Translate.vc / Français → Turc / Tilda
Tilda traduction Turc
116 traduction parallèle
Matilda, c'est monseigneur.
Tilda, ben Piskopos Brougham.
Tilda, quand vous reviendrez de la poste, appelez ce monsieur... Brad Allen.
Tilda, postaneden döndüğünüzde, bay Allen'i arayın, lütfen.
Tilda, prévenez ces magasins que je passerai. J'ai besoin de quelques articles. Mais nous ne travaillons pas avec eux.
Tilda, bu dükkanlara telefon edin.
Tu es toujours aussi belle, ma Tilda.
Hala güzelsin Tildy.
J'ai ma femme, Tilda... maman, Kizzy... et deux petits garçons.
Karım Tildy var, annem Kizzy ve iki çocuğum.
Tilda... M. Moore sait qu'il ne nous viendrait jamais à l'idée de tuer les blancs!
Tildy Sahip Moore bizim beyazları öldürmeyeceğimizi biliyor.
Tilda, chérie... tu peux encore avoir des enfants.
Tildy, tatlım sen hala üreyebilirsin.
Et nous serons libres, Tilda.
Ondan sonra özgürüz, Tildy.
Y a aussi Tilda... ma femme.
Bu Tildy. Karım.
C'est Tilda qui m'a parlé de ce mort... et du revolver...
Tildy bana o ölü adamı anlattı. Ve silahı.
Tilda, ma chérie... je suis libre.
Tildy, tatlım. Ben artık özgürüm.
Tilda... je ne te quitterai plus... je reste avec toi.
Tildy. Seni bırakamam. Yapamam.
Tilda... c'est à toi de décider.
Tildy. Sen karar ver.
Monte, mon amour.
- Tilda yukarı gelsene?
Au moins, Tilda Swinton était à l'aise.
En azından Tilda Swinton rahattı.
Tilda va épouser John Browdie.
- Sorun ne, sevgi? Tilda John Browdie'yle evleniyor.
Tilda!
Tilda!
- Je suis en lune de miel.
- Burada ne yapıyorsun? - Tilda ve ben balayımızdayız.
Je crois qu'il est temps de chanter.
Sanırım şarkı zamanı. Hadi, Tilda.
Tilda, Frances et moi avons assisté aux répétitions hier et nous avons été un peu gênées par la fin
Tilda, Francis ve ben, dün provalara gittik. Ve sonunda biraz tedirgin olduk.
Si Tilda Swinton dit 19 h 30, elle ne vient pas avant 22 h.
Tilda Swinton 7.30 dediyse en erken 10.00'da gelir.
Si Tilda Swinton doit faire pipi...
Tilda Swinton işemem lazım diyorsa...
Pas maintenant, Tilda.
- Bay Raines. Şimdi olmaz, Tilda.
- Des ennuis au bar, M. Raines. - Tilda.
Barda sorun var, Bay Raines.
- Bonjour, Tilda.
- Günaydın, Tilda.
Bonjour, Tilda.
- Günaydın, Tilda.
Merci, Tilda. - M. Cole.
- Teşekkürler, Tilda.
Tilda, t'es presque en retard.
Hey, Tilda, Nerdeyse geç kalıyordun.
Tata, elle est chelou, cette voiture.
Tilda teyze Bana bu araba hakkında ciddi bir şey olmadığını söyle.
Al!
[Tilda] :
Tilda, ouvre! Ouvre!
- Tilda, aç heme aç hemen Tamam hadi!
- Aide-moi!
- Çıkar beni, Tilda.
Au secours!
[Tilda] :
- La ferme, Tilda.
kapa çeneni, Tilda.
Tilda, il n'y a que toi qui aies peur des voitures, ici.
Tilda, bu arabayla ilgili sorunların var... onu demiyorum hepimizin.
- Viens, Tilda! - Viens!
Til, çıkmalıyız buradan hadi hadi.
Quoi, Tilda?
nasıl gidiyor, Tilda?
On est attaqués par des terroristes?
Tilda, terörist bir saldırı altındamıyız yoksa?
- Franchement, Tilda...
- hadi yap, Til.
- Ça va marcher.
- hayır hayır, hey, Tilda, bunu başarabiliriz.
- Tilda, je...
- Tilda, Ne hissetiğini biliyorum...
Mais t'as vu à quoi elle a survécu? Il faut agir vite.
Tilda, kendimizi ne kadar zor kurtardığımız gördün Bu o kadar kolay değildir bu yüzden çok hızlı olmalıyız
N'y va pas.
Yapma Tilda, yapma.
Viens. Tilda, lâche, ma belle!
Gel hadi Tilda, Git bebeğim git
Tilda, t'es toujours là?
Tilda, oradamısın? Tilda.
Tiens bon!
tutun, Tilda.
Mon Dieu, Tilda! Ça va? Qu'est-ce qui s'est passé?
Oo aman tanrım Til, iyimisin?
Et je dois rentrer pour voir un film avec Tilda Swinton.
Şimdi eve gdip Tilda Swinton filmi izlemenin zamanı değil.
Dans cette baraque, la tante de 84 ans de la légende du basket Larry Bird signera des autographes durant deux heures jeudi.
Bu çadırda, Indiana basketbol efsanesi Larry Bird'in 84 yaşındaki teyzesi Tilda 2 saatliğine imza dağıtacak.
Vous avez eu Tilda?
- Tilda da mı var? - Evet.
T'as déjà chassé?
Hey, Tilda, hep ava çıkarmıydın?