Translate.vc / Français → Turc / Tristan
Tristan traduction Turc
542 traduction parallèle
Le Radio Symphony Orchestra va interpréter pour commencer l'ouverture de Tristan et Ysolde de Richard Wagner.
Radyo Senfoni Orkestrası, sizlere Richard Wagner'dan Tristan ve İsolde Operası'nın uvertürünü sunacak...
Je vous demande juste d'aller devant le maire.
Tristan Isolde'ye aşık olduğunda 3.5 saat şarkı söylemek zorunda kalmışlardı.
J'ignore ce qu'il veut, mais je connais son nom. Sire Tristan.
Amacını bilmiyorum, ama ismi Sir Tristan.
Mademoiselle, sire Tristan vous a-t-il montré le portrait que Basil Hallward a fait de lui?
- sizin bu şekilde hitap ettiğiniz - hiç Basil Hallward tarafından yapılan portresini gösterdi mi? Hayır.
"Sire Tristan" l'appelait ma soeur, à cause de son air de seigneur.
Sir Tristan, kardeşim ona böyle derdi. Çünkü bir şovalye gibiymiş.
Voilà sire Tristan, ma petite Kate.
Bu Sir Tristan, Kate, hayatım.
Autrefois, Lord Henry vous appelait sire Tristan, et cela vous allait.
Lord Henry'nin sana Sir Tristan dediğini hatırlıyorum. O zaman yakıştığına karar vermiştim.
T'as dit "sire Tristan".
Sir Tristan dedin.
Et Sire Tristan partit à cheval, cherchant son seul amour.
Ve Sir Tristan tek aşkını bulmak için ormana doğru dört nala gidiyor.
Pourquoi vous appelle-t-on sire Tristan? C'est mon nom.
Neden sana Sir Tristan diyorlar?
Vous sortez de l'Opéra, après avoir entendu Tristan et Yseult.
Operadan çıkıyorsun... Tristan und Isolde'nin duygulu müziği duyuluyor.
Vous n'aimez pas "Tristan et Isolde"?
Tristan ve Isolde operasını sevmez misiniz?
"Tristan et Isolde"?
Tristan ve Isolde.
J'ai dû écouter Tristan et Isolde.
Tristan und Isolde'yi dinledim.
- Tristan veut que vous rentriez.
- Tristan içeri girmeni istedi.
- C'est Tristan et Iseult!
- Tristan ve İsolde!
Tristan et Iseult!
Tristan ve İsolde.
A L'ATTENTION DU DR ADAMS
Dr. Tristan Adams Dikkatine.
Si vous remettez en question les méthodes de Tristan Adams...
Tristan Adams'ın metodlarını sorguluyorsanız...
Nous attendons Tristan Rémy, le plus grand historien du cirque.
En büyük sirk tarihçisi Tristan Rémy'i bekliyoruz.
Tristan Rémy va mieux nous l'expliquer.
Bunu Tristan Rémy daha iyi açıklayacaktır.
Tristan Rémy a peut-être raison :
Tristan Rémy haklıydı belkide :
Derrière "Tristan et Iseut".
Tristan ve IsoIda'nın arkasında.
Cette maison, ma rente et Tristan à mettre enfin en scène.
Haklısın... ama şu an harika bir zaman.
Le Roi m'a donné carte blanche. J'ai écrit à Semper. Il va arriver avec des projets.
Bu ev, gelirim ve sahnelenecek'Tristan'ım var.
En attendant, choisissons les chanteurs.
Zavallı Tristan, altı yıldır bekliyor. Yakında, hep istediğimiz tiyatromuz olacak.
Il faut quelqu'un d'autre.
Bu esnada... Tristan için solistleri seçmeye başlamak zorundayız.
Tu dois venir pour le Tristan de Wagner!
Beni hiç ziyaret etmezsin... ama.
Tu dois le voir. C'est merveilleux.
Wagner'in'Tristan'ı için sahnelemeye karar verdiğimiz opera.
Tristan est un océan d'harmonie aussi profond qu'une étreinte.
Avluda yüksek bayrak,'seni bekliyorum,'demek. Hatırlıyor musun? Gel.
Le Tristan de Wagner fut mis en scène en juin 1865.
Richard Wagner'in Tristan'ının sahnelenişi Haziran 1865'te devlete bir servete mal oldu.
Songez à ce qu'a déchaîné mon Tristan!
Böylece, yeni bir tiyatroya tepkiyi hayal edebilirsiniz.
Le succès de Tristan m'avait rempli d'espoir.
'Tristan'ın başarısı beni neşe ve umutla doldurmuştu. Şimdi bu aptal saldırılar herşeyi mahvediyor ve sizi de içine dahil ediyor.
J'y pense, le 17 on donne "Tristan et Isolde".
Unutmadan söyleyeyim, 17'sinde Tristian ve Isolde oynayacakmış.
Ça tombe bien. Nous pourrons voir "Tristan et Isolde".
İyi, o zaman gidip Tristian'ı izleriz.
"C'est résoudre à 2 des soucis qu'on avait pas seul." Sacha Guitry ou Tristan Bernard.
Evlilik tek başınayken ortaya çıkmayan sorunlara... iki kişinin birlikte çözüm bulmama sanatıdır.
Les îles Tristan da Cunha.
Tristan de Cunha adası.
Tristan Ludlow est né à la lune des feuilles qui tombent.
Tristan Ludlow, Düşen Yapraklar Mevsiminde doğmuştu.
Mais Tristan était son préféré.
Ama Tristan gözbebeğiydi.
Alfred lui écrivait beaucoup, mais Tristan ne voulait pas parler d'elle.
Alfred ona bir sürü mektup yazdı. Ama Tristan onun hakkında konuşmak bile istemiyordu.
Tristan et Yseult ont chanté pendant 3 h et demie.
Leander, sevgilisini görmek için Çanakkale Boğazı'nı yüzerek geçerken yanına valiz alma zahmetine katlanmamıştı.
Tu me trouves sotte de l'appeler "sire Tristan"?
Ona Sir Tristan dediğimde aptal olduğumu düşündün, ama benim için o,
Adieu, sire Tristan.
Sir Tristan.
Excellent!
Tristan'a çok kızgınsın. Çok iyi.
Je n'avais pas d'espoir.
Gelmeyeceğinden emindim.. aynen Tristan'a gelmediğin şekilde.
J'étais sûr que tu ne viendrais pas plus qu'à Tristan.
Mutlak bir başarıydı.
quelque chose comme...
Aynı sözlerini tekrarlayabilmeyi seviyorum... Dedi ki, Tristan ve Iolde'nin içtiği gibi...
"Comme boivent Tristan et Yseult"...
Toplamda kaça mal oldu? Ne?
J'en suis sûr.
Tristan'ın yok açtığı heyecanı düşünün.
Tristan ne pouvait pas attendre.
Ama Tristan bekleyemedi.
- Où est Tristan? - En vadrouille.
Tristan nerede?