Tanya traduction Turc

Mais Tanya est morte

Ama Tanya öldü.

Nous ne pouvons plus aider Tanya... Maintenant non...

Tanya'ya yardım edemeyiz... şu an yapamayız.

Je le sens Tanya

Üzgünüm, Tanya.

Tanya est morte

Tanya öldü.

On a perdu Tanya

Tanya'yı kaybettik.

Ici Tanya Hart, merci de nous rejoindre.

Merhaba, ben Tanya Hart. Programımıza hoşgeldiniz.

Vous n'avez rien fait de mal, Tanya.

"Yapmalıydım, etmeliydim" yok Tanya.

Et Tanya est allée au musée Rodin la semaine dernière.

Ve Tanya daha geçen hafta Rodin'e gitmiş.

Et le mégot de cigarette que vous avez laissé chez Tania, me dit que vous êtes sur le point d'arrêter tout ceci.

Artı Tanya'nın yatağının kenarında bıraktığın sigara izmariti bana, artık bırakmaya hazır olduğunu düşündürüyor.

Tanya.

Tanya.

Désolée, Tanya, il n'est pas là.

Hayır, üzgünüm burada değil.

Calmez-vous, Tanya.

Tanya sakin ol.

leurs enfants, Denise et Jessica, le pasteur Tom et sa femme Helen, mon voisin John et sa nouvelle petite amie Tanya, tout le monde chez Lean Machine, Bob, Mullethead,

Ted amcama, Celeste teyzeme çocukları Denise ve Jessica'ya. Piskopos Tom ve eşi Helen'a, komşum John ve yeni kız arkadaşı Tanya'ya. Lean Machine, Inc'deki Bobo, Mullethead Koca Sam.

Tanya, on sera de retour à 0h30.

Tanya, saat 12 : 30'da döneriz.

Mettez-leur deux chemises.

Tanya, onlara ikişer tişört giydirebilir misin?

- Comment elle s'appelle?

- Adı ne? - Tanya.

J'emmène Tanya.

Tanya'yı da alıyorum.

Je voulais passer du temps seule avec Tanya.

Tanya ile biraz yalnız takılmayı istedim.

- T'as laissé Tanya?

- Tanya'yı bıraktığına inanamıyorum.

Ça ira avec Tanya?

Tanya'yı idare edebilecek misin?

Tanya, c'est moi qui ai dit à Hugh Conti que tu lui avais refilé des morpions.

İşte geliyor. Tanya, Hugh Conti'ye, hatırladın mı, biti ona senin bulaştırdığını söyledim.

Ta gueule, Tanya!

Kes sesini, Tanya!

Tanya Williams avait jeté Berkenpass pour Herman quelques mois plutôt.

Birkaç ay önce de Tanya Williams, Berkenpass'ı Herman için terk etmiş.

Plus Herman qui lui pique sa petite copine, Tanya, c'est ça?

Ayrıca, Herman onun eski kız arkadaşı Tanya'yla birlikteydi, değil mi?

Tanya, nous pensons que réexaminer le meurtre d'Herman nous permettra d'aider votre fils.

Tanya, Herman'ın dosyasına bakmanın oğlunun durumuna yardımcı olacağını düşünüyoruz.

Tanya, laisse tonton Freddie s'occuper de ça.

Tanya, bırak Freddie Dayısı bununla ilgilensin.

Ça nous aiderait vraiment si vous pouviez nous raconter ce que vous vous rappelez de ce soir là, Tanya.

O gece hakkında ne hatırladığını anlatırsan bize gerçekten çok yardımın dokunur, Tanya.

C'est pas ce que t'as dit, Tanya?

Söylediğin bu değil miydi, Tanya?

On vous tient au courant, si on a du nouveau, Tanya.

Bir şey bulursak haber vereceğiz, Tanya.

... survenue peu après que Tanya vous ait plaqué pour lui.

Tanya'nın onun için seni terk etmesinden çok sonra olmamış.

- Tanya, qu'est-ce que tu...?

- Tanya, neyden bahs...?

Hé, Tanya.

Haydi, Tanya.

Tanya, est-ce qu'Herman avait choisi la fac qu'il allait rejoindre?

Tanya, Herman hangi üniversiteye gideceği konusunda bir karar vermiş miydi?

Tanya est enceinte.

Tanya hamile.

- Ok, alors Tanya vient aussi.

- Tamam, o zaman Tanya da gelir.

Tanya!

Tanya.

Elle rend tout plus joli.

Daha iyi gözüküyor. Her şeyin daha iyi gözükmesini sağlıyor, Tanya.

Merci Tanya.

Teşekkürler, Tanya.

Tanya, présentez la photo.

Tanya, lütfen gösterebilir misin?

Tanya, commençons par la question valant 1 000 dollars.

Tanya, hadi oyun başlasın. 1000 dolarlık bir soruyla başlayacağız.

Apportez le téléphone!

Tanya, telefonu getir.

Dans Intimité Publique, la dernière reine de la pop :

- Baş şarkıcı Tanya Murphy.

Tanya Murphy. Vous êtes en direct avec Viola Fields.

- Ve canlı yayındayız, Viola Fields ile.

Tania la nourrit à la seringue.

Tanya şırıngayla besliyor.

Tanya, ramène ton joli petit cul jusqu'au piano, et on en reparlera plus tard.

Tanya, o güzel küçük poponu piyanoya yanaştır, bu konuyu daha sonra konuşuruz.

Pourquoi la Lamborghini de Tanya était-elle garée dans l'allée de Bruce Eiger?

Tanya'ın Lamborghini'sinin Bruce Eiger'ın garajında ne aradığını?

Tanya va toujours où elle a le plus à gagner.

Tanya her zaman kuvvetli olana gider.

Tanya disait que c'était un malade et qu'elle voulait partir. Et après?

Tanya adamın bir canavar olduğunu ve kurtulmak istediğini söyledi.

"Bien sûr, Tanya, la semaine prochaine".

"Elbette, Tanya, gelecek hafta."

Désolée, il ne sait pas.

Üzgünüm Tanya, bilmiyor.

Tanya Rollins.

Tanya Rollins.