Translate.vc / Français → Turc / Taté
Taté traduction Turc
1,162 traduction parallèle
Kate et Dennis s'en sortent trés bien.
Ah, Bayan Tate! Kate ve Dennis harika.
S'il vous plaît, Mme Tait.
Lütfen. Lütfen, Bayan Tate.
Mais quoi, Mme Tait?
Ama ne, Bayan Tate?
Mais quoi, Mme Tait?
Sen anlat. Ama ne, Bayan Tate?
Et si je te disais, marions-nous et faisons des enfants, reste á mes côtés et deviens Mme Douglas Tait?
Peki ya benimle evlenmeni teklif edersem? Çocuklarımı doğurmanı hep yanımda olmanı ve Bayan Tate olmanı?
Et maintenant, Mme Tait?
Peki ya şimdi, Bayan Tate?
Mme Tait est en colére.
Bayan Tate kızgın.
Mme Tait, détendez-vous.
Gevşe, Bayan Tate. Sadece gevşe.
Mme Tait, Dr Yang aimerait que vous fassiez ce que vous aviez prévu.
Bayan Tate? Dr. Yang gününü planladığın gibi sürdürmeni istiyor.
Mme Tait ne doit pas consommer de crustacés á midi.
Bayan Tate öğle yemeğinde deniz ürünü yememeli.
Mme Tait, vous désiriez de l'eau?
Bayan Tate, su istemiştiniz.
- Les émotions de Mme Tait s'affrontent.
- Bayan Tate duyguları yüzünden çok büyük bir ikilem yaşıyor.
Ça vous permettra de voir sans ìtre vue.
Bayan Tate'in görülmeden görmesini sağlayacak.
Mme Tait sait oû trouver l'homme.
Bayan Tate bu adamı nerede bulacağını biliyor.
Mme Tait croit aux fantômes.
Bayan Tate hayaletlere mi inanıyor?
Mme Tait?
Bayan Tate?
Mme Tait, vous avez besoin de moi pendant une heure ou plus?
Bayan Tate, bana bir saat içinde ihtiyacınız olacak mı?
Mme Tait, vous ìtes déjà partie?
Bayan Tate? Bayan Tate, dışarı mı çıktınız?
- M. Tait, téléphone.
- Bay Tate, telefon.
C'est Alice Tait, Dr Yang.
Ben Alice Tate, Dr. Yang.
C'est Alice Tait.
Ben Alice Tate.
- Mme Tait.
- Bayan Tate.
- Mme Tait paraît tendue.
- Bayan Tate gergin görünüyor.
Mme Tait parmi amis.
Bayan Tate dostlarının yanında.
Mme Tait est plus calme?
Bayan Tate şimdi daha sakin mi?
Mme Tait a du mal á écrire parce que nerf est coincé.
Bayan Tate bu sinirleri tıkandığı için yazmakta zorluk çekiyor.
Buvez-en la prochaine fois que vous voulez écrire.
Bayan Tate, bir dahaki sefer çay iç ve ondan sonra yazmak için otur.
Alice Tait?
Alice Tate.
Notre Alice Tait?
Bizim Alice Tate.
Mme Tait, entrez.
Bayan Tate, gelin.
Mme Tait avait une illusion du bonheur.
Bayan Tate'in mutlulukla ilgili bir yanılsaması varmış.
Tenez, Mme Tait.
Al, Bayan Tate.
Celui qui le boira succombera á Mme Tait.
İçen kalbini Bayan Tate'e kaptırır.
Mme Tait a meilleure idée de qui elle est qu'avant de venir voir Dr Yang.
Bayan Tate, şimdi kendini Dr. Yang'e ilk geldiği zamankinden daha iyi tanıyor.
- Alice Tait.
Ben Alice Tate.
- Je m'appelle Alice Tait.
- Alice Tate.
Tu sais pour alice Tait?
- Alice Tate'i duydun mu?
- Tate.
- Tate.
- Oh, le nul!
- Tate eziğin teki!
Fred Tate?
Fred Tate?
Quel plaisir de vous voir, Mlle Tate.
Sizi görmek ne hoş, Bayan Tate.
Fred Tate. 7 ans.
- Doğru. Fred Tate.
Dédé Tate.
Dede Tate.
Mlle Tate, je suis Jane Grierson.
Bayan Tate. Adım, Jane Grierson.
Mlle Tate, s'il vous plaît.
Bayan Tate. Bayan Tate, lütfen.
C'est Dédé Tate, la maman de Fred.
Merhaba. Ben Dede Tate. Fred'in annesiyim.
Je regrette, j'ai déjà sélectionné les élèves.
Bayan Tate, üzgünüm ama öğrencilerimi çoktan seçtim.
Mlle Tate, j'ai rencontré beaucoup de matheux et musiciens prodiges, mais aucun d'eux n'avait l'intuition de Fred, ce type de sensibilité.
Bayan Tate, yıllardır bir çok matematik ve müzik dehalarıyla karşılaştım, ama hiç birisinde Fred'in sezgileri onun onun duyarlılığı yoktu.
Mlle Tate, Fred n'est pas un lépreux.
Bayan Tate, Fred cüzamlı değil.
Un poème de Fred Tate, juste après la pause.
Şiir, Fred Tate'in. Reklamlardan sonra burada olacağız.
"Clippers" par Fred Tate.
"Yelkenli Gemiler" yazan Fred Tate.