Translate.vc / Français → Turc / Spinning
Spinning traduction Turc
68 traduction parallèle
On doit aller au cours de poterie une fois de plus.
Bu hafta mutIaka fazIadan bir spinning dersi yapmaIıyız.
Maman et moi, on craque sur le prof de poterie.
AnnemIe ben spor saIonumuzdaki bir spinning hocasından çok hoşIanıyoruz.
Pour qu'elle se bouge les fesses... je l'ai emmenée au cours de poterie.
Argomun kusuruna bakmayın, kıçını kaIdırdım ve spinning dersine götürdüm.
Venez avec nous au cours de poterie demain.
Yarın sabah erkenden bizimIe spinning dersine geIiyorsunuz.
Si on ne file pas, on se tapera la poterie.
Eğer hemen buradan çıkmazsak, spinning dersine gideceğiz.
Comme si la poterie réglait tout.
... sanki spinning dersi her şeyin çözümü...
" With every kiss, my head is spinning
Daha önce hiç aşık olmadım
Spinning Bird kick!
Spinning Bird Kick!
If your head keeps spinning Because someone else is winning
Başın dönüyorsa Başkası kazanıyordur
Au club de gym. Une prof de spinning.
Döndürme gibi bir şey öğretiyor.
- Il est allé à son spinning.
- O gidip önce işi öğretiyor.
Du spinning le matin!
Sabah fırlıyor.
Maintenant je canalise ma dépendance dans des cours de spinning.
Bisiklet çevirme kursunda alışkanlıklarımın yönünü değiştiriyorum.
- -J'ai besoin d'un cours de spinning.
- Çevirme kursuna ihtiyacım var.
Un cours de spinning.
Bisiklet çevirme.
Ils n'ont pas de manucuriste ni de cours de spinning.
Burada manikürcü yada bir bisiklet sürme salonu bile yok.
Je te verrai ce soir au Spinning Wheel, hein?
Bu gece "Spinning Wheel" de görüşürüz. Bar testi var.
# It s spinning me away, yeah, yeah, yeah #
# Başımı döndürüyor, yeah, yeah, yeah #
# Spinning me away #
# Başımı döndürüyor #
# It s spinning me away #
# Başımı döndürüyor #
Désolé, mais je vais au spinning à 7h.
Gary, özür dilerim, ağ dersim var 7 : 00'de.
Je viens de faire trois heures de vélo d'intérieur.
Spinning * sınıfıma tekrar tekrar tekrar döndüm.
Utilise la gourde en plastique de ma classe de spinning.
- Bisiklet dersine götürdüğüm şişeyi kullan.
Greg est celui qui m'a initié au spinning.
Pedal çevirmeye beni Greg ikna etti aslında.
♪ In this ever-spinning ♪
♪ bu daimi dönüşte ♪
Je dois aller à mon cours de fitness ce midi.
Öğlen "Spinning" dersim var. Biraz kardiyo çalışayım.
Indice de matière grasse : 8 % Elle fait du pilates, du yoga, du spinning et des poids et haltères.
O, Pilates, yoga bisiklete binme ve krav maga yapıyor.
Necessary Roughness 01X03 Spinning Out.
Necessary Roughness 1. Sezon 3.
Prends ton sac, on va au spinning. Je viens de rentrer.
bisiklet salonunda biraz çalışacağız daha yeni içeri girdim.
My head is spinning, so blow me one last kiss
* Başım dönüyor, bir öpücük yolla bana son bir defa *
- On fait du spinning ensemble, non? - Oui.
- Biz aynı bisiklet sınıfına mı gidiyoruz?
Spinning ou chimie?
- Evet. Bisiklet mi yoksa kimya mı?
l'll make it easy for you'cause l've been waiting for them all night long you ve got me dizzy it s quite a show with all this spinning
* Kolaylaştırırım işini * * Çünkü bunu bekliyordum bütün gece boyunca * * Serseme döndürdün beni *
J'ai plusieurs plats sur le feu.
Biraz pilates, spinning yapmaliyim simdi....
J'ai un cours de sport dans vingt minutes.
20 dakika sonra spinning dersim var.
Et des cours de fitness, yoga, spinning, zumba
Artı günlük fitness sınıfları, yoga, pilates, zumba.
Dans mon ancienne vie, j'allais à la gym et déjeuner avec des amis, mais toi et moi allons juste dehors regarder le type qui sort de prison faire des tractions sur le lampadaire.
Eskiden olsa, spinning dersim var veya arkadaşlarla yemeğe gidiyorum derdim ama şimdi seninle sokağa çıkıp hapisten yeni çıkan adamın ışık direğinde barfiks çekmesini izleyeceğiz.
Et devine mon nom de DJ.
- Spinning. Takma adımı tahmin et.
The world is spinning and I want to know why
♪ The world is spinning and I want to know why ♪
Mes partie féminines sont super bloquées pour retourner en cours de spinning toutes nues.
"Kadın tarafım çıplak fırıldaklığa döneceği için acayip tahrik olmuş durumda."
Je ne m'embête pas avec ce genre de Zumba, pilates et spinning.
Bir dinleyin Ben, şu zumba-pilates-spin saçmalıklarıyla uğraşmıyorum.
C'était en cours de spinning.
Bisiklet sınıfındaydım.
Ceci est une "spinning-tervention"!
Bu bir bisiklet müdahalesidir.
J'arrive pas à croire que je rate un cours de vélo pour ça.
Bunun yüzünden spinning dersimi kaçırdım bir de ya.
On peut penser que faire du yoga après un cours de cardio est une bonne idée, mais croyez-moi, non.
Spinning dersi sonrası sıcak yoga iyi fikir gibi gelebilir, ama güven bana değil.
Le bar tournant au-dessus du Marriott.
Marriott'nin üstündeki spinning bar!
" With every kiss my head is spinning
Daha önce hiç aşık olmadım
- À un cours de spinning.
- Pedal çevirmeye.
My head is spinning so
* Başım dönüyor, bir öpücük yolla bana son bir defa *
Du spinning.
Bisiklet.
C'est l'heure de mon cours de spinning.
Yün eğirme kursumun vakti geldi.