Translate.vc / Français → Turc / Standards
Standards traduction Turc
338 traduction parallèle
Le bois à l'air bon, du moins pour les standards actuels.
Evlerin konforu bu günlede fena değil.
Je suppose qu'un de leurs enfants... comparable a un jeune terrien de sept ans... devait normalement lui faire atteindre le sommet... ce qui veut dire que selon leurs standards, je suis un cretin.
Anladığım kadarıyla onların yedi yaşında bir çocukla kıyaslanabilecek çocuklarından bunu normalde en tepeye kaldırması bekleniyordu. Yani Krell standartlarına göre aşağı düzeyde bir embesilim.
Vous savez, les standards de province.
Ülkedeki telefon şebekesinin hali malumumuz...
Vous appliquez des standards humains à des cultures inhumaines.
İnsan standartlarını insan olmayan kültürlere uyarlamaya çalışıyorsunuz.
Les hauts standards du Palacio semblent se maintenir.
Her şey Palácio standartlarına uygun gibi.
J'espère me montrer à la hauteur de vos standards.
- Umarım standartlarınıza uyarım.
La chose triste est que je pense qu'il était bon non pas pour ses propres standards, mais seulement pour les standards du 18ème siècle.
İşin acı tarafı, bana göre kendi standartlarında değil,... 18. yüzyıl ölçütlerinde başarmıştı.
Les tests standards de Q.I. donnent le résultat suivant.
Standart zeka testleri şu sonuçları verdi :
La qualité du travail est médiocre selon nos standards.
İşçiliği bizim standartlarımıza göre çok farklı.
Les mêmes cages d'escaliers sont peintes à la même couleur caca, les logements normalisés sont meublés des mêmes objets standards et les mêmes portes anonymes se ferment avec les mêmes serrures de grande série.
Hemen hepsi aynı renge boyanmış. Standart daireler, standart mobilyalarla döşenmiş. Aynı biçim kapılarda standart kilitler var.
LeS appartements sont "standard" meublés de mobilier standard, avec des serrures standards dans de monotones portes standards.
Standart daireler, standart mobilyalarla döşenmiş. Aynı biçim kapılarda standart kilitler var.
D'après les standards terrestres, j'ai un QI de 1600 et... je ne sais pas ce que tu attendais de ta relation avec Dorrie.
Dünya standartlarına göre zeka katsayım 1600. Ben bile Dorrie'yle olan ilişkinden ne beklediğini anlamıyorum.
J'ai vu de meilleurs standards dans des hôtels minables.
Ucuz otellerde bile bundan daha iyi paneller görmüştüm.
Mais nos standards de construction sont sans préjugés.
Ama bizim inşaat standartlarımız insanı özgür bırakır.
D'après les standards actuels... les séances de la Chambre Blanche seraient primitives... pourtant, elles étaient plutôt efficaces... au développement d'une relation solide... entre docteur et patient.
Günümüzün standartlarını düşününce... Beyaz Oda Seansları çok ilkel görünür... bununla birlikte, hasta ile doktor arasında... çok güçlü bir kişisel ilişki geliştirmede son derece etkileyici olmuşlardır.
Nous avons des standards minimums, la structure doit être intacte et habitable.
Asgari ölçütlerimiz var. Yapının dokunulmamış ve yaşanabilir olması lazım.
Trois, peut-etre quatre standards enchainés de Ray Conniff.
Peşi sıra, 3 ya da 4 Ray Conniff klasiği çalacağım.
Selon nos standards, il ne peut pas exister.
Onun için de, tüm standartlara göre, böyle bir şey yok.
Avec des plaintes allant du vol de sac à main... aux effractions... les standards de police ont été submergés... de voix mécontentes.
Şikâyetler, kapıp kaçmadan kırıp girmeye kadar uzanıyor. Polis nereye gideceğini şaşırmış durumda...
La fonction du cerveau correspond aux limites standards.
Beyin dalgalari da normal sinirlarda.
On a fait les tests standards.
Hmm. Standart gaz ve kromatografiyi yaptık.
Je ne pense pas que les usages devraient... eh les gars, souriez quand vous arrivez.
Sanmıyorum ki Standards and Practices - - Neden yüzünüzde kocaman güzel bir gülüşle sahneye çıkmıyorsunuz?
Je suis sûre que votre dactylographie est excellente, Mlle Voss, mais un diplôme du Queens Clerical College est en dessous de nos standards.
Çok iyi daktilo kullandığınızdan eminim Bayan Voss ama Queens sekreterlik okulunun diploması bizim standartlarımızın biraz altında.
C'est 4,50 $ le mot... et vous avez le choix entre caractères standards ou gras.
Kelimesi 4.50 dolar. Standart ya da koyu harfler seçebiliyorsunuz.
Ordinateur, traduction en codes standards des données de la sonde.
Bilgisayar, sonda verisinde standart çeviri kodunu başlat.
Veuillez vous assurer de la fermeture complète de vos combinaisons de sureté recommandées par les standards de la Ansi Safety.
Lütfen güvenlik standartlarına uygun kıyafetlerinizi giydiğinize emin olunuz.
Estime que Sol frappera la nova dans moins de 5 heures standards.
Güneş yaklaşık beş saat sonra süpernova yapacak.
Les standards sont différents.
İspatlama standartı farklıdır.
C'est un mécanisme psychologique de dissociation qui entraîne une occultation des standards normaux de perception.
Bu esasen, algının normal tümleşik şablonunda bir ayrıma neden olan psikolojik parçalama mekanizmasıdır.
Je vais tenter les codes standards d'arrimage.
Standart yanaşma kodlarını deneyeceğim.
On devrait reconnaître que l'on vit dans une culture... qui favorise d'impossibles standards de beauté.
Yalnızca imkansız güzellik standartlarına kredi veren bir kültürde yaşadığımızı kabullenmeliyiz.
Refaites-moi le topo sur le système et le respect des standards terriens.
Şimdi bana yeniden sistemin Dünyagücü kontrollerini nasıl kullandığını anlatın.
Mes standards sont pas ceux d'un chirurgien de Chicago.
Belki Chicago cerrah standartlarına göre hayır.
On devrait reconnaître que l'on vit dans une culture... qui favorise d'impossibles standards de beaute.
Sadece kabul edelim güzelliğin standartlarını... imkansıza çıkaran bir kültürde yaşıyoruz.
Il m'a demandé si on avait des standards vestimentaires!
Benden ne istediğini biliyor musun? Standart giyinmemi. Buna inanabiliyor musun?
Par un croisement de pollen, il a inventé une nouvelle marijuana qui n'est pas seulement ultra-puissante, mais également indétectable par les tests anti-drogue standards.
Rubin polenleri karıştırarak bir tür marijuana üretti sadece çok etkili olmakla kalmıyor... bugünün uyuşturucu testleri ile belirlenmesi de imkansız.
Ce sont des paragraphes standards.
Hepsi standart. Herkes imzalıyor.
Et j'ai découvert ces standards d'hygiène prohibitifs.
Sonra hijyenle ilgili kısıtlıyacı standartları öğrendim.
Vos standards doivent être différents.
Ama anlaşılan standartlarınız farklı.
- D'après les standards psychiatriques, un QI de 70 ou moins en fait un attardé.
Veri Bankası İdaresi kriterlerine göre, lQ'sü 70 ya da altında olanlar geri zekalı sayılıyor.
et ensuite transformer ces standards pour éliminer Netscape, et ce qui lui permettait de faire de l'argent.
Ve bu standartlar bir keresinde hilelerle kilitlenmişti bu şekilde Netscape i server pazarından atmak için kontrolü ele aldılar. ki bu olay Netscape in çok paralar kazandığı zamandı.
Nous parlons bien de mambo et de salsa... des standards?
Bahsettiğiniz şey mamba. Salsa. Standart danslar.
Ceci impose des standards de beauté irréels.
Bunlar gerçek dışı güzellik standartlarında yapılmış.
Nous voulons nos propres standards, personne d'autre n'aura ce que nous avons.
Bernays, törende bir olay tezgahlamaya karar verdi. Birkaç zengin yeni sosyeteyi kıyafetlerinin içine sigara saklamaları için ikna etti.
Les "je-suis-moi" cherchent de nouvelles valeurs en cassant les traditions et en inventant leurs standards propres.
Geliştirdikleri sisteme Değerler ve Yaşam Tarzları, kısaca VALs diyorlardı. Bu değişimin önde gelen üç yeni VALs grubu var.
Barris avait la réputation de toujours niveler par le bas les standards de la TV.
Barris'in televizyon yasaklarını, standartları ve her şeyi alçaltma gibi bir ünü vardı.
Les standards baissent drastiquement.
Standartlar inanılmaz bir şekilde düşürülür.
Je ne répondais pas à tes grands standards donc j'étais juste bon pour le plaisir.
Ben senin yüksek standartların için yeterli nitelikte değildim yani sadece zevk için iyiydim. Yanlış mı?
Il y a cinq fenêtres qui ont des cadres standards...
Bu odanın hemen ilerisinde bir tuvalet bulunuyor, ancak sadece erkekler için.
Standards DOD.
DOD standartları pembe gömlek kitabı..
Ou alors, les grands standards :
- Ah, hep dönüp dolaşıp klasiğe geliyoruz...