Translate.vc / Français → Turc / Térence
Térence traduction Turc
305 traduction parallèle
J'étais navrée de jouer les brise-joie
Terence o kadar eğleniyordu ki, bozmak istemedim.
Demande Joe Boniface. Dis-lui que Vinny Sintera t'envoie.
Joe Boniface ile konuşmak istediğini, ona seni Vinny St. Terence'ın gönderdiğini söyle.
Je suis un copain de Vinny Sintera.
Vinny St. Terence'ın bir arkadaşıyım. Ondan selam getirdim.
C'est Terence et là.
Robby.
Elle soupçonne un inverti du nom de Huntley.
Enayimiz, Terence Huntley isimli bir kiracı. Adam ibne.
Huntley ne s'intéresse qu'à la torture et à la strangulation.
Terence Huntley'nin tüm ilgisi boğma ve işkence etme üzerine.
Terence Huntley?
- Terence Huntley siz misiniz? - Benim.
Oates, joué par le ravissant Terence Lemming, est un officier anglais cockney détaché à la marine US et Bowers, joué par Seymour Fortescue, le perchiste olympique.
Oates'u Amerikan donanmasındaki İngiliz subay Terence Lemming oynuyor Bowers'ı oynayan Seymour Fortescue Olimpik sporcu.
Voici une oie pantomime dans un combat à mort contre Terence Rattigan.
Burada bir pantomim kazı Terence Rattigan'la bir ölüm-kalım savaşında görüyoruz.
Pauvre Terence.
Zavallı Terence.
Un peu plus tard, le Ministre Délégué à la Crainte de Toutes les Machines Agricoles a mis au défi le Sous-Secrétaire d'Etat aux Anti-Sir Terence Radigan de fournir les chiffres des ventes de l'année du Ministère des Vols de Paquets de Bandes à Tim Whites pour les Revendre avec un Gros Profit.
Tartışmada, Her Türlü Çiftlik Makinesinden Korkma Bakanı Terence Rattigan'dan saklanmadan sorumlu müsteşardan Timothy Whites'tan sargı paketleri çalıp Yüksek Kârla Satma Bakanlığı'nın yayınladığı cari yılın ticaret rakamlarını sunmasını istedi.
Terry, du champagne pour la dame.
Terence, bayana şampanya.
Le professeur Terence Epstein est à la base stellaire.
Bunu fark ettikleri anda bizim yardımımızı talep etti...
Je vais aller négocier, mais il faudra être prudent avec ce Karnas. Il va vouloir se venger de cette insulte.
Profesör Terence Epstein yıldızüssünde.
Terence, pinceau!
Terence, fırça.
Il a reçu le prix Pulitzer
Terence Mann Pulitzer Ödülü sahibidir.
Les prétendus romans de Terence Mann vantent la promiscuité, l'athéïsme, le métissage des races, et l'irrespect envers les officiers de l'armée américaine
Terence Mann'ın sözde romanları... şehveti, tanrısızlığı... ırkların karışmasını ve Birleşik Devletler Ordusu'na saygı duymamayı... onaylamaktadır.
Terence Mann?
Terence Mann'in mi?
Terence Mann fut une voix de raison dans une époque de folie
Terence Mann, büyük bir çılgınlık döneminde... mantığın sıcak ve yumuşak sesiydi.
Terence Mann!
- Terence Mann.
C'est aussi mon auteur favori Mais quel rapport avec le base-ball?
Bak, o benim de en sevdiğim yazar... ama Terence Mann'ın beyzbolla ne ilgisi var?
Je dois y être avec Terence Mann
Ne olduğunu bulmak için Terence Mann'la birlikte orada olmalıyım.
J'ai rêvé que tu y étais avec Terence Mann
Dün gece rüyamda Terence Mann'la seni Fenway'de gördüm.
Je suis avec Terence Mann
Terence Mann'la birlikteyim.
Ray Kinsella, Terence Mann
- Ben Ray Kinsella.
J'ai lu "Le chambouleur" de Terence Mann
Terence Mann'in Tekne Sallantısı kitabını okudum.
Voici Terence Mann
Bu Terence Mann.
En fait, c'est Terence Mann
Aslında, o Terence Mann.
M. Terence Baggett.
Bay Terence Baggett.
Terence, entre! Quel temps!
- Terence, içeri gel!
C'est moi qui ai descendu les frères Terence.
Terence kardeşleri öldüren aslında bendim.
Faire l'imbécile avec Terence Wei.
Terence Wei'e karşı geliyorsun.
- Terence Wei?
- Terence Wei?
Pourquoi me mêler à Terence Wei?
Terence Wei ile başımı belaya neden bulaştırdın?
- Terence.
- Chris.
Terry, ça fait lavette.
- Terence.
Et Terence, non?
Demek Terence.
Terence, si tu aidais ton vieux père à trouver ses clés?
Terence, yaşlı babana araba anahtarlarını bulmasında yardım etmeye ne dersin?
Terence.
Dostum. Pardon.
Terence, rentre.
Terence, içeri gir.
Terrence.
Terence.
Nous avons un expert, Terence Scopey, et un agent, Charles Best, avec nous.
Burada Londra'dan gelmiş bir uzman var, adı Terence Scopey yanında da Los Angeles polisinden Memur Best.
Pas de problème, Terrence, nous parlions de nos intérêts communs.
Tamam Terence. Ortak ilgilerimizi konuşuyorduk.
- Je m'appelle Terrence.
- Adım Terence.
La mort de notre directeur, T. Woodbridge, me plongea dans la tristesse.
Müdürümüz Terence Woodbridge öldüğünde çok derin bir üzüntü hissettim.
J'ai vu le film, avec Terence Stamp.
Terence Stamp'in oynadığı filmi seyrettim, Meadow.
Terence Stamp jouait dans Priscilla, Queen Of The Desert.
Terence Stamp, "Priscilla, Çöl Kraliçesi" filminde de oynuyor.
- Voici Terence, il dirige tout.
- Bu, Terence.
J'avais un oncle du même nom.
Günaydın. Terence adında bir amcam vardı.
J'aime les films où Bud Spencer et Terence Hill se battent... Ça, j'aime!
Ben sadece Bud Spencer ve Terence Hill'in birbirini vurduğu filmleri seviyorum. "Bam bam!" Bunlar güzeldir!
Simmons Terence Hill... Il n'y a pas plus ferme!
- Simmons, Terrace Hill, hastalar için.