Translate.vc / Français → Turc / Tgs
Tgs traduction Turc
144 traduction parallèle
Tu es la star de TGS, et tu liras les répliques comme elles sont écrites à partir de ce soir, car ce spectacle est important.
TGS'in yıldızısın. Bu geceden itibaren replikleri senaryodaki gibi oynayacaksın. Bu program önemli.
Plowchops. Le "Girlie Show" devient le T.G.S. ( equipe de filles ados ) avec Tracy Jordan?
The Girlie Show'un yeni adı Tracy Jordan'la TGS mi?
{ \ pos ( 192,220 ) } C'est qui, les plus grosses commères du TGS?
TGS'deki en büyük dedikoducular kimler?
Je sais que ce n'est pas TGS, mais... je suis sûr que tu peux trouver un boulot dans une des télés locales.
TGS'e benzemez belki ama buradaki yerel kanallardan birinde iş bulabileceğine eminim.
Lemon, TGS sans Tracy Jordan, c'est un spectacle de marionnettes.
Tracy Jordan'sız bir TGS kukla gösterisine döner.
J'avoue être ravie que Tracy Jordan ne soit plus la seule star de cinéma dans "TGS".
İtiraf edeyim, TGS'deki tek film yıldızının Tracy olmaması hoşuma gidecek.
Les auteurs et moi voudriont des vestes TGS, mais le comptable dit que ce n'est pas possible.
Diğer yazarlarla ben TGS ceketleri istiyoruz. Ama muhasebedeki çocuk bunun olamayacağını söylüyor.
Bien sûr! Alors, rendez-vous ici demain soir pour protester contre les détestables Jenna Maroney et TGS!
Yarın akşam burada Jenna Maroney ve TGS'yi protesto ediyoruz.
TGS, suceurs complets sans foi.
Adlarının açılımı Tamamen Tanrısız Salaklar.
"Quel membre du personnel de TGS a traité le big boss, Jack Donaghy, de crétin de première?"
Hangi "Tracy Jordan ile TGS" programı çalışanı... ananim şirketi sorumlusu Jack Donaghy'nin 1 sınıf bir moron olduğunu söyledi?
Bonjour, Pete Hornberger de TGS.
Merhaba, Pete Hornberger'ı aradınız.
Tu es les yeux et les oreilles de TGS.
Kenneth sen buraların gözü kulağısın.
- C'est pas le cas. Jack m'envoie car il te veut dans TGS.
Beni Jack gönderdi, seni programa çıkarmak istiyor.
J'aimerai apprendre à connaitre mon nouveau foyer donc... J'organise la fête sur le plateau de TGS. Sur mon plateau?
Biraz da yeni evimi tanımak istiyorum yani partiyi burada, "TGS" sahnesinde vereceğim.
Écoutez, TGS, c'est ma vraie place.
Bak, "TGS" benim ait olduğum yer.
{ \ pos ( 192,240 ) } Tu peux penser à mentionner TGS ce soir?
Bu gece lütfen TGS'den bahsetmeyi unutmamayı dener misin?
TGS, le vendredi à 22 h 30 sur NBC.
"TGS, Cumaları Saat 10 : 30'da NBC'de."
- TGS, vendredi à 22 h 30 sur NBC!
Cumaları saat 10 : 30'da NBC'de TGS'i izleyin!
Mes amis, je quitte TGS pour étudier le droit à Columbia, et poursuivre mon rêve de devenir avocat.
- Frank? Avukat olma hayalimi gerçekleştirmek için TGS'den ayrılıp Columbia Hukuk Fakültesine gidiyorum.
Vous ne pouvez pas faire TGS et Janie Jimplin.
Belli ki TGS'i ve Janie Jimplin'i aynı anda yapamazsın.
Attention, ce n'est pas TGS.
Unutmayın bu TGS değil.
- Pas de pub, pas de TGS.
- Reklam olmazsa, TGS'de olmaz.
Pas de TGS...
TGS olmazsa...
Et si on a pas d'annonceurs, c'est la fin de TGS.
Ve eğer reklam verenimiz olmaz ise TGS'in fişini çekecekler.
J'espère que vous savez à quel point on vous apprécie au TGS.
Tracy, umarım sana burada ne kadar değer verdiğimizi biliyorsundur, TGS'de.
Je veux que tu reviennes au TGS pour les gens qui aiment les blagues et tout ça.
Senden esprileri ve diğer şeyleri seven insanlar için TGS'e geri dönmeni istiyorum.
La seule chose à TGS dont Tracy ne peut se passer.
TGS'te olup da Tracy'nin olmadan yaşayamayacağı tek şey.
Quelle est cette info selon laquelle Tracy Jordan
Peki, Tracy Jordan'ın TGS'den ayrıldığı ile ilgili...
- a quitté TGS? - Quoi?
-... o delice habere ne diyorsun?
Si dans le prochain TGS, tu chantais la chanson qu'on t'a refusée à l'investiture?
Açılış töreninde söylemene izin vermedikleri o şarkıyı şovun bir sonraki bölümünde söylemeye ne dersin?
"Arc en ciel en chocolat" est trop bien pour TGS.
"Çikolata Gökkuşağı" TGS için fazla iyi.
Il s'agit de... TGS.
Hepsi aynı şovdalar.
Je pourrais vous faire face et vous abrutir de chiffres.
Hepsi TGS'deler. Şimdi, burada dikilirim Brad ve sayılarla senin canını sıkabilirim.
TGS est une machine complexe. - Tout est important.
TGS karmaşık bir makinedir.
- Le budget de TGS.
TGS'in bütçesi.
Elle s'appelle Daphne, l'une des danseuses de TGS.
Adı Daphne. TGS dansçılarından biri.
Un voyage à New York incluant TGS. D'accord...
Ney York'a bir yolculuk ve TGS'e biletler.
NBC m'envoie faire la promotion de TGS chez Vontella.
Pekâlâ, NBC TGS'i tanıtmam için beni Vontella şova çıkarttırıyor.
Après tout, combien d'années reste-t-il à TGS?
Sonuçta, TGS'in kaç yılı kaldı ki?
TGS durera encore 2 ans, maximum.
TGS'in en fazla iki yılı daha var.
Commençons par la country. Au TGS.
Biz taşralı moduyla başlayalım.
TGS doit trouver quelqu'un qui plaise au grand public.
TGS'in daha geniş bir izleyici grubuna hitap edebilecek birisini bulması gerekiyor.
Infos Spectacles, le comique local et vendeur de sandwichs Rick Wayne a été engagé par un catholique pour jouer dans TGS avec un noir.
Eğlence haberleri. Yerel komedyen ve sandviç dükkanı sahibi Rick Wayne TGS'de siyahi bir adamla çalışması için bir Katolik tarafından işe alındı.
Si tout va bien dans les 8 prochaines heures, Jayden Michael Tyler sera notre prochain acteur.
Sonraki 8 saatte hiçbir şeyin yanlış gitmeyeceğini farz edersek Jayden Michael Tyler TGS'in yeni oyuncusu olacak.
TGS est une petite pyramide, qui sera malgré tout votre tombe.
TGS, elinde sonunda bir gün senin mezarın olacak küçük bir piramit.
"Voilà pourquoi je veux auditionner pour TGS."
Bu yüzden TGS'in seçmelerine katılmak istiyorum.
C'est niais mais... vous pourriez me photographier?
Bu biraz aptalca ama benim TGS tabelası önünde bir resmi mi çekebilir misin?
Ancien acteur de TGS.
Eski TGS oyuncusu.
- Vous êtes à TGS.
- TGS'desin.
Ce n'est pas pour "TGS", mais pour mon film.
Bu TGS için değil. Filmim için.
C'est TGS! Où est la salle de réunion?
İşte TGS budur!