Translate.vc / Français → Turc / Stone
Stone traduction Turc
2,430 traduction parallèle
Désormais, je ne suis plus liée à Pierre Noire.
Bugünden sonra... Dark Stone adına hiçbir şey yapmayacağım.
Qui se serait douté que Roi de la Roue n'était qu'un coursier de second ordre à la cour?
Kimin aklına gelirdi Dark Stone'un Wheel King'i sarayda düşük rütbeli bir haremağası olsun?
Par ta faute et celle de Pierre Noire.
Hepsi sen ve Dark Stone tarafından öldürüldü.
Chaque jour, j'aurais pu te tuer. Mais pour pouvoir détruire aussi Pierre Noire, j'ai attendu jusqu'à aujourd'hui.
Seni istediğim an öldürebilirdim ama ilk önce Dark Stone'yi ortadan kaldırmam gerekliydi.
So you think you can stone me and spit in my eye
* Beni taşlayıp, üstüme tüküreceğini sanıyorsun demek *
Tout le monde était stone.
Herkesin kafası iyiydi.
Toujours stone, complètement à l'ouest.
Derslerde hep uyuklardı.
Tu l'as dit toi-même, Dennis et toi étiez stone.
Hayır. Sen de söyledin, Dennis'le kafanız güzelmiş.
- On sera stone et à poil. - Joli programme.
- Bende oynarım, eğlenceli olur.
Apparemment, Brad Pitt et Sharon Stone n'ont pas assuré en Nouvelle-Orléans. Mark pense pouvoir se faire une fortune.
Görünüşe göre Brad Pitt'in ve Sharon Stone'nun Katrina sonrası yaptırdıkları evler çok kötüymüş ve Mark orada bir servet kazanabileceğini düşünüyor.
Dans JFK d'Oliver Stone, pourquoi le Président se fait-il subitement tuer par un inconnu?
Oliver Stone'un JFK filminde neden Başkan birdenbire bir yabancı tarafından suikaste uğrar?
Ce type m'a abordé et m'a dit qu'il était de Rolling Stone.
Bir adam yanıma geldi ve Rolling Stone ile birlikte olduğunu söyledi.
Je parle toujours trop quand je suis stone.
Kafayı bulduğumda çenem düşer.
Dans l'interview de votre soeur au magazine Rolling Stone, elle dit :
Rolling Stones röportajında ablanız şöyle demiş :
Tu préfères, à vie, commencer toutes tes phrases par la phrase culte de Steve Urkel : "C'est moi qu'ai fait ça?" Ou être la soeur siamoise de Sharon Stone pendant un an?
Hayatının geri kalanında söylediğin her cümleye Urkel'ın sloganı "Bunu ben mi yaptım?" ile mi başlamayı mı tercih edersin yoksa Sharon Stone ile bir seneliğine siyam ikizi olmayı mı?
Ferme Parcell ( Derrière le feu de pneus ) État du Comté de Delkab
Parcell Çitliği ( Tekerlek Yangınını Geçince ) Stone Mountain - Bağımsız Devallo İlçe Ulusu
J'ai été stone une fois dans ma vie.
Tanrım. Daha önce bir kez daha böyle olmuştum.
La dernière chose que je veux voir, là, c'est Kevin complètement stone.
Şu anda görmeyi istediğim en son şey dizlerinin üstünde mızmızlanan Kevin olurdu heralde.
Je suis vraiment stone.
Kafa olmuş bir malım ben.
C'était le soir, il avait un chapeau et j'étais stone.
Geceydi ve kafasında bir şapka vardı ayrıca sarhoştum da.
{ \ pos ( 192,215 ) } Comme Ben Laden, celui qui pose pas de bombes. { \ pos ( 192,215 ) } Ou Sly de Sly The Family Stone. { \ pos ( 192,215 ) }
Tıpkı Bin Laden gibi, Unabomber * gibi,... Sly ve Family Stone filmindeki Sly gibi.
Jusqu'à ce qu'ils oublient que j'étais stone et qu'ils me voient comme une professionnelle.
Şirketin, ilk günümde uçtuğumu unutmasına ve benim mükemmel bir profosyonel olduğumu onlara gösterene kadar.
T'aimais ça être stone?
Eskiden kafayı bulduğunda, hoşuna gider miydi?
Tu dois déjà être stone.
Muhtemelen, şimdiden kafayı bulmaya başladın. Evet lan.
- Je crois que je suis trop stone.
Sanırım biraz fazla kafayı buldum.
Je crois que je suis trop stone.
Baksana, galiba fazla geldi bu bana.
Merde. T'es trop stone.
Hadi be, harbiden fazla gelmiş.
Le vieux est stone comme un ado. Il a peur que les flics déboulent.
Yaşlı babamız, 14 yaş bebeleri gibi polis geldi sanıp ürktü.
Il est stone.
Kafayı buldu.
Comme quand Rexie est mort, il est pas allé chasser le lapin avec les chiens de Steve Austin.
Mesela Rexie öldüğü zaman. Stone Cold Steve Austin'in köpekleriyle tavşan avlamak için çiftliğe gitmemişti.
Voilà, Levi Parker et Diego Stone.
Merhabalar, Levi Parker ve Diego Stone.
Levi Parker et Diego Stone, ce sont eux le problème.
Sorun Levi Parker ve Diego Stone. Sorun onlar.
Tout le monde l'a vu, pour apercevoir le minou de Stone.
İzlemeyen kalmadı. Stone'nun sahnesi gözüne takıImıştır.
Diamant, perle.
Stone ( Taş ). Taş!
Rosetta Stone.
Rosetta Stone.
C'est un drone militaire. Stone, vérifie s'il fonctionne toujours.
Ordunun insansız casus uçağı.
Stone Gossard et Jeff Ament.
Stone Gossard ve Jeff Ament'ti.
À Seattle, n'importe quel soir, je tombais souvent sur Stone et Jeff qui se rendaient à des concerts.
Seattle'da herhangi bir gece canlı müzik dinlemek için dışarı çıktığınızda Stone ve Jeff'le karşılaşmamanız neredeyse mümkün değildi.
Putain, tu me crois jamais, Stone.
Stone, bana hiçbir zaman inanmıyorsun.
Quand j'ai rencontré Stone, jamais j'aurais cru qu'on serait amis.
Stone'la ilk karşılaştığımda onunla takıImayı hayal bile edemiyordum.
Tout le monde ne parlait que du nouveau groupe de Jeff et Stone, Mother Love Bone, et de son chanteur incroyablement charismatique.
Jeff ve Stone'un yeni grubu olan Mother Love Bone'dan ve onların karizmatik solistlerinden bahsediyordu.
Les graves... La première personne que j'ai appelée quand j'ai cherché un colocataire, c'était Stone Gossard.
Oda arkadaşım olup olmak istemediğini sorduğum ilk kişi Stone Gossard'tı.
Stone Gossard n'est jamais là quand on a besoin de lui.
Stone Gossard ona ihtiyacımız olduğunda nereye gidiyor?
Où est Stone?
Stone nerede? Aman tanrım.
Deuxième passage à "Saturday Night Live". Le lendemain, Stone m'a demandé : "Qu'as-tu pensé de Daughter?"
Saturday Night Liveı ikinci kere çalmıştık, ve ertesi gün Stone'la konuştuğumu hatırlıyorum, bana Daughter hakkında ne düşünüyorsun? " diye sormuştu.
Au début, c'était Stone, à présent, c'est Ed.
Önceleri Stone, şimdi Ed.
Stone?
Stone?
Jack, Stone, Jeff et moi voyagions en jet.
Dördümüz, Jack, Stone, Jeff ve ben bir jet uçağındaydık.
Ok désolé mais il faut ralentir et n'oubliez pas que la moitié du public est stone.
Tamam.
T'es stone.
- Sen uyuşturucu almıştın.
Épisode 1x08 Curse of the Rolling Stone
Tv-Rip : awalanche