Sparks traduction Turc

Sparks, j'ai oublié de dire à Les, mets le courrier dans le numéro sept.

Sparks, Les'e söylemeyi unuttum, postayı yedi numara yüklesin.

- Sers-toi, Sparks.

- Seç bakalım, Sparks.

Bonne nuit, Sparks.

İyi geceler, Sparks.

Hé, Sparks, essaye de joindre Hartwood, tu veux?

Hey, Sparks, Hartwood'u tekrar dener misin?

Sparks, trouve le docteur.

Sparks, doktoru getir.

Dis à Sparks que je t'autorise à lui parler par radio.

Sparks'a, onunla telsizden konuşmana izin verdiğimi söyle.

Tiens ça, Sparks.

Şunu tut, Sparks.

- Adieu, Sparks.

- Görüşürüz, Sparks.

Sparks m'a dit que je...

Sparks dedi ki ben...

Sparks!

Sparks!

Tu devrais venir Sparks!

Gelsen iyi olur Sparks.

Ils te font marcher.

Seninle dalga geçiyorlar Sparks.

Non, il a envoyé sa part.

Göstermiyor. Parayı Sparks ile gönderdi.

- Fox Stanley.

- Sen anlat Sparks.

Bonjour Sparks.

Günaydın Sparks.

Sparks? - Dites Mr Rittenhouse.

- Buyurun Bay Rittenhouse?

Sparks, vous connaissez la navigation.

- Sparks, geminin seyrinden sorumlusun.

- Viens Sparks!

- Gel hadi Sparks.

Maintenant, Sparks prenez la barre.

- Güzel. Sparks, dümene sen geç.

- Sparks, quelle direction disiez-vous?

Ne tarafa gidelim Sparks?

Sparks, prends le gouvernail.

Dümene geç.

Toi aussi Sparks? - Voilà.

- Kemerini versene Sparks?

Allez... Prêt, Sparks?

- İşe koyul bakalım Sparks.

Es-tu d'accord avec moi Sparks?

Aynı fikirde misin Sparks?

D'accord Sparks, suit le cap de l'Allemand.

Pekala Sparks. Alman'ın rotasını izleyelim.

Pour le Commandant.

- Pekala, Sparks.

Des ennuis?

- Zorluk çekiyor musun, Sparks?

Sparks, demandez à Washington de nous appeler dans 11 minutes.

Sparks, tam 11 dakika içinde Washington aransın.

Ici, Sparks.

Sparks, efendim.

- Branchez les haut-parleurs.

- Sparks, bunu gemiye yayınla. - Baş üstüne efendim.

On a plus Ia liaison?

Sparks, bağlantı koptu mu?

- Sparks.

- Sparks.

- appelez Sparks.

- Sparks'ı bağlayın.

Soyez prêt, Sparks.

Hazır ol, Sparks.

Coupez, Sparks.

Bağlantıyı kes Sparks.

- Sparks.

- Sparks?

Contactez Ie sous-marin et dites-Ieur qu'on ne lancera pas Ie missile.

Sparks, onlarla bağlantı kurup füzeyi fırlatmayacağımızı söyle.

- Sparks, vous avez Ie sous-marin?

- Sparks, onlara ulaşamıyor musun?

Le projet Scoop est sous le commandement du général Sparks, directeur en recherche biologique.

SCOOP PROJESİ TÜMGENERAL SPARKS'IN EMRİYLE BAŞLAMIŞTIR. BU PROJENİN AMACI WISCONSIN'DEKİ LABORATUVARLARDA UZAY DIŞINDAKİ HAYATI ARAŞTIRMAK İÇİN FARKLI GEZEGENLER ÜZERİNDEN NUMUNELER ALINMASIDIR.

Sparks dit que le crash est une coïncidence.

Ama General Sparks, kazanın sadece bir rastlantı olduğunu söylüyor.

Sparks?

- Evet efendim. Telsizle yardım sinyali gönderin.

Mardi, je rentre chez moi avec ma paye et je tombe sur Jimmy Sparks.

Geçen salı eve geldim. Nakit param vardı. Eve gelirken Jimmy Sparks'la karşılaştım.

Tu viens avec nous Sparks?

Geliyor musun Sparks?

Ça va bien.

Yok bir şeyim Sparks.

-...

- Sparks.

Moi je trouve que Sparks peut-être...

Bence Sparks bu işi yapabilir.

Qui captez-vous?

- Şu ana dek ne yakaladın Sparks?

- Bonsoir.

- İyi geceler, Sparks.

Sparks?

- Bu sen misin Sparks? Evet efendim.

Aidez-le.

- Yardım et Sparks.

Ici le général Sparks.

Tüm takımını bilgilendirmeni istiyorum, şu an çağrılmış bulunuyorlar. Evet? Ben, General Sparks.