Translate.vc / Français → Turc / Sonya
Sonya traduction Turc
887 traduction parallèle
Sonya!
Sonya.
- Sonya.
- Sonya.
Sonya. Une amie.
Sonya, benim bir arkadaşım.
Avez-vous parlé de ma visite à l'usurière?
Sonya, rehincideki karşılaşmamızdan müfettişe bahsettin mi?
Comment pouvez-vous vivre ainsi?
Seni anlayamıyorum, Sonya. Bu şekilde yaşamayı nasıl sürdürebiliyorsun?
Je dois vous parler.
Sonya, seninle konuşmam gerek.
Sonya, venez avec moi.
Sonya. Benimle birlikte gel.
- Sonya!
- Sonya! Sonya!
- J'étais fou.
- Aklım başımdan gitmişti, Sonya.
Sonya vit là.
Sonya bunun diğer tarafında oturuyor.
Après mon départ, sois amie avec Sonya.
Tony, ben gittikten sonra Sonya'ya iyi bir dost ol.
Si je vais en Sibérie, m'attendrez-vous?
Sonya, eğer Sibirya'ya gidersem, beni bekler misin?
Votre tante Sonia vient d'arriver.
Özür dilerim Ekselansları. Halanız Sonya geldiler.
Une fille ravissante appelée Sonya.
Sonya adlı çok tatlı birisi.
Offre-lui plutôt un bijou, parce qu'elle ne dansera pas.
Onun yerine bileziği ver, çünkü Sonya dans etmeyecek.
D'un jour à l'autre.
Şu günlerde Sonya.
Sonya menace de...
Sonya tehdit ediyor...
Chez toi, dans ma valise.
Dairende, bavulumda. Sonya...
Sonya va... Où vas-tu?
Nereye gidiyorsun?
Sonya, sortez de là.
Sonya, çık oradan.
Sonya en fait trop.
Sonya çok çabalıyor.
- Je suis surprise, Sonya.
- Beni şaşırttın Sonya.
Puisque c'est pour cette "chère, tendre Sonya."
Özellikle "sevgili, tatlı Sonya" ya olduğundan.
Sonya est parfaite pour ce spectacle.
Sonya bu şovda çok iyi olacak.
"Pour ma chère, tendre Sonya."
"Sevgili, tatlı Sonya'ma."
Sonya, approchez, s'il vous plaît.
Sonya, buraya gelir misin lütfen?
"Martin, apporte-moi le bracelet que j'ai acheté pour Sonya."
"Martin, Sonya'ya aldığım bileziği getir."
Il a fait des bêtises avec Sonya, et Sheila le lui a rendu.
Sonya'yla oynaşarak Sheila'nın kalbini kırdı, o da geri verdi.
- C'est pour vous, Sonya.
- Bu hediye senin için Sonya.
- Sonya, voici Mme Cortland.
- Sonya, bu Bayan Cortland.
Sonya, vous disiez que vous devriez sans doute démissionner.
Sonya, şovu bırakmakla ilgili bir şey dememiş miydin?
Cependant... si tu lui expliques ce qui s'est passé avec cette "chère, tendre Sonya"...
Ancak dairemde "sevgili, tatlı Sonya" ile olanları açıklamak istersen...
Martin, mon chou. Je saurai ce qui s'est passé avec cette Sonya, même si je dois...
Martin, canım bu Sonya olayını çözeceğim, yapacağım en son şey olsa bile...
J'ai tout organisé, chez lui, pour que Sonya joue dans le spectacle.
Dairesine ben koydum, ki Sonya'yı şova sokabileyim.
Notre cousine Sonia.
- İki. Pierre, kuzenimiz Sonya'yı hatırlıyorsun.
Sonia est amoureuse de Nicolas et pleure tous les matins de 8 à 9!
Sonya Nikolai'ya aşık. Her sabah bir saat boyunca ağlıyor.
Nicolas, tu n'as pas dit bonjour à Sonia!
- Sonya, harika! Nikolai! Sonya'ya merhaba demedin.
Sonia est si jeune!
Sonya çok genç.
Quand Sonia aime, c'est pour toujours!
- Sonya çok sevdiğim bir arkadaşım. Birini severse ömrünün sonuna kadar sever.
- Mais... Sonia?
- Sonya için endişeliydim.
- Pardonne-moi, Sonia.
- Affet beni, Sonya.
Sonia, va regarder dans quel état sont les cuisines.
Sonya, mutfağa bak. Prokofi, belki çay bulabilirsin.
Sonya.
Sonya.
Voici Sonya, ma petite fille.
Bu, Sonya, küçük torunum.
Vous croyez Sonia, ma fille aînée m'a coûté peu de sang?
En büyükleri Sonya'nın doğumu kolay mı oldu sanıyorsunuz?
Sonia!
Sonya!
Sonia, tu nous lis encore quelque chose?
Sonya, bir şiir daha okusana.
Soyez le bienvenu!
Nataşa, Sonya! Hoşgeldiniz.
Puis-je avoir le plaisir?
Yeğenim Sonya ve kızım Nataşa. Benimle dans eder misiniz?
Je ne veux pas me fâcher avec toi.
Git, Sonya.
Venez voir...
Nataşa, Sonya, gelin bakın.