Translate.vc / Français → Turc / Soong
Soong traduction Turc
131 traduction parallèle
Je l'ai vu souvent avec une paroissienne, Lisa Soong.
Evet. Onu birçok kez gördüm. Kilise cemaatimin üyelerinden biriyle birlikteydi.
Je dois vous demander de garder le secret.
Bayan Soong, sizden yaptığımız bu ziyaretin kesinlikle aramızda kalmasını istemem gerekiyor. - Evet, tabii ki.
Si c'est une vague connaissance... je ne comprends pas vos réticences.
Bayan Soong, bu adamla olan ilişkiniz söylediğiniz gibi gelişigüzel ise bu hasmane tavrınızı anlayamıyorum.
La filature de Miss Soong a été négative.
Bayan Soong'u takip eden ajanlar olumsuz yönde rapor verdi.
J'ai reçu une lettre du professeur Soong Li.
Profesör Sung Li'den bir mektup aldım.
Vous avez donc vu la lettre du professeur Soong.
Öyleyse Profesör Sung'dan gelen mektubumu gördünüz.
Je suis la fille du professeur Soong.
Ben Profesör Sung'un kızıyım.
Vous voulez la permission de voir le professeur Soong.
Profesör Sung'u görmek için izin istemişsiniz.
Le professeur Soong est très loin.
Profesör Sung oldukça uzakta.
Pour voir tout simplement le professeur Soong?
Sadece Profesör Sung'u görmeye mi?
Si je décide de travailler avec le professeur Soong... je veux votre promesse, M. Le Président... que ce crime ne será pas commis.
Profesör Sung ile çalışacaksam böyle bir suç işlenmeyeceğine dair kişisel sözünüzü isterim Sayın Başkan.
Maintenant, Soong Chu, montre-lui le problème.
Sung Çu, ona problemi göstersene.
Soong Chu est une savante futée.
Sung Çu'nun kendisi de zeki bir bilim adamı.
Soong Chu, allez vous coucher.
Sung Çu, yatağına git.
Soong Chu, pardonnez-moi... mais je dois un peu être seul.
Sung Çu, kusuruma bakma ama biraz yalnız kalmak istiyorum.
Le professeur Soong a des ennuis.
Başka kim olsun?
Pas même au professeur Soong, et ça lui a coûté sa vie.
Hayatına mal olmasına rağmen Profesör Sung'a da değil.
ÉPICERIE CHEZ SOONG
SOONG'UN MARKETİ
Un groupe de garçons a harcelé Soong.
Gençler Soong'u taciz etmiş.
Soong?
Soong mu?
ça ne se reproduira plus, Soong saura se tenir à l'écart.
Bir daha olmaz. Soong akıllıdır. Uzak duracaktır.
Pauvre Soong.
Zavallı Soong.
Le Chinois qui s'est évadé de prison, on pense qu'il est chez Soong.
Hapisten kaçan Çinlinin Soong'a gideceğini düşünüyoruz.
Deux nuits après avoir battu cet homme à mort, les mêmes... gosses sont allés à l'épicerie de Soong pour donner une autre leçon.
Bir adamı döverek öldürdükten iki gece sonra, aynı çocuklar başkasını aramak için Soong'un marketine girdiler. Yine ders vermek için.
Elève Soong.
Öğrenci Soong.
Navré de vous déranger, Soong Yen.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim, Soong Yen.
- Le Dr Soong Yen est notre linguiste.
- Dr. Soong Yen dilbilimcimiz.
Nous l'arrêterons ce soir.
Bu akşam kapatıyoruz Dr. Soong.
Appartenaient-ils au Nam Soong?
Nam Soong'un adamlarıyla mı beraberler?
Pas le Nam Soong.
Nam Soong olamaz.
Qu'est-ce que le Nam Soong y gagnerait?
Nam Soong bizimle başını bela sokarak ne kazanabilir ki? Hiçbir şey.
C'est le gang Nam Soong.
Bütün bunları Nam Soong çetesi yaptı.
Le Nam Soong a ses raisons?
Nam Soong çetesinin bunu yapmasının geçerli bir nedeni var mı?
A Hong Kong et Amsterdam, ils savent de quoi le Nam Soong est capable.
Hong Kong ve Amsterdam'daki adamlarımız Nam Soong'un neler yapabileceğini biliyor.
Il est très énervé à cause d'un groupe de Toronto, le Nam Soong.
Ama Toronto'lu bir gruba çok kızmış, yani Nam Soong dedikler onlar.
Au sein du Nam Soong, on se demande qui a pu faire ça.
Bizim Nam Soong'layken bunu kimin yaptığını merak ediyorduk.
Le Nam Soong, c'est de la crotte de chien.
Nam Soong'lar sokağa işeyen köpeklerden farksız.
Le Nam Soong est en colère après Ma la Poudre.
Bu beyaz toz meselesi Nam Soong'u çok üzüyor, Ma.
Sur l'Enterprise, on ne fait rien sans le "faire exprès".
Dr Soong dostum, Dünya'daki en önde gelen Robotbilimcilerden biridir.
De chez moi. Très stimulant, n'est-ce pas?
Sonra, tamamen başarısızlığa uğrayınca, Dr Soong ortadan kayboldu.
La couleur de vos yeux est en harmonie avec votre tunique.
Genelde yanılan, yaşlı ve iyi Soong.
J'en informerai le commandant. Yar, terminé. Une question avant de partir.
Yani Dr Soong geride deneyinin işe yaradığına dair bir kanıt bıraktı.
Je savais que ça vous plairait. Vous êtes-vous parfumé? C'est une odeur que j'ai déjà sentie chez les Klingons.
Dr Soong beni parçalamadan önce, kolonistlerin yerini ona göstererek onun minnetini kazandım.
C'est de cette façon que le virus voyage.
Data'nın Dr Soong'un geçmişini araştırdığını biliyorum.
Téléporteur paré. Préparez-vous à évacuer tout le groupe.
İnsani vasıflarım sağ olsun, Dr Soong!
J'ai l'impression..... qu'il s'agit du laboratoire du Dr Soong.
Ama bu defa, duruma uygun giyineceğim. Neden sen de benimle gelmiyorsun? Evet, bunu isterdim.
Qui? - Dr Noonien Soong?
Şu 20 yüzyıl tarihçisini de almak istiyorum.
Miss Soong va le tuyauter.
Bahse varım, Bayan Soong ona etrafı kolaçan ettiğimizi söylemiştir.
Un cuirassé romulien a été détecté près d'un de nos postes frontaliers. Ils demandent notre assistance aussitôt que...
Sadece... burasının... bir Dr Soong'un çalışma yeri olduğuna dair bir his dışında.
Merci, Trent.
Dr Soong beni ilk denemesinde kusursuz yarattı.
Avec toute la gratitude de l'USS Enterprise.
Taa ki onlar Soong'u daha rahat edebilecekleri, daha az kusursuz... bir android yapmaya zorlayana kadar.