Translate.vc / Français → Turc / Spotted
Spotted traduction Turc
27 traduction parallèle
Ma moto, sur la route 14, du côté de Spotted Horse...
Spotted Horse'un oradaki 14. Otoyoldan.
Oui, nous sommes allés au "Spotted Pig" pour dîner.
Akşam yemeğini Spotted Pig'de yedik. Village'daymış.
- Elle l'a appelé "Spotted Bear".
Adını "Benekli Ayı" olarak söyledi.
- Chef Spotted Bear...
- Şef Benekli Ayı...
Le Chef Spotted Bear aurait pu sauver son peuple.
Şef Benekli Ayı kendi insanlarını kurtarabilirdi.
La mienne est toujours sur le parking?
Benimki hala "Spotted Poney" da mı?
"Au Repère du Poney".
Spotted Pony.
Mon Dieu, Sandra, j'adore me lever en pleine nuit, et aller au "repère du poney"
Tanrım, Sandra! Eminim gecenin ortasında yataktan kalkıp şehre Spotted Pony'e kadar gidip, yerde yatan sarhoş karımı kaldırmaya bayılmışımdır.
Oh mon Dieu, c'est le plan que vous m'aviez fait au "repère du poney"?
Spotted Pony'de benim üzerimde kullandığın yöntem de bu muydu?
Au Spotted Pig, à 18h30?
Spotted Pig Restaurant, 6 : 30, iyi mi?
Spotted me, a tender thang There you are, come on, baby
* Hassas bir şey beni buldu * * haydi bebek, buradasın işte *
On a déjeuné au Spotted Pig.
James ve ben demin Benekli Domuz'da ilk yemeğimizi yedik.
C'est juste un concert au Spotted Cat.
Sadece, Spotted Cat'te bir gösteri. Çalmak istiyorum, Sonny.
♪ It s over now, I spotted you dancin'♪
Bununla beraber, felaketin eşiğindeyim.
C'est proche de Spotted Horse dans le comté de Campbell.
- Campbell ilçesinde benekli at yakınlarında.
It s over now I spotted you dancin
* Geldi artık vakti, dans ederken gördüm seni *
♪ Spotted countries always going to war for many days ♪
♪ Spotted countries always going to war for many days ♪
Je l'ai accompagnée pour la protéger.
Spotted Dick'in burada kaldığını öğrendi, bu yüzden onunla birlikte ona göz kulak olmaya geldim.
Elle a des posters Gland Tacheté, des draps Gland Tacheté, des t-shirts Gland Tacheté.
Duvarında fosforlu Spotted Dick posterleri var. Yatağında Spotted Dick örtüleri, yastık kılıfları. - Spotted Dick tişörtleri.
24 h / 24. Elle passe leurs albums sur la stéréo.
24 saat boyunca boyuna Spotted Dick albümünü çalıyor yahu!
Smedley, Gland Tacheté, clavier.
Split Lits, Spotted Dick'ten, klavyeci.
Le Spotted Pig.
Spotted Pig'e gideceğim. Nasıl fikir?
Pudding tacheté.
Spotted dick.
J'ai toujours cru que "pudding tacheté" désignait Morgan Freeman.
Spotted Dick'in her zaman Morgan Freeman'la bir ilgisi olduğunu düşünmüştüm.
Je suis allé prendre un verre ou deux de rhum au Spotted Dog à Digbeth.
Bir kaç bardak rom için Digbeth'deki çocukların yanına gittim.
L'Individu en question a été repéré... au 7-Eleven en bas de la rue Traînant autour des distributeurs de boissons, Faisant ce que les gosses appellent un "suicide".
Individual in question was last spotted... caddenin aşağısındaki 7-Eleven'da soda makinasının etrafında takılırken görülmüş....... çocuklara göre bir intihar oılmuş.
Spotted
Görüldü-