Translate.vc / Français → Turc / Twizzlers
Twizzlers traduction Turc
28 traduction parallèle
Et bien, tu aimes les Twizzlers, tu détestes qu'on parle au cinéma, tu adores débattre pour gagner et tu tripotes tes ongles quand tu es nerveuse.
Evet, Twizzler'e düşkün olduğunu biliyorum, Geçmişten bahseden insanlara katlanamadığını biliyorum, Tartışmayı kazanmayı sevdiğini,
Il a apporté des bonbons.
Twizzlers getirmiş.
Des bonbons et...
Twizzlers ve...
Tu es Red Vines ou Twislers?
Red Vines mı, Twizzlers çikolatası mı?
Twislers bien sûr.
Twizzlers, tabii ki.
- Sonya préfère les Twizzlers.
- Sonya, Twizzlers seviyormuş.
Warheads, 1 $, Twizzlers, 1 $.
Warheads'$ 1, Twizzlers'$ 1.
Des Twizzlers... tu en as environ 5... 4 3 / 4... choisis.
Twizzlers.. 4 buçuk 5 tane falan var..
Ouais, je vais prendre les Twizzlers.
Evet, ben Twizzlersları alacağım.
Non, je voulais dire sans compter les Twizzlers.
Hayır, ben onların haricinde ne istediğini sormuştum.
Ils n'ont pas les bons bonbons.
Orada Red Vines yerine Twizzlers var.
Tu as écrit la blague, et il était sur le canapé, à manger des bonbons.
Sen yazdın, Cartman da kanepede uzanıp, twizzlers yedi.
Et un paquet de Twizzlers.
Bir paket de Yumiyum.
Et un paquet de bonbons.
Birkaç tane de Twizzlers verin.
- J'ai mangé tes Twizzlers.
- Senin Twizzlerlarını yedim.
Un, mettre des Twizzlers parmi les bonbons, et deux, annuler la fête parce que tu as invité mes parents, et ils ne peuvent pas être dans la même pièce ensemble.
Birincisi, ikram masasının üzerine Twizzlers * koy... ve ikincisi partiyi iptal et çünkü anne-babamı çağırdın ve onlar birlikte, aynı odada bulunamazlar.
Annuler la fête non, les Twizzlers non plus.
Partiyi iptal etmek yok ve Twizzlers da yok.
Nous, on mange des Twizzlers.
Biz Twizzlers ailesiyiz.
Ok, pourquoi m'as-tu jeter des twizzlers ( sucrerie )?
Neden kafama şekerleme atıyorsun?
Oui, avez-vous des Twizzlers ( Chocolat )?
Sizde hiç Twizzler var mı?
Je trouvais ça assez cool, que ton vieux traverse toute la baie en voiture juste pour t'amener une boîte de bonbons.
Koyun karşısına kadar arabayla sana bir kutu Twizzlers getiren adamın süper bir baba olduğunu düşünüyordum.
Tortillas, bœuf séché, bretzels, arachides, chocolats, Twizzlers.
Lavaş ekmeği, dana jambon, kraker, fıstık, şekerlemeler.
Il ne mange même pas bien, je l'ai vu au truc de sucrerie il... il prenait un Twizzlers.
Doğru dürüst yemek yemedi, elinde şekerle gördüm onu, Twizzlers yiyordu.
Mec, ils ont des Twizzlers!
Dostum, Twizzlerslar'ı var.
{ \ 1cH00ffff } Parce que j'ai déjà mangé une boîte de bonbons à 10 dollars.
Anlaştık mı? Çünkü ben tanesi, 10 dolar Twizzlers dan yedin bile.
Donne-moi tes Twizzlers.
Twizzler'ını versene az.
Oh.
Vay Twizzlers.
Un bonbon?
Twizzlers?