Translate.vc / Français → Turc / Termites
Termites traduction Turc
258 traduction parallèle
Des termites.
Divikler.
Je voudrais l'entendre jouer avant que les termites en viennent à bout.
Karıncalar yemeden sesini duymak isterim.
Amené par la rivière avec difficulté, pour qu'il soit poussiéreux, et que les termites ne le mangent pas.
Zorluklarla nehirden buraya getirttiğin, tozunu alacağın ve karıncaların yiyemeyeceği bir şey.
L'histoire d'un jeune homme... en apparence aussi sain de corps et d'esprit que vous... mais que minent les termites... du péché et de la dépravation... qui lui rongent l'âme.
Genç bir adamın hikâyesi : Dışardan, gözleri parlıyor ve sağlıklı, aynı senin gibi. Ama içi, kurumuş ve çürük.
L'homme à propos des termites dans le clocher.
Bir adam çan kulesindeki tahtakuruları için.
Les termites.
Akkarınca mı demek istedin?
Vous avez des termites.
Evde karıncalar varmış.
Que fais-tu quand les termites se mettent dans le bois?
Eşyalara tahta kuruları bulaşınca ne yaparsın Michael?
Celle qui a l'air d'avoir été mangée par les termites.
Şu, sanki beyaz karıncalar yemiş gibi görünen.
Regardez mes antennes, termites, et tremblez, je vous le dis
Duyargalarıma bakan termitler umutsuzluğa kapılır
Enlève ton blaire à termites de mon caleçon.
O koca burnunu pantolonumdan uzak tut.
....termites, zèbres...
Termitler, zebralar...
Tu attends des termites?
Ne bekliyordun ki?
- Il n'y a pas de termites?
- Tahta kurusu olmadığına emin misin?
Il doit avoir le cancer, ou alors c'est les termites...
Muhtemelen kanserdi veya kurtlanmıştı veya benzeri bir şey.
Ils viennent dans le Monde et avalent tous les arbres grands-pères, comme les termites.
Dünyamızın içine girdiler ve dedelerimizin ağaçlarını yerle bir ettiler. Termitler gibi.
La vie des termites, par exemple.
- Termitlerle alakalı şeyler mesela.
Ça lui va bien, les termites.
- Tam da yararlı şey. Termitler.
- Des œufs de termites.
- Termit yumurtası.
- Ce sont les termites chérie.
- Karıncalar hayatım karıncalar.
Al, l'exterminateur de termites veut te parler.
Al, termit denetleme adamı seninle konuşmak istiyormuş. Oh, neden?
Je te répète qu'on n'a pas de termites.
Bizde termit yok.
Pourquoi a-t-on des termites?
Nasıl termitlerimiz olur ya?
Même les meilleures maisons ont des termites.
En güzel evlerde dahi termit var.
Encore des nouvelles des termites.
Termit alanında gelişme var. Tahmin edeyim.
M. Bundy, on mettra une tente sur votre chaumière et en deux jours, adios les termites.
Bay Bundy, bu evi çadırla kapladıktan sonra birkaç gün içinde termitlerden kurtulacaksınız.
Ce sont des termites africains microscopiques et mortels.
Bunlar ölümcül Afrikalı mikroskobik termittir.
Tu plaisantes? Avec son métabolisme, il pourrait avaler un bol de termites.
Vulkanlı metabolizması bir kâse termitle bile başa çıkabilir.
Elle m'envoie un mot d'un ouvrier bidon, disant que la maison va être traitée contre les termites, pour m'éloigner.
Bana bu sahte imha edicinin ilanını gönderdi evdeki termitlerin gazla zehirleneceğini söylüyor, o yüzden evden uzak duracakmışım.
- Elle a menti à propos des termites.
- İmha edici hakkında yalan söyledi.
Ma cave à vin est... Elle est sans doute infestée de termites.
Şarap mahzenim tahta kurdu kaynıyor olmalı.
Des termites?
Tahta kurdu mu?
Les termites.
Beyaz karıncalar.
Ce taudis bouffé par les termites, c'est fini!
Bu kurtlu baraka artık satıldı. Tamam mı?
On va encore rester 10 ans dans ce taudis bouffé par les termites!
Bu "tahta kurulu çöplükte" on yıl daha yaşayacağız.
Si les termites...
Bana ağlayarak gelme eğer...
Mais les termites...
- Artık yeter!
Le mettre dans une marmite et le manger avec des termites!
Atalım kaynayan bir kazana işi bittiğinde bulayalım tereyağına
Je vous avais dit qu'il y avait des termites.
Sakın onları yemeyin!
Et les termites leur faim!
Beyaz karıncalar parmaklarımı azar azar yerken
Elle était attaquée par les termites.
Ev kanatlî karînca kaynîyordu.
Il m'a enfermé dans une boîte pleine de termites.
Beni termitlerle dolu bir kutuya koydu.
On dirait des termites dopés faisant la fête dans un tronc.
Balsa ağacının içindeki beyaz karıncalar gibi.
Par chance, les termites ont débarqué.
Şansıma iki hafta sonra evi beyaz karıncalar bastı.
Il doit y avoir 10 millions de termites en train de dîner! J'espère que vous aurez autant d'appétits qu'elles.
Umarım eğlenceye hazırsınızdır gençler.
Le tapis est joli, mais il y a des trous dans la moquette qui, malheureusement, révèlent la présence de termites.
Halı çok hoş, ama altındaki deliklerden termitler açığa çıkıyor.
Donc, avec l'aide des labos de génétique à travers le pays... nous avons recombinné l'ADN des termites et des mantes pour créer un contre-agent biologique... une nouvelle espèce pour être notre allié à six pattes... en exterminant la population de caffards.
Sonuçta, ülke genelindeki tüm genetik laboratuarlardan yardım alarak... bilinen türün DNA'sında biyolojik bir değişimle yeni bir tür yarattık... Bu 6 ayaklı yeni türümüz... hamamböceklerini yeryüzünden silmeye başladılar.
T'as des termites!
Başın dertte.
Les termites, les rats...
Gidin ve buna bir çözüm bulun.
Où on va trouver des termites et des rats?
Fare ve tahta kurularını nerden bulacağız? Serçelerin onları yediğini söyleyebiliriz!
Le transfert de matériel génétique recombiné... de termites et de mantes en espèces Judas va permettre des changements enzymatiques rapides- -
Yapılan genetik bileşim...