Steam traduction Turc

J'ai du Southern Comfort. Ou bien Michelob, Kirin, Becks, Dos Equis, Perrier, Anchor Steam, Doctor Brown...

Elimde Southern Comfort var, Michelob var, sonra Kirin, Becks, Dos Equis...

C'est la merde, Steam.

Orası pislik kısmı Steam.

" Niagara Steam Generation. Eastern Gas Electric depuis 1928.

" Niagara Buhar Üretim. 1928'de Eastern Gaz ve Eletrik satın aldı.

J'ai chaud! Je brûle!

"It's got steam heat"

Je fonds!

"I got steam heat"

Ray Steam, l'inventeur!

Büyük mucit, Ray Steam.

C'est bien la maison du Pr Steam?

Profesör Steam'in evi mi acaba?

James Ray Steam, M. Robert Stephenson.

James Ray Steam... Bay Robert Stevenson

James Steam?

James Steam...

Le fils du Pr Edward Steam?

O zaman sen Dr. Edward'ın...

Quelqu'un a vu le Pr Lloyd Steam? Il était là?

Profesör Lloyd'u gören var mı?

Désolé de vous avoir fait attendre, M. James Ray Steam.

Hey, Bay James Ray Steam, beklettiğim için üzgünüm.

Salle de contrôle de la tour Steam.

Buhar Kalesinin kontrol odasıdır.

La tour Steam?

Buhar Kalesi...

Oui, c'est une exposition magnifique, mais minable, comparée à notre tour Steam.

Gerçekten de harika bir sergi. Fakat Ray, Buhar Kalesi ile karşılaştırıldığında bir hurdadan farkı yok.

C'est quoi, cette tour Steam?

Fakat, Buhar Kalesi de ne, baba?

Le monde attend la tour Steam!

Dünya bizim Buhar Kalemizi bekliyor!

Les Steam.

Steam ailesi.

La tour Steam utilise les normes américaines. Cette pièce est anglaise.

Buhar Kalesi Amerikan malı parçalarla çalışıyor, ama bu İngiliz malı.

Je voulais absolument vous montrer la tour Steam achevée.

Gerçekten Buhar Kalesinin tamamlanmasına şahit olabilmeni isterdim, baba.

Ne vous inquiétez pas, mademoiselle. Je dois être ainsi pour piloter la tour Steam.

Üzülmeyin Leydim, üzerimdeki bu giysi Buhar Kalesi'ni hareket ettirmek için.

"Piloter la tour Steam"? Ça veut dire quoi?

Buhar Kalesini hareket ettirmek derken... ne demek istiyorsunuz!

Le ballon à vapeur est vraiment exceptionnel. En plus, je peux compter sur le petit génie des Steam.

Büyükbabanın buhar küresi kesinlikle inanılmaz bir icat ama karşımda Steam ailesinden çıkan bir dahi daha var.

C'est ça, la tour Steam!

İşte bu Buhar Kalesi!

Regardez, c'est la salle de contrôle, le cœur de la tour Steam.

Bakın, burası Buhar Kalesi'nin kontrol odasıdır.

C'est la fin de la tour Steam!

Buhar Kalesinin sonu geldi.

En tant qu'héritier des Steam, tu dois être fort et juste.

Cesaretinle kendini ispatladın ve Steam ailesinin kanı sana miras kaldı.

Hé, we re blowing off a little dead-week steam

Biz haftanın yoğunluğundan bitik haldeyiz.

Le Dr. Steam est demandé dans la chambre d'Ira Keenan.

Doktor Stearn, Ira Keenan salonuna.

T'as lu cet article steam punk dans "One Way"?

One Way'deki steam-punk makalesini okudun mu?

♪ I want a little steam on my clothes... ♪

Giysilerimde biraz buhar olsun istiyorum

Mais Valve a changé tout ceci, quand ils ont lancé Steam.

Ama Steam'i çıkardığında, Valve bunu değiştirdi.

Audiosurf a été lancé sur Steam.

Audiosurf Steam'de çıktı.

♪ Give me some rope, time in a tree ♪ ♪ give me the hope to run out of the steam ♪

Çeviren :

♪ Give me some more time in a dream ♪ ♪ give me the hope to run out of steam ♪

Çeviri :

J'ai fait "Full Steam Ahead" avec M. King à Lasky.

Lasky'de Bay King ile birlikte "Full Steam Ahead" di çektik.

Mr. Jordan, vous avez créé Full Steam Magazine parce que vous aviez des choses à dire.

Bay Jordan, tam programlı bir dergi kurdunuz çünkü diyecek bir şeyleriniz vardı.

Waiting for the right time to shoot my steam

* Bana ve diğer kafirlerime *

Peter vous rencontrera à l'entrée du tunnel Steam.

Peter buhar tünelinin girişinde seni bekleyecek.

♪ give me the hope to run out of steam

♪ give me the hope to run out of steam

c'est quoi un "Steam Punk magicien d'oz"?

"Steampunk Oz Büyücüsü" ne lan?

♪ To run out of steam ♪

Umut getir bana Ama bitsin tükensin

♪ Give me the hope ♪ ♪ to run out steam ♪

Umut getir bana Ama bitsin tükensin

Vous auriez des bières Anchor Steam?

Acaba sizde Anchor Steam var mı?

Désolée, oui. Il faut deux caisses de bières livrées à...

İki kasa Anchor Steam sipariş...

Non, deux caisses de bières livrées à...

İki kasa Anchor Steam'i getireceğiniz yer...

Un demi, quand tu as une minute.

Dostum, müsait olunca bir Anchor Steam versene.

La veille de mon licenciement, Bill Stearn est venu avec une affaire clairement illicite, citant une source, Victor.

Beni kovmadan bir gün önce Bili Steam belli ki çizgiyi aşan bir hamleyle yanına geldi. Victor adlı bir kaynaktan bahsetti.

- Et une photocopieuse?

Perrier, Anchor Steam, Doctor Brown... Ya fotokopi makinesi?

♪ Give me some rope ♪ ♪ tie me to dream ♪ ♪ give me the hope ♪

# Give me some rope # # tie me to dream # # give me the hope # # to run out of steam # # somebody said it can be here #