Translate.vc / Français → Turc / Sécurity
Sécurity traduction Turc
289 traduction parallèle
Le Conseil d'Administration de la Security Bank de Manhattan vous a choisi comme architecte.
Manhattan Bankası Yönetim Kurulu binamız için mimar olarak sizi seçti.
Le nouveau site de la Security Bank est un projet capital et vous êtes l'actionnaire principal, M. Wynand.
Yeni banka binası inşaatı çok önemli bir proje ve bütün yetkiler de sizde, Bay Wynand.
Je cherche un architecte pour la Security Bank.
Banka inşaatı için bir mimar seçmem gerekiyor.
Cette croissance est financée par Florida Security Trust.
Florida Güvenlik Fonu'nun desteklediği bir büyüme bu.
M. Et Mme Herbert Lear, 66 et 64 ans, prennent 200 $ au distributeur de billets de la Security Pacific Bank à 23 heures.
Sabah 11'de Security Pacific Bankası'nın dışındaki makineden 200 dolar çektiler.
Personne dans le service ne le prend au sérieux.
Security Concepts'teki hiç kimse bunu ciddiye almıyor.
Mais à Concepts Sécurité... nous croyons qu'une police efficace ne suffit pas.
Ama Security Concepts'te biz, etkili bir polis gücünün çözümün sadece bir parçası olduğuna inanıyoruz.
Sundown Security, au nom d'Ed Butler...
Sundown Güvenlik, Ed Butler'a yazılmış. Anlamadım.
Randall Security?
- Randall Güvenlik mi?
Tu savais que les Montgomery lâchaient la banque de Virgil pour aller chez First Security?
Montgomery'lerin Virgil'deki paralarını çekip First Security'e yatırdığını duydun mu?
Boykin demande d'examiner la fusion Allied / Security Oil.
Boykin, teklif edilen Allied-Security petrol birleşmesi duyurusunu görüp görmediğini sordu.
Altmore Security.
Altmore Güvenlik'e.
Berné par son faux sentiment de sécurité... Distrait par le maintien de sa position apparemment supérieure... En bref, le terrain plus élevé.
Lulled as he is by his own false feeling of security derived by his holding the seemingly superior topographical battlefield position in short, the higher ground.
Alors comment quatre hommes armés ont réussi à passer la sécurité?
Then tell me how four armed terrorists got by our security grid?
Les réseaux sécurisés par la National Security Agency.
NSA-güvenilir ağlar.
Westlake Security.
Westlake Güvenlik.
Te voilà à Atlantic Security le jour où ça a été filmé.
Burada, Atlantic Security'de kayda alındığın gündeyiz.
- New York Security Gate. - Bien.
- New York Security Gate Şirketi.
Les alarmes, c'est Ironclad Security.
Başka? Tamam, sistemin tamamı Ironclad Güvenlik.
Ironclad Security.
Ironclad Güvenlik
Et il y a eu la Security Pacific.
Ve bir de Pasifik Güvenlik Şirketi vardı.
Un article de Newswire qui devait sortir affirmait... que la Security Pacific avait perdu des milliards de dollars ou presque... en mauvais prêts... et ceci aurait affecté la valeur de leurs actions.
Bu çerçevede Newswire'da yayınlanan makale Pasifik Güvenlik Şirketi'nin kayıp milyarlarıyla ya da stok fiyatlarındaki değişimin borç yükünü arttırmasıyla ilgiliydi. Bu aslında veri girişi yapanların yaptığı yanlıştan kaynaklanıyordu.
Immédiatement, parce qu'il y avait des employés à la Security Pacific... qui connaissaient Kevin Mitnick, incluant un opérateur de radioamateur... ces derniers ont immédiatement conclu : "C'est Kevin Mitnick qui a fait ça." Voilà comment la rumeur s'est propagée.
Pasifik Güvenlik Şirketi'nin yöneticileri Kevin Mitnick'in şirkette santral operatörü olmasından dolayı "Bunu Kevin Mitnick yaptı" yalanına inandılar ve nasıl olduysa bu dedikodu yayıldı.
La photo à l'allure diabolique... les histoires fictives de son entrée dans les ordinateurs de NORAD... et le contrôle de tous les téléphones de la Californie... et même l'histoire de la Security Pacific ont été racontés comme des faits.
Şeytani bir görüntü çizen,... NORAD bilgisayarlarına girdiğine ve California'daki tüm telefonları dinlediğine dair uydurma haberleri taşıdı Security Pacific Bankası'nın yalanının anlaşılmasına rağmen.
La prison à sécurité moyenne... le camp de prison à sécurité minimum... la pancarte qui indique aux prisonniers de sécurité minimum quand ils se sont échappés... et Unicor, le bureau de travailleurs esclaves... où les prisonniers font des meubles pour le gouvernement pour quelques cents par jours.
Orta-seviye güvenlik tesisini... düşük-seviye toplama kampını... the sign that lets minimum-security prisoners know when they've escaped... and Unicor, the slave-labor office... where prisoners make furniture for the government for pennies a day.
Security Pacific est probablement une accusation qui a tenue, et qui devrait tenir.
NORAD doğrulanmadı. Pasifik Güvenlik Şirketi doğrulandı sanırım, galiba doğrulandı.
Elle aurait fait ça par le biais de Manhattan Security, ma boite.
Manhattan Security tarafından yaptırması gerkirdi, benim firmam.
La National Security Agency enquête sur Bristow?
Milli Güvenlik Teşkilatı Bristow'u mu araştırıyor?
Carl Dayton, National Security Agency.
Carl Dayton, Ulusal Güvenlik Teşkilatı.
Un type de la Sécurité Intérieure a dit à ma brigade qu'ils développaient ce logiciel d'analyse de véhicules.
Homeland Security'den biri benzin istasyonunda bana Araç Tarama Yazılımı geliştirdiğini söylemişti. Evet.
If you weren't watching surveillance and security...
11 kez mi?
Non, mais Homeland Security oui.
maalesef fakat Homeland güvenlik yapabilir
Ici Homeseal Security.
Homeseal Güvenlik'ten arıyoruz.
Dr Merrick? Albert Laurent, Blackhawk Security.
Dr. Merrick, Albert Laurent, Blackhawk Güvenlik.
Jack, as-tu reçu les vidéos de surveillance de la Hyatt Security?
Jack, Hyatt Oteli güvenliğinden video... kayıtlarını aldın mı?
Non, ils disent que tous les dîners auxquels tu as assisté étaient surveillés par une compagnie privée, la Felsted Security.
- Hayır, senin o akşam katıldığın... akşam yemeğinin görüntüleri özel bir firma tarafından kaydedilmiş. Felsted Güvenlik.
Laisse-moi venir avec toi à Felsted Security et l'identifier là-bas.
O halde seninle birlikte Felsted Güvenlik'e gelip orada teşhis yapmama izin ver.
Non, il est parti avec Audrey Raines chez Felsted Security enquêter sur des images d'archive.
Hayır, Audrey Raines ile beraber Felsted Güvenlik'e gitti. Bazı arşiv görüntülerini inceleyecekler.
Felsted Security.
Felsted Güvenlik'e.
Felsted Security.
Felsted Güvenlik.
Nous étions à Felsted Security pour qu'Audrey puisse identifier l'homme qu'elle a vu pendant son enlèvement.
Felsted Güvenlik'teydik böylece Audrey, kaçırılması sırasında gördüğü adamlardan birinin kimliğini teşhis edebilecekti.
Jack et Audrey sont tombés dans une embuscade à Felsted Security.
Jack ve Audrey, Felsted Güvenlik'te pusuya düşürüldüler.
S'agissait-il du même contact qui a coordonné l'embuscade de Jack et Audrey à Felsted Security?
Jack ve Audrey'in Felsted Güvenlik'teki saldırısını hazırlayanla aynı bağlantı mıydı?
Grâce à Security Auditor, on pourrait trouver le réseau de Marwan.
Güvenlik Denetim aracı bizi Marwan'ın ağına götürebilir.
Pan Global Security.
Servis kayıtları. Pan Global Güvenlik.
Depuis quand est-on protégé par Dorset Security?
Ne zamandan beri, Dorset Güvenlik tarafından korunuyoruz?
Pucell a sa propre entreprise de consulting, "Purcell Security Group".
Emekli binbaşı danışmanlık da yapıyormuş. Purcell Güvenlik Grubu.
Frank Connell, Q R Security.
- Frank Connell, Q ve R güvenlik.
On m'a offert le poste de directeur-adjoint à Homeland Security
İç Güvenlik Bakanlığı'nda müdür yardımcılığı teklifi aldım.
Vous avez amené votre badge de la Homeland Security?
- İç Güvenlik kimliğini getirdin mi?
Rien d'assez important pour que la Homeland Security soit concerné.
İç Güvenliği ilgilendirecek bir durum değil.