vous remercie, Salomon. Ne pleure pas, ma chérie.
Teşekkür ederim, Solomon.
Il pourrait être notre nounou.
Peki ya Solomon? O bizim dadımız olabilir.
Souviens-toi de ce que nous avons parler. Salomon est une personne spéciale. - Oui.
- Solomon'ın özel bir insan olduğu hakkındaki konuşmayı hatırlıyor musun?
Qu'est-ce qui va se passer avec Salomon... lorsque Salomon aura fini la peinture?
Çiti boyamayı bitirdiği zaman Solomon'a ne olacak peki?
Salomon, voici Peyton.
Solomon, bu Peyton.
- Ravi de vous rencontrer, Salomon.
- Memnun oldum Solomon.
Salomon!
Solomon!
Bonjour, Salomon.
- Merhaba Peyton. Merhaba, Solomon.
- D'accord. - Très bien.
Solomon'la biraz konuşmam gerekiyor.
Vous avez raison, Salomon ne ferait jamais rien comme ça.
Haklısın. Solomon asla öyle bir şey yapmaz.
] Solomon [ Elle vient autour.
Küçük hanım uçuyor, uçuyor..
Pourquoi ont-ils emmenés Salomon?
Niye Solomon'ı götürdüler?
Je pese que ta maman n'aimait pas beaucoup Salomon.
Herhalde annen Solomon'ı pek sevmiyordu.
J'aurais voulu aider Salomon, mais j'avais peur qu'elle me renvoit aussi.
Solomon'a yardım etmek istedim ama annen beni de gönderir diye korktum.
Nous avons entendu que la société "Meilleure Pour" va redonner du travail à Salomon.
İyi Yollar Cemiyeti'nin Solomon'ı tekrar işe soktuğunu duyduk.
J'ai pas peur de Salomon.
Solomon'dan korkmuyorum ki. Peyton!
C'est toi mon fils son.Je vais te dire quelle force, puissante et vertueuse que tu es Le génie du Roi Solomon La Force d'Hercule La patience d'Atlas la foudre de Zeus Le courage d'Achille La vitesse de Mercury.
- Sensin evladım. Ne kadar kuvvetli, kudretli ve faziletli olduğunu sana söyleyeceğim. Hazreti Süleyman'ın zekâsı.
[Bip] Allô, Max. C'est Heidi Solomon.
Alo Max, ben Heidi Solomon.
Solomon Perel!
Solomon Perel!
Je vais mettre des chaussures.
Ben ayakkabılarımı giyip, Solomon'a etrafı göstereceğim.
- Bonjour, Salomon. - Bonjour.
- Günaydın Solomon.
Chérie, je ne pense pas que que Salomon... ferait une très bonne nounou.
Solomon'ın pek iyi bir dadı olacağını sanmıyorum.
Peyton, Salomon.
- Peyton, Solomon.
- Pensez-vous que Salomon en ai dans son panier?
Solomon'ın alet sandığında var mıdır?
Oh, Salomon.
Solomon.