English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / That

That traduction Turc

3,213 traduction parallèle
♪ To ease the fire that within me burns ♪
* Hafifletmeyeceğini içimde yanan ateşi *
♪ And l'm betting you like girls that give love to girls ♪
* Eminim kızlara bayıldığına ve onları sevdiğine *
♪ I bet you l'm guilty, Your Honor ♪ ♪ That's just how we live in my genre ♪ ♪ Hey! ♪
* Suçlu olduğuma eminim, Sayın Hâkim, çünkü böyle yaşarım hayatımı *
♪ Just pretending that we re cool ♪ ♪ And we know it, too ♪ We know it, too ♪ ♪ Whoo!
* Varsayalım popüler olduğumuzu, biz de farkındayız ama *
♪ Yeah, we ll keep doing what we do ♪ ♪ Just pretending that we re cool ♪
* Yapalım her zaman yaptığımızı, varsayalım popüler olduğumuzu *
♪ So shade that lid and we ll all bid ♪ ♪ Adieu to your ennui ♪
* Bütün karanlıklar aydınlandığında, uyarız hepimiz, elveda bütün endişelere *
♪ That's something I would like to see ♪
* Çok görmek isterim bunu aslında *
I know that there s a chance you won t be leaving with me
* Oradan benimle ayrılmayacağın ihtimali olduğuna *
I can see it in your eyes that you despise the same old lies
* Dün gece de söylenen bu aynı yalanı duymaya *
And all that jazz
* Ve vesaire, vesaire *
That
* Vesaire *
I hear that father dip is gonna blow the blues
* Father Dip blues parçalarıyla inleyecek duyduğuma göre *
That
* Şeyleri yine *
That jazz.
* Ve vesaire *
Gotta fly and if I fall that s the way it s gotta be
* Uçmak zorundayım ve * * Düşersem eğer * * Tıpkı böyle olmalı *
Well, that s the way it s gotta be
* Tıpkı böyle olmalı *
♪ All little monsters learn that they are scary ♪
# Küçük yaratıkların hepsi korkunç olduklarını öğrendi #
♪ But every monster needs to find that secret deep inside ♪
# Fakat her yaratık içinde yatan gizemi bulma ihtiyacı duyar #
♪ That transforms Dr. Jekyll into sexy Mr.
# Bu değişim Dr. Jekyll'ı seksi Bay Hyde'a dönüştürmüştür #
♪ Monsters only need to love the monster that they are ♪
# Yaratıkların sadece onları olduğu gibi sevecek birine ihtiyacı vardır #
♪ I used to think that I was stupid ♪
# Aptal olduğumu düşünürdüm #
♪ That's right, l'm Lisa Simpson, superstar! ♪
# Evet doğru bildiniz ben, yıldızınız Lisa Simpson!
♪ Yeah, that s what I said ♪
# Evet bende böyle dedim #
♪ Stubble, muzzle, overbite, two eyes that really bug ♪
# Kirli sakallı, ağzı olan, fırlamış dişleri olan, pörtlek gözlü #
♪ I clean my ears,'cause that s how I hears ♪
# Kulaklarımı temizlerim çünkü ancak böyle duyuyorum #
♪ That all started with a big bang ♪
Basladi hepsi Büyük Patlama ile
♪ And on that farm he had some chicks ♪
# Çiftliğinde hatunları var #
♪ I learned that, baby
I learned that, baby
C'est comme s'il était dans cette guerre de Twitter avec la tween-station "Lil Tap That"
Görünüşe göre, "Lil Tap That" isimli bir çocuk yıldızla Twitter savaşına girmiş.
That. C'est "Lil Tap That".
Bay Little...
Ou juste "Tap That" pour toi, chérie.
- "Lil Tap That." Veya senin için sadece "Tap That" ( Hafifçe Dokun Buna ), tatlı şey.
Au fait, il s'est trouvé que le manager de Jake, Miller - - a un contrat de publicité avec le manager de Lil Tap That s.
Bu arada, Jake'in menajeri Miller ile Lil Tap That'in menajerinin bir reklam anlaşması yaptığı ortaya çıktı.
♪ That all started with a big bang ♪
Başladı hepsi Büyük Patlama ile
♪ shoop, shoop, shoop ♪ ♪ we gotta follow that star ♪ ♪ hey, hey, hey, we gotta follow that star ♪
# hadi, hadi, hadi # # şu yıldızı takip etmeliyiz # # hey, hey, hey, şu yıldızı takip etmeliyiz #
♪ I know it looks like it s really far ♪ ♪ but we gotta, gotta, gotta, gotta ♪ ♪ follow that star, yeah!
# Çok uzakta olduğunu biliyorum # # ama lazım, lazım, lazım # # şu yıldızı takip etmemiz lazım!
♪ Who's that girl?
Çeviri :
♪ Who's that girl? ♪ ♪ It s Jess.
MissedCall
Payé avec de l'argent saisi comme preuve, libéré d'une inculpation de meurtre et mis mon appart sur écoute.
Sen beni hapisten çıkarttın bir cinayet iddianame ile. Sen benim apartman dinleyin. Seni gerçekten seviyorum That I would find out that you're from the FBI?
- J'ai besoin de ça.
- I need that.
- Elle est allée par là.
- She flew off that way.
- Fais gicler.
- Dump That Puff
J'ai dit à ce mec que t'étais cool. I told these guys that thou were cool.
Bu adamlarla aramızın iyi olduğunu söyledim.
Stop that guy!
Durdurun şu herifi!
L'eau qui coule, la chaleur qui réchauffe, tout est expression de la Machine Sacrée dans le respect de la place qui lui était prédestinée.
Su, ısınma herşey kutsal makinemizin iadesidir. Bu yere saygı duyun. / / that was predestined him.
À faire ça?
To do that?
J'ai oublié tout ce qui a précédé Gilliam.
I forgot all that preceded Gilliam.
Et voilà que, au seuil de notre sainte citerne, rien que ça, vous le remerciez de sa gentillesse en agissant comme des voyous!
And here's that threshold of our holy tank just that, thank you for his kindness acting like thugs!
Tu sais très bien que tu es déjà notre guide.
You know very well that you are already our guide.
And all that jazz l'm gonna rouge my knees
* Ve vesaire, vesaire *
♪ Waouw ♪ ♪ Non, on n'a pas à ♪ ♪ le prouver ♪
# whoo # # hayır ihtiyacımız yok # # kanıtlamaya # # I didn't see that coming # # hayır kanıtlamaya ihtiyacımız yok # # sizeee #
I have to find a key and that will set me free
Bu bir arkadaşımındı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]