Translate.vc / Français → Turc / Sports
Sports traduction Turc
1,116 traduction parallèle
Elle dit que son mari, Ed, fait que regarder les sports à la télé... et elle a des envies de lui cogner sur la tête avec une batte de baseball.
Dediğine göre kocası ne zaman... televizyonda spor programı izlemeye başlasa... içinden beysbol sopasını kapıp, kafasına vurmak geliyormuş.
Ils dominenr rous les sports : Boxe, baseball, baskerball, foorball...
Beyzbol, basketbol, futbol, boks.
- Gene Cassel pour la rubrique sports.
- Ben spor bölümünden Gene Cassel.
Tous les sports, c'est comme ça.
Tüm sporlar böyledir.
La page des sports.
Spor sayfası.
- Je dirige un magasin de sports.
- Ben bir spor salonu yönetiyorum.
Agrandis ton royaume sports.
Liu, Liu, spor imparatorluğunu, genişletmekten bahsediyorum.
Merde, je n'en... Super! Tu connais le magasin de sports...
Bo Jacks, spor mağazasını, biliyor musun?
pendant le défilé du Jour des Héros. Où, pendant une cérémonie au Palais des Sports, il passera en revue de nouveaux recrues - qui sont...
Kahramanlar Günü geçit törenine katılan Hitler tören alanının sonunda spor salonunda yeni askere alınan askerlerin geçişini izleyecek.
Ils photographiaient le spécial bikinis de "Sports Illustrated" à la piscine.
Otelin havuzunda Sports Illustrated'in bikini çekimleri vardı, tam havuzun yanında.
Et l'hôtel a ouvert une partie de la plage au nudisme, et tous les mannequins y sont allées.
Sadece bu da değil.. .. plajdaki bir bölümü çıplak güneşlenmek isteyenler için açtılar ve Sports Illustrated'in tüm modelleri de oradaydı.
Les sports modernes font gonfler les articulations.
Bu modern sporlar eklem yerlerini genişletiyor.
ÉCOLE SECONDAIRE LEE DIVISION DES SPORTS - Ils le font vraiment? .
- Cidden yapıyorlar demek.
Sports et études... c'est une super-nana!
Spor ve dersler - tam bir süper kadın.
Au Parc A. Stevenson, dans le terrain de sports.
Gösteri alanındaki Adlai Stevenson Anıt Park'ı.
On revient, après P.O.R.C. Sports.
PIG sporun ardından beraberiz tekrar.
Et suivra Bob "Bulldog" Brisco et "The Gonzo Sports Show".
Ondan sonra Buldog Bob Brisco ile Gonzo Spor programı geliyor.
Sports :
Yok. Spor :
Il y a des siècles, mon peuple s'adonnait à des sports sanguinaires pour le plaisir.
Yüzyıllar önce, insanlar kanlı sporlarda dövüşür, zevk için öldürürdü.
C'est Schiller, la fine fleur du terrain de sports.
Bu Schiller. Oyun sahasının süsü.
Time, Sports en Images...
"Time", "Sports Illustrated"...
Le tennis est le seul sport dont la tenue servirait de sous-vêtements dans d'autres sports.
Tenis, giysinin içine başka bir şey giymediğin tek spordur.
Aujourd'hui, il y a les sports extrêmes.
Bu ekstrem sporlar.
Où sont passés les sports d'antan?
Sadece eğilince spor yapmış sayılmazsın.
Lisa, si la Bible nous a enseignés une chose, et c'est bien la seule, c'est que les filles doivent faire des sports de filles.
Lisa, eğer İncil bize tek bir şey öğretmişse, ki öğretmedi kızlar, kız sporlarını yapmalı.
Les femmes devraient pratiquer les mêmes sports que les hommes.
Bence kadınlar da erkeklerin oynadığı her sporu oynayabilmeli.
Tu crois que c'est facile de percer dans tous les sports professionnels,
Her profesyonel sporu yavaş yavaş ele geçirmenin kolay bir şey olduğunumu sanıyorsun sen ha?
Palais des Sports Paris
Palais des Sports Paris
" Des scènes suggestives mais pas osées. Sports d'hiver,
" Edebe aykırı olmamak kaydıyla müstehcen sahneler, kış sporları.
- Allez voir au service des sports.
- Git o bölümde düzelttir. - Teşekkürler.
- Les sports.
- Spor spikeri.
Pour présenter les sports.
Spor spikeri olmak gibi.
Ce serait mieux que de retourner à Sports Town.
- Beats Sports Town'a geri dönüyor.
Elle adore la moto et les sports aquatiques.
Motosiklet ve su sporlarından tahrik oluyor.
Tu tiens à bosser pour Sports Auto?
Gerçekten Popüler Makine'de çalışmak istiyor musun?
Il a écrasé les cookies dans la page des sports.
Tanrım! Spor sayfasında, parçalanmış kurabiyeler var.
Peut-être au rayon sports. Ah non, aux vêtements de nuit.
Hayır, bekle, pijamaların orada.
Avec vos sports pour handicapés, vos courses de chaises roulantes.
Gerçekten acıyorum. Engelli basketbolu ve tekerlekli sandalye yarışları yapıyorsunuz.
Sports mortels.
Ölüm sporları.
Je me suis rendu compte que je voulais pas répondre à cette question... ni plus jamais à une autre question concernant les sports aquatiques... ni voir aucune de ces personnes pour le restant de ma vie.
Ne bu soruyu, ne başka su sporları sorularını yanıtlamak ne de bu insanların hiçbirini bir daha görmek istemediğimi fark ettim.
Presque tous les sports.
Neredeyse tüm sporlar.
A Sandowne Bay, les amateurs de sports nautiques seront contents...
San Down Körfezi'nde yapılacak çok şey var. Kürekler çekilecek, gemi yola çıkacak ve bunun sonu olmayacak.
Je travaille dans cette tour, le SMl, Sports Management International.
İşte iş yerim. ESM. Enternasyonal Spor Menajerleri.
D'abord le journal télé, ensuite les sports?
- Önce haber, sonra spor spikerini mi?
Personne n'a eu le temps de voir. Sports Illustrated l'a filmé au ralenti. Le coup est parti en 4 / 100 de seconde.
İnsanlar göremedi o kadar hızlıydı ki Sports Illustrated'in yavaş çekim kamerası yumruğu saniyenin 100'de 4'ü olarak ölçtü.
Pourquoi aime-t-on les sports dangereux? Ou les aventures en holodeck à risques?
Neden insanlar güvenlik olmadan tehlikeli sporlar ve sanal güverte maceraları yaşam isterler?
ON DEVRAIT METTRE UN REPONDEUR, PENDANT NOS SPORTS A LA CON.
Biz oynarken telefon ederse diye bir telesekreterli telefon mu alsak.
D'accord, du moment que ce n'est pas dans la catégorie sports.
Tamam, spor hakkında olmasın ama.
Tu n'es qu'une tache sur la page des sports... espèce de parasite gluant et dégueulasse!
Sen sadece spor sayfasında bir lekesin seni yapışkan, kan emici, barsak paraziti!
Sports veut un portrait de Frank Thomas.
Spor dergisi F. Thomas yazısı istiyor.
BOXE CE SOIR "LE PLUS CRUEL DES SPORTS"
BU GECE BOKS MAÇI "EN VAHSİ SPOR"