Suede traduction Turc

Es-tu épuisé en Suede si t'es moche?

Çirkinsen bile, İsveç'te sana hürmet etmiyorlar mı?

Avez-vous... avez-vous été amenée en Suede ou...?

İsveç'te mi büyüdün, yoksa...?

Arn est né dans la ferme Arnäs dans l'ouest de Götaland au sud de la suede.

Arn İsveç'in güneyindeki West Gothia'da Arnäs Çiftliği'nde doğdu.

- C'est comme ça que je rime.

Suede! Polis kaçırmak mı?

Il unifia le royaume et l'appela SUEDE.

Krallığı birleştirdi ve onu İsveç diye adlandırdı.

Et s'il y en a sur mes chaussures en suede...

Ve süet botlarıma ulaşırsa...

Un cappuccino avec un cookie. Divin!

Brushed Suede, yanında kurabiye.

EN 1632, LES ARMÉES DE SUÉDE,

1632 yılında İsveç Ordusu, Kahraman Kral Gustavus Adolphus'un idaresindeydi.

SUEDE

İSVEÇ

SUÉDE - 2308

İsveç, 2308 ( 2308 Nobel Ödül Töreni )

C'est suédé.

- İsveçlenmiş.

- Suédé?

- İsveçlenmiş?

- Oui, c'est suédé.

- Evet İsveçlenmiş.

À ÊTRE SUÉDÉ Les adhésions, cette file-là devant!

Evet millet, başvuruları sağdaki sıradann kabul ediyorum.

- Je voudrais ce film-là suédé.

- İsveçleştirilmiş, lütfen.

- Désolée, il est pas suédé.

- Henüz İsveçleştirilmedi, üzgünüm.

J'attends Un vrai chnoque suédé pour demain!

Jerk'i istiyorum yarın, İsveç olsun. - Yarın İsveçleştirilmiş....... yoksa o ufacık... - İsveçleştirilmiş..

Je le veux suédé pour demain ou ce truc ridicule que t'as là...

- İsveçleştirilmiş Dur bi bakayım.

Vous m'avez pas suédé.

Resmen İsveç'lendim.

SUEDE ENCORE 50 CONCERTS

İsveç 50 konser kaldı

Et voilà votre cappuccino.

- Bu da bir adet Brushed Suede.

Marche pas sur mes Blue Suede Shoes! Faut trouver des sièges!

Koltuk bulmamız lazım!