Translate.vc / Français → Turc / Sére
Sére traduction Turc
52 traduction parallèle
Si le but des Lilith House est de protéger les femmes sur le campus, je ne suis pas sére que cette parade soit utile.
Lilith Evi'nin amacı kampüsteki kadınları korumaksa gösterinin yardımı olacağını düşünmem.
Tu devrais vérifier, mais j'en suis sére.
Kontrol et yine de ama eminim ki bu doğru.
Et vous seriez très belle, dedans, je suis sére.
Ve bahse girerim, senin üzerinde çok güzel dururdu.
Je suis pas sére.
Emin değilim.
Je suis sére qu'ils le savaient.
Eminim bunu biliyorlardı.
- Cul...
- Şere...
Demain matin, les flics le retrouveront étalé sur son bar.
Bu yüzden, yarın sabah o yaşlı hırtı bara sere serpe yayılmış bir şekilde bulacaklar.
Allonge-toi... personne ne te verra.
Buraya sere serpe uzanırsan... kimse seni göremez.
Sept.
Sere benziyor.
Mon corps était dans ce bruit public, ce passage du dehors, exposé.
Bedenim o gürültünün içindeydi... Dışarıdan geçen bu... gürültü içinde ; sere serpe.
L'entraînement de survie approche.
Önümüzdeki hafta SERE eğitimi var.
Le sexe est partout autour de nous, tout le monde se sent sexy.
Sanki bütün dünya sere serpe, seksapelinin farkında.
C'est quoi l'école du SERE?
HKDF Okulu ne?
Je vois encore la Hollandaise, étendue comme ça.
O Hollandalı kadın hâlâ gözlerimin önünde, biliyor musunuz, öylece sere serpe uzanmış.
Il faut atterrir sur lui.
Onu sere sermek zorundayız.
Située au 48 rue Blas Parera, à Moron, une agglomération de Buenos Aires, la Mansión Seré ( Atila ) a servi de centre de détention clandestin de la dictature militaire de Déc. 1976 à Mars 1978.
Bu ev Buenos Aires, Moron'da, Blas Parera caddesinde 48 numarada bulunmaktadır. 1976 yılının aralık ayından 1978 yılının mart ayına kadar diktatörlük tarafından kayıp tutukluların merkezi olarak kullanılmıştır.
Le problème c'est que je vois vos hommes là-bas lisant, toussant, faisant n'importe quoi sous ce beau temps sauf étudier le manuel SERE
Generalin unvanı adamların okuyor, öksürüyor, Tanrı ne verdiyse yapıyor. - HKDK rehberine calısmak haric.
Pourquoi je vous vois pas étudier le SERE?
Rehbere neden çalışmıyorsunuz?
Dernière fois que tu as lu le SERE?
HKDK kursuna son gidişin?
Tu trouves que les tactiques ont changé dans le SERE?
HKDK taktikleri değişmiş miydi?
Tu pense que l'école du SERE est un exercice.
- HKDK kursu tatbikat mı?
et je devrais briser ces soldats au SERE, Qu'est qu'il y a comme cadeau?
Bu askerler HKDK'de çözülürse, onları ne bekliyor?
Ceci est un entrainement SERE de l'armée US.
Bu bir, ABD ordusu HKDK eğitim tatbikatıdır.
Survivre, Evasion, Résistance, s'Echapper ( SERE ).
Hayatta kalma, kurtulma, direnme, kaçma.
Bienvenue au SERE.
HKDK'ye hoş geldiniz.
Tu veux être la nouvelle tête du SERE, tu dois apprendre les nouvelles méthodes.
- HKDK'yi yöneteceksen yeni yöntemleri öğrenmelisin.
L'école SERE va plus loin que ce que je disais.
HKDK kursu ben bitirinceye kadar bitmez.
Je ne peux partir du SERE.
Olmaz.
Tu le frapperas ou j'utiliserais ce document pour te virer de l'école SERE, et tu sera viré de l'unité.
Ona tokat atmazsan bu belgeyle HKDK kursunda cakarsın ve birlikten atılırsın.
SERE n'est pas terminé.
HKDK bitmedi.
S'évader ne figure pas dans la liste des activités autorisées... et je croyais que SERE signifiait "Survivre, Evasion, Résistance, s'Echapper"
Kaçma, kabul edilen faaliyetlerden değil. HKDK, "hayatta kal, kurtul, diren, kaç" demek sanıyordum.
Vous avez survécu au test SERE.
HKDK kursunu geçtiniz.
Alpha team, bienvenue au S.E.R.E.
Alfa takımı, SERE'e hoş geldiniz.
Le même mec qui nous a fait vivre l'enfer au S.E.R.E?
Bu adam, bizi SERE okulundaki cehenneme sokan adam değil mi?
Peu importe, j'ai pensé que ca seré amusant.
- Evet... saysan iyi olur.
Bien, comment ca va se passer dans le passé lorsque je seré plus là aprés six scotches et demandant a ces gars une tournée?
Peki ama benim altı skoç devirdikten sonra dışarı çıkıp, onlardan beni götürmelerini istemem geçmişimi nasıl bozabilir ki?
Ce fils de... Tu sais quoi?
Biliyor musunuz, bu şere...
J'ai été abandonné étalé et me débattant dans la fange, sans pouvoir servir mon pays ou rentrer chez moi.
Bataklığın ortasında tepinir ve sere serpe yatar vaziyette bırakıldım. Ne ülkeme hizmet etme özgürlüğüne sahibim ne de evime dönme özgürlüğüne.
Psychologue, maître de conférence et auteur de l'éternel classique... Franny B. Kranny, Il y a un Oiseau dans tes Cheveux!
Ruh bilimci ve "Franny B. Kranny, sere's a Bird in Your Hair" adli klasigin yazari.
Mon père s'est étalé comme Screamin'Jay Hawkins,
Babam kahrolası Screamin'Jay Hawkins gibi sere serpe yere yuvarlandı
Tu ne sere plus là pour le voir.
Sonucu görmek için buralarda olamayacaksın.
Elle nous aurait imaginés allongés avec tous les petits animaux, grimpant sur nos corps nus.
Ya, tabii sonra o da bizleri sere serpe yatarken şirin, minicik hayvanların çıplak vücutlarımızda gezindiği hayalini kursun.
J'ai été entrainé pour cela.
Harika bir SERE eğitimim var.
Tes couilles sont sur le canapé. { \ pos ( 192,230 ) } Et?
Senin alet sere serpe kanepede dostum.
- Santé.
- "Şere-fe"!
- Ca, j'en ai vu passer, des gars!
Hayır ama sere serpe yatanları gördüm.
il y a des enfants ici!
Seni şere - - Hop! Çocuklar var.
Jamal a séré quelques mains, Embrassé quelques bébés, tu sais.
Jamal el sıkıştı, birkaç çocuk öptü işte.
Tu aurais pu demander demander...
SERE okulu ve vardı ama Archer beni ekti ve bakıcım da yok. - Sormalıydın...
Elle était coincée à l'extérieur.
Sere... Evet, dışarıda kalmıştı.
"Dieu est-tu là? C'est moi...",
- Are You sere God?