English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Tût

Tût traduction Turc

16,446 traduction parallèle
Protège Alex.
Alex'i güvende tut.
Il est elle! Mains où je peux les voir!
Ellerini görebileceğim yerde tut!
Du calme, Axl.
Pantolonunu önünde tut Axl.
Bien, restez sur ça.
Bunu aklında tut.
Je te tiens.
- Tuttum. - Tut beni.
Fais descendre les filles ici.
Kızları burada tut.
Garde ton téléphone portable sur toi.
Cep telefonunu yanında tut.
Garde-ça sur la blessure.
Bunu yaranın üstünde tut.
Peu importe que j'ai tiré ou pas, il pourrai toujours me chercher, alors ferme la.
O silahı ateşlesem de ateşlemesem de, hala beni arıyor olabilirler o yüzden çeneni kapalı tut.
Tiens-le couché.
Tamam. Sıkı tut onu.
Tiens ça!
Tut bir şunu.
Des deux mains. D'accord.
İki elinle tut.
Tiens, tiens, tiens le couteau.
- Tut, tut. Bıçağı tut!
Tiens le volant.
Direksiyonu tut.
Garde les en l'air à moins que tu ne veuille mourir ici.
Burada ölmek istemiyorsun, yukarıda tut.
Elle était loin de sa maison et fier de sa culture, et elle a tout organisé dans cette pièce pour se sentir confortable, jusque donnant ce kimono à mon père et étalant une carte de son quartier
Ülkesinden çok uzaktaydı ve kültürüyle gurur duyuyordu,... bu odada gördüğün her şeyi rahat edebilmek için o düzenlemişti,... babama verdiği kimonodan tut da yaşadığı yerin haritasını sermesine kadar.
Tu restes ici et tu bouges pas.
Şimdi kıçını burada tut ve kımıldama.
Serre-moi.
Beni bir saniye tut.
Prends ma main.
- Elimi tut.
Je sais que vous êtes là-dedans! T'es sérieux là?
İçeride olduğunuzu biliyorum. - Elini çabuk tut! - Çok ciddiyim şu an!
Vous avez un stylo?
Sadece şunu benim için tut.
Sammy, tiens ce garrot.
Sammy, tut bunu.
Tiens le garrot.
tut bunu.
Tiens le garrot.
Sargıyı tut
Mets l'endroit au nom de Jackson.
Evi Jackson'ın adına tut.
Mon frère, si tu désires une quelconque réconciliation avec moi, reste.
Kardeşim, eğer benimle herhangi bir uzlaşmaya varmak istiyorsan kendini tut.
Retiens le!
- Evet Morty, tut onu öyle.
Ne le laissez pas s'approcher. Hyde!
Uzak tut onu benden.
Éloigne-toi de moi.
Uzak tut şunu benden.
On se reprend!
Başını dik tut.
Doucement.
Sabit tut.
Tiens-le fermement.
Sabit tut.
Tue-le.
Tut onu.
Nik, s'il te plaît, épargne-moi la colère et paranoïa de ta famille.
Nik, lütfen ailenin öfke ve paranoyasını benden uzak tut.
Garder ta fratrie en vie en m'aidant à les sceller.
Onları uzaklaştırmama yardım ederek kardeşini hayatta tut.
Tiens ça.
Tut bakalım.
Garde-le loin de moi.
Onu benden uzak tut.
J'ai dit gardez-le éveillé.
Onu uyanık tut dedim.
Vous me dites de ne pas publier?
Kendince çeneni kapalı tut diyorsun?
Garde le menton baissé, champion.
Çeneni aşağıda tut boksör.
Caitlin, gardez que le sérum loin de Barry.
O serumu Barry'den uzak tut Caitlin.
Attrape mon bras et siphonne ou continue de brûler.
Kolumu tut ve büyüyü çek ya da yanmaya devam et.
Garde la voiture de ce côté de la route.
Hayır, hayır. Arabayı yolun bu tarafında tut.
Oubliez le concert, prenez une chambre près de Wickford.
Canlı müziği boş ver! Wickford Marina'dan bir oda tut.
Cornes, sabots, globes oculaires, queues, représentant tout de la mort à la fertilité, en passant par la guerre.
Boynuz, toynak, göz küresi, kuyruk... Ölümden tut, doğurganlığa, savaşa kadar her anlama geliyorlar.
Souviens-toi de mes paroles, lorsqu'il te renverra ici, un penny.
Sözlerimi aklında tut, seni tekrar buraya gönderirse bir peni talep edeceksin.
Prend ça.
Tut şunu.
Uhtred Ragnarson, garder votre épée dans son fourreau.
- Uhtred Ragnarson kılıcını kınında tut.
Tiens-le ici.
- Tamam. Şu şekilde tut.
Ouvrez sa bouche, tenez le tube en place.
Ağzını aç, boruyu sabit tut.
Je fais un vœu.
Bir dilek tut.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]