Translate.vc / Français → Turc / Tra
Tra traduction Turc
163 traduction parallèle
Et quelques tralalas.
Biraz da tra-la-la
Et quelques tralalas.
Ho-ho-ho! Biraz da tra-la-la
- Tra la la
- Evet, hokus pokus
Tra-cho-me. Tashiro, vas-y!
Tashiro, şarkı söylesene.
♪ Avec son tra-la-la, ♪ ♪ son petit tra-la-la, ♪
# Vardı onda tra-la-la O küçük tra-la-la #
♪ D'un coup de tra-la-la, ♪ ♪ elle faisait tra-la-la. ♪
# Bir kez görseler onu tra-la-la Akıllarından çıkmazdı tra-la-la #
♪ Avec son tra-la-la, ♪ ♪ son petit tra-la-la, ♪
# Vardı onda tra-la-la O küçük tra-la-la #
♪ Car son p tit tra-la-la ♪ ♪ était si tra-la-la, ♪
# Çünkü ondaki tra-la-la Öyle bir tra-la-la # # Kimse önüne geçemezdi # #
♪ D'un coup de tra-la-la, ♪ ♪ elle faisait tra-la-la, ♪
# Bir kez görseler onu tra-la-la Akıllarından çıkmazdı tra-la-la #
♪ Avec ♪ ♪ son petit tra-la-la, ♪
# Vardı onda tra-la-la O küçük tra-la-la #
♪ Avec son tra-la-la, ♪ ♪ son petit tra-la-la, ♪
# Ama vardı onda tra-la-la O küçük tra-la-la #
♪ aussitôt elle se mit en campagne. ♪ ♪ D'un coup de tra-la-la, ♪
# Avından başkasını görmüyordu gözü #
♪ elle fit tra-la-la ♪ ♪ et Pedro brusquement s'emballa. ♪
# Hemen bir tra-la-la Başladı tra-la-la # # Pedro'nun kalkanları düştü #
♪ Avec son tra-la-la, ♪
# Vardı onda tra-la-la O küçük tra-la-la #
♪ était si tra-la-la ♪ ♪ que Pedro le lendemain l'épousa. ♪
# Pedro nikâh kıydı günü gününe #
♪ Ay ay ay ay ay ay ay ay. ♪ ♪ Quand on a un p tit tra-la-la. ♪
# Varsa sende de ufak bir tra-la-la # #
- Je te fais tirer un format en deux couleurs : " Avec son tra-la-la.
Senin için kocaman bir poster hazırlatacağım, hem de iki renkli!
Je tra vaille à nouveau.
Yine çalışmaya başladım.
Un homme et une femme au tra vail, Des sillons dans un champ labouré,
Çalışan bir adam veya bir kadın. Biçilmiş bir tarladaki saban izleri.
alors que je tra vaille sur mes tableaux jour après jour, ce qui semblait inaccessible aupara vant devient peu à peu possible,
Her gün resimlerim üzerinde çalışınca daha önce imkansız gözüken şeyler mümkün olmaya başlıyor.
Je sais qu'il reste quelque chose d'âpre et austère dans mon style, Cependant, à dire Ia vérité, je crois que Ia présence de Kay ici cet été commence à a voir une influence apaisante sur mon tra vail,
Stilimin hala sert ve katı olduğunu biliyorum ama doğruyu söylemek gerekirse Kay'in bu yaz buraya gelmesi çizimlerime yumuşatıcı bir etki veriyor.
Dans Ies tableaux des vieux peintres, as-tu jamais vu un seul homme, une seule femme au tra vail?
Eski ustaların tablolarında hiç çalışan bir adam veya kadın gördün mü?
Et pour une bonne raison : Ie tra vail est tellement dur à dessiner,
Sebebi de belli, çünkü çalışmayı çizmek çok zor.
Je tra vaille comme un moteur à vapeur, dévorant Ia peinture, brûlant Ies toiles,
Buharlı tren gibi çalışıyorum, boya ve tuval harcıyorum devamlı.
L'été a disparu dans une fièvre de tra vail,
Yaz çabucak bitiverdi.
II m'arrive de tra vailler toute Ia nuit,
Bazen geceleri çalışıyorum.
alors je tra vaille dans Ia hâte jour après jour tel un mineur qui sait qu'il fait face à un désastre,
Ben de her gün aceleyle çalışıyorum bir madencinin, felaketin yaklaştığını anladığı zaman gibi.
Elle est si tra la la
Ne oo la la la la
Alan Bourdillon Tra... quoi?
Alan Bourdillion Tra... neydi?
L, idée était que, ne pouvant pas être le tra ^ tre, nous pouvions vous faire confiance.
Aslına bakarsanız içimizden olmadığınız için size güvenebileceğimizi düşündük.
- Vous avez Weaver, le tra ^ tre.
Weaver'ı öldürdün. Scotland Yard'ın yapamadığını yaptın.
A te faire pleurer et souffrir. Tra-la-la.
Bilakis, seni gözyaşlarına boğmuş ve acı çektirmiş olacağım.
Tra-la-la.
Tra-la-la.
Mais si tu m'aimes, tu es libre.
Tra-la-la. Ama beni seviyorsan, zaten özgürsün demektir.
Je suis libre de ne pas t'embrasser tout en souffrant horriblement.
Beni öpmene izin vermemekte ve korkunç acılar çekmekte özgürüm. Tra-la-la.
Tu vois, je me rends.
Tra-la-lera.
Le désir de t'embrasser m'a donné l'envie de t'assassiner.
Görüyorsun ya, öpme arzum yüzünden seni öldüresim var. Tra-la-la.
Ici, à St Pooves, nous croyons aux TRA.
St. Pooves'da biz A.N.T'ye inanıyoruz.
TRA VERSEZ
GEÇ
Le lendemain, j'ai achété de la vodka avant d'aller tra...
Sabah olunca birkaç tane votka aldım, ve işe gittim.
Tra comme tralala... la guerre est déclarée mon Colonel!
Tra la la der gibi... Savaş ilan edilmiş!
Au cas où tracteur revienne. Oh, au cas où le tra...
traktör tekrar başlamadan.
Il tra-ver-se.
- Geliyormuş!
Rien, tra la la.
Hiçbir şey, tra la la.
DUCKIE, JE TRA VAILLE.
DUCKIE, ÇALIŞIYORUM.
♪ Car son p tit tra-la-la ♪ ♪ était si tra-la-la, ♪
# Çünkü ondaki tra-la-la Öyle bir tra-la-la #
♪ son petit tra-la-la, ♪ ♪ elle aurait ♪
# Dağlar bile diz çökerdi önünde #
♪ fait trembler des montagnes. ♪ ♪ Car son p tit tra-la-la ♪
# Çünkü ondaki tra-la-la Öyle bir tra-la-la #
- Tornerò tra cinque minuti.
Ben birkaç dakika içinde dönerim.
- oui, Monsieur.
Ben Albay Tramichel - Tra la la der gibi...
Colonel Tramichel - Tra comme tralala... ma visite à de quoi vous surprendre.
Bu erken ziyaretim sizi şaşırtabilir.