Translate.vc / Français → Turc / Suité
Suité traduction Turc
44,688 traduction parallèle
Arrêtez tout de suite!
Hemen durun!
Ouvrez la porte tout de suite.
Derhâl bu kapıyı açman gerek.
Tout de suite.
Derhâl.
On veut des réponses et on les veut tout de suite.
Ucube herif, derhâl kendini açıkla...
Partez d'ici tout de suite.
Hayır. Hemen şimdi çık buradan.
Lâche-la tout de suite.
Hemen bırak onu.
- On y va tout de suite.
- Hemen gideceğiz.
Tout ce que nous avons, c'est un flic mort suite à une effraction.
Elimizdeki tek şey, haneye tecavüz sonucu ölmüş bir polis.
Lâchez votre arme! Tout de suite!
Silahını indir!
Vous deux, sortez tout de suite!
İkiniz de... İkiniz de derhâl çıkın!
Donne-moi ton téléphone. Tout de suite.
Sıçtığımın telefonunu ver.
Deux pêches, tout de suite.
İki şeftali, hemen.
- Tout de suite.
- Derhal.
J'utiliserais bien un peu de sa magie tout de suite!
Şu an onun sihri işime yarayabilir!
- Parce que c'est une suite, et elles sont toujours plus évoluées que les précédentes.
- O neden? - Çünkü bu bir devam hikayesi. Her zaman orjinalinden daha fazlası olur içinde.
Du moins pas tout de suite.
En azından şimdilik.
Tout de suite?
Şimdi mi?
La police arrive tout de suite.
Polis an itibarıyla geldi.
J'envoie à l'agent Alvez cette liste tout de suite.
Listeyi Ajan Alvez'e yolluyorum.
On doit le voir tout de suite.
- Ehliyeti görmemiz gerekiyor.
Je reviens tout de suite avec votre médicament.
İlaçlarınızla geri geleceğim.
Laissez-moi la voir de suite, avant que j'appelle vos supérieurs pour leur dire que vous faites cavalier seul à mi-temps en tant que détective privé.
Senin üslerini arayıp yarı zamanlı dedektif olarak çalıştığını söylemeden önce onu görmeme izin ver.
J'ai besoin de l'équipe armée et prête à partir tout de suite.
Ekibin tamamen silahlanmış bir şekilde gitmeye hazır olmasını istiyorum.
Donc vous pouvez passer 5 ans dans un trou de 5 par 6 à souhaiter avoir dit oui, ou vous pouvez faire le bien de suite et me remercier plus tard.
Yani, önümüzdeki 5 yılı 4m2 bir delikte keşke evet deseydim diye geçirebilir, ya da şu anda doğru olanı yapabilirsiniz ve sonra bana teşekkür edersiniz.
Et si tu ne tues pas ces enfants tout de suite...
Hemen bu çocukları öldürmezsen...
Tout de suite!
Helikoptere geri dönün hemen!
Pistolet sur le tableau de bord et sors tout de suite!
Hemen silahı gösterge paneline koy ve in aşağı!
Ça veut dire que vous ne serez pas débarrassée de moi tout de suite.
Bu demek ki benden bir süre daha kurtulamayacaksın.
J'arrive tout de suite.
Pekala, orada olacağım.
J'arrive tout de suite.
Orada olacağım.
Cela fait deux ans qu'il souffre d'un syndrome post-commotion faisant suite à une fracture basilaire du crâne et à un hématome intracérébral, causés par un accident entre un vélo et un pick-up dans lequel il était sur le vélo.
Bisikletini sürerken karıştığı bisiklet / kamyonet kazasından sonra intraserebral kan pıhtısı ve kafatasında eziklere sebep olan beyin sarsıntısı sendromunun üstünden iki sene geçmiş.
Par la suite, il a été découvert au bureau du légiste que le Dr Cohen avait un couteau de cuisine enfoncé dans la gorge.
Sonradan, doktorun ofisinde keşfedilen bilgilere göre Dr. Cohen'in boynuna saplanmış bir bıçak olduğu tespit edilmiştir.
Et vous me connaissez, je lui ai juste dit : " Tu vas me dire tout de suite où je peux trouver ce mec.
Beni tanıyorsun, ona diyeceğim ki bana şimdi, bu adamı nerede bulabileceğimi söyleyeceksin.
Que faites-vous, là tout de suite?
Şu anda ne yapıyorsun?
Je peux t'en acheter une tout de suite.
İstersen hemen bir tane alırım.
Confiné dans sa suite dans le palais sous la garde protectrice des loyalistes de l'impératrice.
İmparatoriçe'ye sadık olanların gözetiminde kendi odasına kapatıldı.
Il est toujours possible de prendre le train en marche, mais... suite à ce départ difficile, on espère mieux.
Ben hala çoğunluğa uyuyorum ama o zor başlangıçtan sonra umalım ki durumu daha iyiye gider.
les nations se réunissent pour discuter de la suite et par après nous ferons une annonce officielle.
Ülkeler nasıl ilerleyeceğimizi tartışmak için toplanıyor. Resmi bir duyuru yapacağız.
Vous lier d'amitié avec les Smith, pour vous marier avec quelqu'un d'important par la suite?
Smithler ile samimi olup, seni önemli birileriyle evlendirmelerini sağlamak?
Mais sinon, libérez mon client tout de suite, et vous aurez votre rêve.
Müvekkilimin şimdi çıkmasına izin ver ve istediğin olsun. - Bu davayı bir daha açmayız.
Je commence tout de suite.
Hemen başlayacağım.
Je nettoie ça tout de suite.
Hemen temizleyeceğim.
Je l'appelle la suite nuptiale.
Ben buna balayı süiti diyorum.
"La campagne de Nixon de 1968 et le gouvernement Nixon par la suite" avaient deux ennemis, la gauche pacifiste et les Noirs.
" 1968'teki Nixon kampanyasının ve onu izleyen Nixon Beyaz Sarayı'nın iki düşmanı vardı, savaş karşıtı sol ve siyahlar.
Ce secteur se sait sur le déclin, donc il se prépare pour la suite.
Bu endüstri, ölmekte olduğunun farkında ve bir sonraki şeye hazırlık yapıyor.
- Sur le ventre. Tout de suite!
- Karnının üstünde yuvarlan.
Oui. En fait, c'est tellement parfait, que je vous aurais tout de suite fait une offre.
Evet hatta o kadar harika ki, sana anında bir teklif yapardım.
Mike Ross. J'ai besoin de le voir tout de suite.
- Mike Ross, onu hemen görmem gerek.
Donna, il faut que tu joignes Bill Johnson chez Goldman, tout de suite.
Goldman'dan Bill Johnson'u aramanı istiyorum hem de hemen. - Arayamam.
Tu veux que je t'agresse de suite?
Beni burada kendine saldırtmaya mı çalışıyorsun?
- C'est de Sean Cahill, tu dois le regarder tout de suite.
Sean Cahill'den geldi ve hemen bakman gerekiyor. - Neden?