Translate.vc / Français → Turc / Tata
Tata traduction Turc
615 traduction parallèle
Moraldino, fais un bisou à ta tata.
Moraldino, haydi bir öpücük ver teyzene.
Tata, où vas-tu?
Nereye gidiyorsun?
Où étais-tu, tata Indir?
- Nerelerdeydin İndir Hala?
Tata. Qu'est-ce que tu fais? Qu'as-tu pris?
Ne yapıyorsun?
Cela devrait couvrir les vêtements pour les enfants et un châle pour Tata.
Çocukların yeni elbiseye ve halanın da bir şala ihtiyacı var.
Où as-tu eu ce châle, tata?
Ne sevimli şal, hala.
Va dire à ta mère que Tata est venue chez nous.
Annene söyle, hala bizde kalacakmış.
Et amène de l'eau pour les pieds de Tata.
Halaya bir sandalye getir ve bir tas su ver.
Apu, allons chercher Tata.
Apu, gel halayı arayalım.
Tata? Tu t'es endormie?
Görümce, uyuyor musun?
Bonjour, tata.
Merhaba teyze.
Tata dit qu'y a plein de chauve-souris, qu'il a failli mourir avec le moisi.
Teyzemin dediğine göre orası yarasa doluymuş, az daha küften ölecekmiş.
Tata, Claudia a fait pipi!
Dadı, Claudio altına yapmış!
On dirait tata Jeanne avec M. Sartet!
Jeanne ve Bay Sartet'e gibi.
C'est pas des mensonges! Même que tata Jeanne m'a dit de ne rien dire.
Bana hiçbir şeyden bahsetmemem için tembihledi.
Laisse le professeur Hemlock tranquille, Tata!
Dr. Hemlock'u rahat bırak İbne.
Tata n'a pas compris de quel bord tu es.
Korkarım İbne senin sapına kadar erkek olduğunu anlayamadı.
Il s'appelle Tata.
Adı İbne'dir.
Oui, je suis une tata.
Evet, ibnenin tekiyim.
Tu viens? Tata Françoise?
Françoise Hala.
Tu es folle, tata Regina?
Sen deli misin, Regina'teyzecik'?
Tata Polly?
Polly teyze?
Tata, il y a une chambre à louer?
Yenge, bana boş oda var mı?
Le village a changé. On ne dit plus Tata.
Köy eski köy değil, genç adam.
Et tata Dot et tonton Ted?
Ya Dol Teyze ile Ted Enişte.
Et tata Ruth et tonton Isaie! Une bergère et...
Ruth halam sütçüydü, Isiah eniştem de...
C'est le cadeau de Tata!
Yaşasın! Hediyemi ver!
Il est vivant. Sergent Tate, il est vivant.
Yaşıyor, Teğmen Tata, yaşıyor.
- Une autorisation de Tata Ginny?
- Ginny teyze yetki mi verdi?
- Une autorisation de Tata Ginny...
- Ginny teyze yetki vermiş.
Bonjour, tata Dottie.
Merhaba, Dottie teyze.
T'as pas à m'appeler tata Millie, sauf si tu y tiens.
Bana Millie yenge demek zorunda değilsin, ama nasıl istersen.
Tata Chucha!
Chucha hala!
Une tata-flingueuse!
Aman Tanrım. Dişi mafya.
Quand elle a peur, elle dit "tata".
Korkunca, "tata" diyor.
Tata?
Tata?
Tata, patate.
Tata - patates.
Tata, peur.
Tata - korkmus.
Pas tata, compris?
Hey tata, anladïn mï?
Pas tata, Nell.
Yok tata, Nell.
Pas tata avé Jey.
Yok Tata Je'y ile.
Tata a dessiné grand-père Chu.
Teyzem dedemi çiziyor.
- Tata, on peut dessiner?
- Teyze, resim çizelim mi?
- Tu vas être tata!
- Yakında sende hala olacaksın.
Vous allez veiller sur tonton George et tata Nina.
Uslu durun. Beni dinleyin. George Amcanızla Nina Teyzenize iyi bakmanızı istiyorum.
On va chez tata Rachel demain, pas vrai?
Yarını Rachel Hala ile geçireceksin, değil mi?
Est-ce que tata Monica a son mot à dire?
Monica Hala'nın bu konuda söz hakkı yok mu?
S'il te plaît, tata Monica!
Lütfen, Monica Hala, lütfen.
Tata!
Hala!
Sinon dans un mois, Tata Maggie pensera que tu l'as oubliée.
Maggie teyzenin, senin onu unuttuğunu... sanmaması için bir ayı geçirmemek şartıyla... ilk fırsatta "teşekkür" notu göndermek. Anlaştık mı?
Tata Maggie a du coca.
Biraz kola ister misin?