Translate.vc / Français → Turc / Steve
Steve traduction Turc
11,664 traduction parallèle
Le mec à qui tu as parlé, Steve Elmer, producteur de disques, possède une maison, depuis un peu moins de 2 ans.
Konuştuğun müzik yapımcısı Steve Elmer'ın bir evi var, iki senelik değildir.
Et Steve... c'est le chat qui possède la maison...
Ve Steve... O da evin sahibi kediydi.
Et Steve.
Ve Steve.
Je hais Steve.
Steve'den nefret ederim.
Steve le fait.
Steve yapıyor.
Ils ne l'ont pas annoncé... Mais Steve m'a appelé.
Henüz duyurmadılar, fakat Steve beni aradı.
Dites à Steve de vider son bureau.
Steve'e ofisini boşaltabileceğini söyleyin.
Steve?
Steve?
Steve...
Steve...
J'avais dit à tous que j'étais homo, mais pas Steve, alors ça a démarré doucement.
Benim gey olduğumu oradaki herkes biliyordu, Steve'i bilmiyorlardı. O yüzden işler biraz yavaş gelişti.
Ouais, Jimmy ou Steve, enfin quelque soit son nom à la con.
Jimmy ile. Ya da Steve mi artik adi neyse.
Jimmy Steve Jimmy?
Steve olan Jimmy mi?
Il m'a fait un serment sur le bateau de Steve Wynn.
Steve Wynn'in teknesinde yemin etmişti.
HOMME : Près de la pompe, Steve.
Pompanin orada Steve.
Steve Harwell est en tournée avec le groupe Smash Mouth.
Steve Harwell tekrar Smash Mouth'un solisti olarak turneye çıktı.
Steve l'était.
Steve öyleydi.
Steve comptait pour vous comme il comptait pour moi.
Steve'in senin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum çünkü benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Seni koruyordum.
- Vous ne méritez pas de l'avoir.
Bu yine de Steve'in kanına alma hakkında sahip olduğun anlamına gelmez.
Steve Rogers a beau avoir disparu, il peut encore sauver des vies.
Steve Rogers bizimle olmayabilir ama hâlâ milyonlarca insanın hayatını kurtarabilir.
Steve Rogers a voué son corps et sa vie à la SSR et à son pays, pas à votre compte en banque.
Steve Rogers aklını, bedenini, hayatını SSR için, bu ülke için adadı, senin banka hesabın için değil.
J'ai prêté le même serment, mais je l'ai oublié en travaillant pour vous.
Ben de aynı sözü verdim ama Steve Rogers kadar iyi değilim bu konuda. Ve o sözümü de senin adına casusluk yaparken unutmuşum.
Merci de me rappeler qui était Steve et ce que j'aspire à être.
Bu yüzden bana Steve'in kim olduğunu hatırlattığın ve kime özendiğimi hatırlattığın için eksik olma.
- Il y a quoi dans le flacon?
- Şişede ne var? - Steve Rogers'in kanı.
De quoi avez vous besoin? Le sang de Steve.
Steve'in kanı.
C'est le dernier exemplaire du sang du Capitaine Steve Rogers.
O Kaptan Steve Rogers'ın geriye kalan tek kan örneği.
- Le sang de Steve Rogers.
- Steve Rogers'in kanı.
Je sais combien Steve compte pour toi, parce que je sais combien il compte pour moi.
- Steve'in senin için ne kadar önemli olduğunu biliyordum çünkü benim için de o kadar önemli.
Howard, Steve est parti.
Howard, Steve öldü.
Steve est parti.
Steve öldü.
Han, Steve Jobs m'a apprit a me servir d'un iPad, et là c'est Han Jobs qui me donne des leçons?
Han, ben iPad üzerine ilk dersimi Steve Jobs'tan almış biriyim şimdiyse Han Jobs'tan mı ders alacağım?
Steve?
Steve? Hayır.
oh, bonjour.
Merhaba. Ben de Steve'i görmeye geliyordum.
Qui est Steve?
Steve kim?
Steve McKinzie, Le bouffon.
Steve McKinzie. Şakacı.
J'ai assemblé le cerveau de Steve Jobs.
Evet. Steve Jobs'ın beynini monte ettim.
Tu es genre une version mignonne de Steve Jobs.
- Değil mi? - Şirin bir Steve Jobs gibisin.
Oublie Steve Jobs, tu es une adorable Clark Kent.
Steve Jobs'ı boş ver, şirin bir Clark Kent'e benziyorsun.
Allez, Steve, dis oui.
Hadi Steve, evet de.
Steve, tu l'as trouvé?
Steve, onu buldun mu?
Ecoute, Steve.
Bak Steve.
Steve, le CSU a trouvé un follicule pileux sur la couverture. qui a été utilisé pour transporter le corps de Brooke.
Steve, O.Y.İ. Brooke'u taşımakta kullanılan battaniyede bir saç kökü buldu.
Mais une lumière brillante dans toute l'obscurité est de savoir que des hommes comme Steve McGarrett sont là, pour être sur que les hommes biens sortent du lot.
Ama karanlıkta tek parlak ışık iyi adamların kazanmasını sağlayacak Steve McGarrett gibi adamların olduğunu bilmektir.
Le 3e album de Nirvana, In Utero, ne fait pas dans la dentelle. Produit par le franc-tireur Steve Albini, il est entré directement en tête du classement Billboard ce lundi.
Oldukça sert bir sound'a sahip olan ve bağımsız prodüktör Steve Albini imzasını taşıyan Nirvana'nın üçüncü albümü, In Utero, pazartesi günü Billboard pop listesine 1 numaradan giriş yapacak.
S'éloigner de Steve et de son stupide magasin devait être un des avantages de venir ici.
Steve ve kıytırık mağazasından uzaklaşmak buraya taşınmanın faydalarından biriydi.
M. et Mme Oberg, voici mon patron et beau-frère, Steve.
Bay ve Bayan Oberg, bu patronum ve eniştem Steve.
Si toute ta famille vient, Steve ne conduira pas sa stupide Miata d'occasion.
En azından bütün ailen geliyorsa Steve o aptal ikinci el Miata'sını süremez.
Le sang de Steve Rogers.
Steve Rogers'in kanı.
Que faisiez-vous avec ce sang?
Neden Steve'in kanı sendeydi ki en başta?
- Du sang de Steve Roger.
- Sana güvenmiştim Howard!
Le sang de Steve.
- Steve'in kanı.
- Il dit qu'elle est neuve.
- Steve sıfır diyor.