English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Tijuana

Tijuana traduction Turc

432 traduction parallèle
Jusqu'à Tijuana! Je vous paie un dîner mexicain.
Ömrünüzde gördüğünüz en iyi Mexico yemeğini ısmarlarım.
Il perdait la course contre des poneys il y a des années à tijuana.
Birkaç yıl önce Tijuana'da sütçü beygirlerine bile geçilmişti.
Si vous voulez vous amuser, je connais tous les coins de Tijuana.
Eğer eğlenmek isterseniz Tijuana'daki tüm yerleri bilirim.
Vous venez de Tijuana?
Tijuana, Meksika'dan geliyorsunuz.
"Les empreintes digitales de l'homme abattu le 14 octobre sont celles de Peter Harris." Police de Tijuana.
PETE HARRİS İLE İLGİLİ SORUNUZUN CEVABI : 14 EKİMDE BURADA VURULARAK ÖLDÜRÜLEN ADAMIN PARMAK İZLERİ BU İSİMDEKİ AMERİKAN SUÇLUSUNUNKİYLE AYNIDIR.
Comme le Pete Harris abattu à Tijuana?
Tijuana'da vurulup öldürülen Pete Harris gibi mi?
Le seul qui pouvait savoir qu'il était à Tijuana est celui qui l'y a envoyé pour attendre un télégramme.
Pete Harris'in Tijuana'da olduğunu bilen tek kişi onu saklanmaya gönderen kişiydi. Orada telgrafı bekliyordu.
Le troisième était Pete Harris, mort à Tijuana.
Üçüncü adam Pete Harris'ti, Tijuana'da öldürüldü.
- Que dit-il sur Tijuana?
Tijuana'yla ilgili ne dedi?
- Que ses prix sont les mêmes.
Fiyatlar Tijuana'dakilerle aynı dedi.
On passe la nuit à Tijuana.
Bu akşam burada, Tijuana'da kalacağız.
Tijuana ressemble à une fête foraine.
Tijuana eğlencelidir, karnaval gibidir.
Au sud de Tijuana, l'autoroute n'est plus qu'une bande de bitume serpentant dans la campagne.
Tijuana'nın güneyinde, asfalt virajlı tek şeritli bir yola dönüşür ve birden kendini doğanın içinde bulursun.
Tijuana, Ensenada à l'extrémité, puis 640 km jusqu'à La Paz.
Yolun bir ucunda Tijuana ve Ensenada vardır.
J'ai déjà conclu un match à Tijuana.
Tijuana'da Boğa Ringi'nde maç ayarladım.
Lieutenant, il n'y a plus une chambre de libre dans la région.
Teğmen, Tijuana'nın kuzeyinde boş otel odası kalmamış.
Á Tijuana.
- Tijuana'ya. - Tijuana'ya mı?
- Tijuana?
Şimdi mi?
- Oui. Tijuana.
Tijuana'ya.
Quand on est au bout du rouleau, on devient imprévisible.
Niye Otatoclan'da intihar etmiş olsun ki? Tijuana'da da bu işi... -... yapabilirdi.
J'ai débuté au Black Cat à Tijuana.
İlk olarak T.J.'de Black Cat'te başladım. Güzel bir yerdi.
Si j'avais crevé à Mexico ou à Tijuana, j'aurais jamais été au courant de rien.
Mexico City'de ya da T.J'de ölebilir ve olan biteni hiç bilmeyebilirdim.
Je voudrais une limousine pour Mme Haines au Tijuana Café, à Gardena.
Bayan Haines'i, Gardena'da, Tijuana Cafe'nin önünden alması için bir limuzin istiyorum.
La poule de base-ball, le combat et la pelote basque. - La pelote? - Ils jouent à Tijuana.
Beyzbol totosu, boks maçı ve Tijuana'daki gibi "Jai Alai".
On va écumer Tijuana, boire de la cerveza et faire la fiesta!
Tijuana'yı ele geçireceğiz. Bira içeceğiz, bayram yapacağız.
En nous voyant ici a Tijuana, j'ai une chose a dire.
Tijuana'ya gelmişken bir şey söylemek istiyorum.
Mon cousin se marie à Tijuana.
Kuzenim TJ'de evlendi.
On est à Tijuana.
Şimdi Tijuana'dayız.
Ils attendent un nouveau chargement de Tijuana.
Yenisini Tijuana'dan bekliyorlar.
- Tijuana.
- Tijuana.
A Tijuana?
Tijuana da mı?
Anaheim, San Diego, Tijuana, ça indique le sud.
Anaheim, San Diego, Tijuana, hepsi güneye gider.
Je te croyais encore à Tijuana.
Seni hala Tijuana'da sanıyordum.
On fabrique cette merveille dans mon usine à Tijuana.
Bu bebeği Tijuana'daki fabrikamda üretiyoruz.
Ils sont en grève à Tijuana.
Tijuana'da grev olacakmış.
Je vais te faire découvrir Tijuana.
Tijuana'nın en iyi yerini göstereceğim sana.
J'avais un truc à faire à Tijuana.
Tijuana'da halledecek bazı işlerim vardı.
Tu es allé à Tijuana sans rien dire à personne?
Kimseye haber vermeden Tijuana'ya mı gittiniz?
Hé, je l'ai fait faire à Tijuana.
Hey, bende TJ'de aldım.
T'es déjà allé à Tijuana?
TJ'e gittin mi hiç?
Tijuana!
Tijuana!
FEMME : De Hollywood Harbor à la frontière de Tijuana, Ce qui est nouveau Angeles " numéro un nouvelles du soir, avec George Hamilton et Vanna White.
Hollywood limanından Tijuana sınırına kadar New Angeles'ın bir numaralı akşam haberleriyle karşınızda George Hamilton ve Vanna White.
- Le maire est en vacances...
- Tijuana'da tatilde olan Vali...
Ils y sont fichés. Des mercenaires, employés par le cartel de Tijuana.
San Diego'ya göre, adamlar Tijuana uyuşturucu kaçakçılarına çalışıyor.
On se croirait à Tijuana.
Cehenneme dönmüş burası.
Les Tijuana Brass. Tu les connais, non?
The Tijuana Brass, onları duydun, değil mi?
- Et les Tijuana Brass.
- Ve The Tijuana Brass!
Regarde Ned, des Rockets de Tijuana.
Şuna bir bak Ned! Bir Tijuana şişe roketi!
A Tijuana.
Tijuana'da.
Tijuana, c'était pas si mal.
Bu yeri hiç duymadım.
À Tijuana.
Tijuana'da.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]