Translate.vc / Français → Turc / Spa
Spa traduction Turc
1,183 traduction parallèle
J'ai été occupée avec le SPA, mais pas une seule chose ne m'a échappé dans cette famille.
SPA çalışmaları ile meşgülken bu ailenin gidişatı umurundamıydı? Bu aileyle bütünlüğünü koruyamiyorsun ve kayıp gidiyor..
J'ai accepté un travail de plasticien à résidence au SPA De La Mer.
Plastik Cerrah olarak, "DE LA MER" de işe alındım!
on va le transformer en Spa.
Burayı ameliyat sonrası iyileştirme merkezine çevireceğiz.
Peut-être qu'on devrait attendre que le Spa ait vraiment une signature avant de commercialiser un produit signé.
Belki de marka bir ürünü pazarlamadan önce, buranın markalaşmasını beklemeliydik.
"Le trio du Spa donne du sperme à Joan." On sera célèbres.
"Spa üçlüsü Joan'a sperm verdi." Meşhur olacağız.
Ben, l'ingrédient actif est... un secret du Spa.
Şey, aktif içeriği... bu merkezin sırrı.
Votre Spa n'a pas besoin de secret.
Sizin merkezin sırra ihtiyacı yok.
Rivers, nous n'avons nullement l'intention de le divulguer, ni à vous ni à personne d'autre, en dépit des avantages que votre nom nous apporte. Votre Spa est un secret!
Kendisi bir sır zaten.
Spa De La Mer.
De La Mer Spa.
Le SPA est plein.
Salon müşteri dolu.
Je serai ton associée, fifty-fifty, mais au lieu de le revendre, on va le transformer en Spa.
Senin ortağın olacağım, 50-50, ama burayı düzeltmek yerine Cerrahi Şifa Merkezine dönüştüreceğiz.
Et il ne travaille plus au SPA.
Ve artık spa da çalışmıyor.
Il y a cette crème pour blanchir la peau que tu pourrais te procurer, et ta mère en a probablement au SPA, et tout ce que t'as à faire c'est juste d'en prendre...
Derinin daha beyaz olmasını sağlayan bir krem var, annenin spa merkezinde muhtemelen vardır, ve tek yapman gereken biraz almak...
SPA De La Mer.
Spa De La Mer.
Que s'est-il passé? Matt a dit que je devrais mettre mes taches de rousseur en valeur, alors il a volé de la crème blanchissante au SPA de sa mère, et on l'a mise sur mon visage et j'ai fait une réaction.
Matt çillerimi beyazlatmam gerektiğini söyledi, bunun için annesinin spa merkezinden bir krem çaldı ve getirdi, biz de yüzüme sürdük ve bir reaksiyon oldu.
J'ai lu votre publicité dans la newsletter du temple, qui disait que vous offriez une remise de 20 % sur une chambre de convalescence au SPA De La Mer.
Sinegog gazetesinde reklamınızı okuduğumda, De La Mer'in şifa odalarında % 20 indirim yapıldığı yazıyordu.
tout un magazine consacré aux SPA.
- Koskoca bir dergi, sadece kaplıcalara adanmış.
Il n'y a pas que les SPA.
Aslında sadece kaplıcalar değil.
Et tu aurais acheté un SPA.
Bir kaplıca satın almış olurdun.
Chérie, sois fière de ton SPA.
Hayatım, kaplıcanla gurur duy.
Remballe ta froideur méprisante à la Michael Kors et dégage de mon SPA!
O soğuk, sürekli eleştiren, Michael Kors ( modacı ) giymiş kıçını al ve kaplıcamdan defol! Tamam mı?
Ce que j'ai dit au SPA, c'était juste dicté par la colère.
Kaplıcada söylediklerim, sadece sinirlenmiştim.
Et pourquoi pas Julia McNamara? "De la Mer. Un Spa plein d'élégance"
Julia McNamara'ya ne dersin?
J'ai une mère qui se prélasse dans un SPA et un beau-père qui ne soucie de personne d'autre à part lui même.
Spa-hopping (? ) bir annem ve kendinden başkasını düşünmeyen bir üvey babam var.
On ira au spa.
Güzellik merkezine götürebilirim.
Elle passe la journée au spa avec sa sœur.
Günü Hailey'le güzellik salonunda geçirecek, bakım, masaj falan.
Vous les cherchez, sans succès, et comme votre père ne les a pas fait tatouer, la SPA ne peut pas les retrouver.
Babanız lisansın parasını ödemeyi reddettiği için hayvan korunağı onları bulamaz.
M. Furella travaille pour la SPA.
Bay Farrel hayvan kontrolü için geldi.
Essayer d'être ramené à la maison par la SPA?
Eve hayvan kontrol memuru getirmek?
La SPA dit qu'il pourchassait un crocodile.
Hayvan kontrolü bir timsah takip ettiğini bildirdi.
Jusqu'à ce que ça arrive, je passais mes journées à faire du shopping ou à aller au spa.
Başıma bu gelene kadar günlerimi alışverişte ve güzellik salonlarında geçirirdim.
Des spa-ghetti!
- Spa-getti olsun.
1 5 h, massage shiatsu, masque d'enzyme organique... et un lavement de luxe, je parie.
Saat 15, Shiatzu masajı ve organik enzimlerle yüz bakımı için Spa randevusu Ben de bir cilt temizleme seansının umuduyla kalayım.
Elle était au spa pour se détendre avant l'audience.
Kaplıcaya gitmek ve duruşmadan önce kendine gelmek için işi asmış bir günlüğüne.
On a fait une thalasso vraiment intense.
Yoğun bir spa terapisi gördük.
Quand tu allumes le spa, pourquoi l'eau baisse?
Şuna cevap ver : Kaplıca modunda iken kaplıcadaki su seviyesi nasıl düşer?
Sur quels boutons as-tu appuyé, ceux derrière le spa ou à la cuisine?
Arka panodaki düğmelere mi basıyorsun, mutfaktaki mi?
La SPA m'a dit qu'il fallait apprécier les génies de la nature.
Hayvan Kontrolü'nü aradım, ne dediler biliyor musun? Doğanın en yetenekli şakıyıcısının tadını çıkarmalıymışım.
Nous allons à ce spa privé à Sedona pour la semaine...
Biz de bir haftalığına, Sedona'daki özel bir kaplıcaya gidiyoruz...
Demain matin, vous appellerez la SPA pour qu'ils l'emmènent.
Yarın sabah RSPCA'yı arayın ve onu buradan götürsünler.
Tu fumes et tu picoles dans mon spa.
Benim jakuzimde sigara içip kafayı çekiyorsun...
Lindsay et Lucille étaient dans un spa, dans le désert, fuyant la désintoxication et la déposition.
Bu sırada, Lindsay ve Lucille hem tedaviye, hem de yeminli ifadelerine katılmamak için çöldeki bir SPA merkezindeydiler.
Il me rend folle avec son idée de vouloir transformer l'écurie en spa.
Ahırı spa yapayım diye başımın etini yiyor.
Mme Austin pourra recevoir des soins, à titre gracieux, dans notre spa.
Bir iki gece için bile olsa gerçekten olmak istediğiniz insan olmak.
Ok, alors je suppose que tu es Mr "Billie Tout est sous contrôle".
Peki, zannedersem siz Billie-On-A-Spa.
Et les clients se croient au spa.
Müşteriler de kendilerini sağlık merkezinde sanıyor.
Je ne vois vraiment pas pourquoi je dois aller au salon de beauté pour me préparer pour un rendez vous.
Bir randevuya hazırlanmak için niye spa gerektiğini anlamıyorum.
J'ai eu envie de te kidnapper pour aller au spa.
Seni güzellik salonuna kaçırayım dedim.
Je veux aller au spa...
Masaj yaptırmak istiyorum.
Allez! Quelqu'un va bien se dévouer pour t'emmener au spa.
Seni masaja göndereceğim.
J'avais un peu de temps avant mon spa. Je suis passée voir si tout allait bien. Vous me manquiez peut-être un peu.
Spa çizergemde biraz boşluk vardı ve ben de gelip kontrol edeyim dedim çünkü belki biraz da sizi özledim.