Triplets traduction Turc

SCÈNE 4 - "TRIPLETS" - ( CHANTÈ PAR )

PERDE 6 - "ÜÇÜZLER"

Cela pourrait même être des jumeaux ou des triplets.

İkiz ya da üçüz olabilir.

- "Ma foi, êtes-vous des triplets?" - "Oui".

- Tanrım, üçüz müsünüz? - Evet.

Je suis si heureuse d'être en cloque, grand-mère, j'aimerais avoir des triplets.

Büyükanne, gebe kaldığıma öyle seviniyorum ki. İnşallah üçüz doğururum.

Désolé, j'ai dû gérer l'accouchement de triplets.

"Yaratıcınla tanış" yazılı bir dövmen mi var senin.

- Deux paires et des triplets.

- İki çift ikiz ve üçüz.

Et je ne vous parle pas des triplets qui auraient disparu.

Ve kimse uzun-kayıp yolculuklar dedi mi?

Une femme qui avait eu des triplets est restée des heures à attendre.

Çocuklar için bir şeyler yapmalısın değil mi?

[UNCUT] Les triplets...

- Şu üçüzler..

B, les triplets pythagoriques?

B, Pisagor üçlüsü mü?

C'est des triplets!

Üçüz geliyor! Üçüz!

Tu l'as fait avec Dawn, avec Shandrella... et avec les triplées...

Dawn, Shandrella ile yaptıklarından bahsediyorum ve triplets ile- -

- J'aime "Triplets in Their Bedroom."

- "Triplets in Their Bedroom" a taparım.

Parlant de suer, autant faire des triplets, d'accord?

İkizimiz var. Bu sefer üçüz olsun.

Je vais avoir des triplets. ( Rires )

Üçüzüm oluyor.

- C'est des triplets.

- Aslında üçüzleri var. Açıkçası, çok fazlalar.

J'avais oublié qu'il y avait ces triplets qui ont emménagé en face de chez nous cet été là.

O yaz bizim caddenin karşısına üçüz bebeklerin taşındığını unutmuştum.

Je suis enceinte de triplets. J'essaye de décider si je dois prendre un job qui va m'emmener loin de Pawnee, et j'interviens à la Conférence des Parcs Nationaux à San Francisco.

Beni Pawnee'den koparacak bir iş konusunda ne yapacağıma karar vermeye çalışıyorum ve San Francisco'da düzenlenen Milli Parklar konferansında konuşmacıyım.

Je viens de laisser les triplets de Leslie chez sa mère

Leslie'nin üçüzleri annelerine bıraktım.

Je te laisserais renommer les triplets. Ruth, Bader and Ginsburg.

Üçüzlerin adını Ruth, Bader ve Ginsburg diye değiştirmene izin veririm.

Sa fiancée voulait désinviter les collègues parce qu'ils économisent pour leurs triplets.

Nişanlısı iş arkadaşlarını davet etmemesini istemiş çünkü üçüzleri için tasarruf yapmaya çalışıyorlar.

Peut-être que je suis une de triplets.

- Belki de üçüzüzdür.

- Des triplets!

- Üçüzler.

Ils ont dit que les triplets sont prématurés, donc on y est bientôt.

Üçüzler daha erken gelir derler. Sık dişini, az kaldı.

- Sa femme attend des triplets.

- Ayrıca, karısı üçüzlere hamile.

Mais ne te fais pas d'illusions... des triplets ce sera dur. Jack, je t'en prie, je... Je t'aime, et je suis content pour toi.

Jack, hadi, şimdi, ben... seni severim, bilirsin.

Premier accouchement de triplets.

İlk doğumu, üçüzleri var.

Le couple avec les triplets.

Üçüzleri olan çift.